Bundan 98 yıl önce, her türlü engelleme hareketlerine rağmen halen çağdaş ülkeler arasında yer alabilmemiz , ulus ve yurttaşlık bilincine erişebilmemiz için gerekli değerlendirmenin yapılmasına, gerekli adımların atılmasına yol açacak olan bir mücadeleye başlayabilmenin ilk adımı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basması ile yaşama geçirilmişti.
19 Mayıs 1919’da Samsun’da doğan güneş, aradan geçen 98 yıl içerisinde ülkemizi aydınlatmaya, ısıtmaya, çağdaş bir dünya içerisinde etkin ve saygın bir yer edinebilmemiz için bize yol göstermeye devam etmiştir.
Her ne kadar Samsun’da doğan güneşin ülkemizi aydınlatmasına tahammül edemeyenler, onun etkisini azaltma yolunda sinsi bir çaba içerisinde olanlar ,zaman içerisinde seslerini daha da artan bir şekilde yükseltmeye çalışmış iseler de, Atatürk gençliği bu olumsuz sesleri bastıracak güce ve olanağa sahip olduğu için amaçlarına bir türlü ulaşamamışlardır.
Genç Türkiye Cumhuriyeti devletini kuranlar, gençliğin bu gücünü ve bu güce dayalı olarak sahip olacakları olanağı gördüğü ve bildiği içinde Cumhuriyeti gençlere emanet etmiştir.
Bugün kurtuluş mücadelesinin ilk kıvılcımlarının ateşlendiği ve bu ateşin Anadolu’nun dört bir yanına ulaşmak suretiyle tüm ülkeyi aydınlattığı, yol gösterdiği bir büyük gündür. Bu nedenle 19 Mayıs’ın, Atatürk’ün samsuna ayak basışının, kurtuluş mücadelesini başlatışının önem ve değerini çok iyi bilmek, anlamak ve korumak, tüm Atatürk kuşağının vazgeçemeyeceği asli bir görevdir. Bu sadece bir görev değil aynı zamanda bir haktır. Zira bu cumhuriyeti kuranlar ve bizlere armağan edenler, korunması için de gençliği görevlendirmişler ve cumhuriyeti geçliğe emanet etmişlerdir. Türk gençliği de kendisine emanet edilen bu kutsal görevi yerine getirebilmek için kendine düşeni dün olduğu gibi, bugünde, yarında aynı titizlikle yerine getirecek ve “ Atam , bize verdiğin görevi eksiksiz olarak yerine getirdik, bundan sonrada aynı titizlikle yerine getirecek ve koruyacağız” demek suretiyle verilen görevin önemini anladıklarını , kendilerine tanınan bu hakkı da sonsuza dek korumada kararlı olduklarını tüm dünyaya duyurmaya devam edeceklerdir.
İstenildiği kadar bazı Atatürk karşıtları tarafından bu bayram unutturulmaya, önemsizleştirilmeye çalışılsın. Karşılarında öyle bir güçlü Atatürk kuşağı vardır ki, bu Cumhuriyet karşıtlarına, bu devrim düşmanlarına, bu Atatürk ve dava arkadaşlarına isnat ve iftirada bulunmaya kalkışanlara fırsat vermeyeceklerini açıkça ilan etmekte ve demir yumruklarını böylesi meczupların tepelerine indirmek suretiyle onları yenilgiye uğratmakta kararlıdırlar.
Bunun en son örneği Mustafa Kemal Atatürk ve ailesi için ortaya atılan çirkin ve dayanaksız isnat ve iftiralara karşı ulusça gösterilen tepkidir.
İşte böylesi isnat ve iftiralara karşı gösterilen tepki, ulusça yeniden kenetlenmek suretiyle Atatürk devrimlerine sımsıkı sarıldığımızın, ona olan bağlılığımızın göstergesi olmuştur. Bu birliktelik ve tepki aradan geçen 98 yıla rağmen Samsun’da doğan güneşin dünya durdukça tüm ülkemizi aydınlatmaya devam edeceğinin açık bir göstergesini oluşturmuştur.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti devletinin temeline ilk harcın konulduğu ve böylece her türlü iç ve dış mihrakların çabalarına rağmen oluşan bu devletin yıkılmaması için ilk adımların atıldığı gün olarak tarih sayfalarında yerini almıştır.
Bu nedenledir Mustafa Kemal Atatürk, kurulan devleti Türk gençliğine emanet etmiştir. Gelişmeler bu emanet ediş de ne denli haklı olunduğunu açıkça ortaya koymuştur.
Bu duygularla dolu olarak,gençliğe emanet edilen devletimizin temellerine ilk harcın atıldığı “19 Mayıs Atatürk’ü anma , Gençlik ve spor bayramımızı” kutlayarak nice 19 Mayıslara diyoruz….
nabiinal@hotmail.com