Hatay Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Lütfü Savaş, depremzedelerin zor durumda bırakıldığını belirterek, hükümete yönelik eleştirilerini sosyal medya hesabından paylaştı. Savaş, konteyner kentlerde yaşayan depremzedelerin zorla boşaltıldığını ve hazır olmayan evlere taşınmaya zorlandığını vurguladı.
Depremzedelerin sorunları büyüyor
Lütfü Savaş, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, depremzedelerin yaşadığı mağduriyetleri bir bir sıraladı. Dünya Bankası’ndan alınan kredilerle yapılan evlerin birçok teknik soruna sahip olduğunu ifade eden Savaş, şu eleştirilerde bulundu:
“Duvarlar rutubet alıyor, bir dairenin atık suyu diğer daireye geçiyor, altyapı eksik, yollar hazır değil, elektrik sorunları var. Vatandaşlar, tamamlanmamış bu dairelere zorla taşınmaya çalışılıyor.”
Savaş, yaşanan bu aksaklıkların sadece teknik eksiklikler olmadığını, aynı zamanda insanların yaşamlarını zorlaştıran derin sorunlar olduğunu belirtti. Ayrıca, konteyner kentlerdeki elektrik kesintilerine de değinerek, yetkilileri vatandaşı karanlığa mahkum etmekle suçladı.
Eşyası olmayan depremzedeler boş evlere mi taşınsın?
Lütfü Savaş, açıklamasının devamında, depremzedelerin yaşadığı bir diğer büyük sorunun da eşya eksikliği olduğunu dile getirdi. Depremden sonra pek çok insanın eşyalarını kaybettiğini hatırlatan Savaş, boş dairelere geçmeye zorlanan depremzedelerin eşyalarının dahi olmadığını şu sözlerle ifade etti:
“Konteynerden çıkmaya zorladığınız insanların eşyası bile yok! Boş daireye mi çıksınlar? Onları bu şekilde yaşamaya zorlamak büyük bir haksızlık.”
Elektrik kesintilerine sert tepki
Savaş, konteyner kentlerdeki elektrik kesintilerine de değinerek yetkililere sert eleştiriler yöneltti. Özellikle AFAD’ın sorumluluğunda olmayan bölgelerde, kabloların direklerden koparılarak elektrik kesintisi yapıldığını söyleyen Savaş, bu uygulamayı “milleti karanlığa mahkum etme” olarak nitelendirdi ve “Bu kadar günah, bu kadar zorbalık yeter artık!” diyerek tepki gösterdi.
“20 ayda hiçbir şey değişmedi”
Savaş, depremden bu yana geçen 20 ayda hiçbir iyileşmenin olmadığını, aksine sürecin daha da kötüleştiğini belirterek, hükümetin durumu sadece “göz boyama” çalışmalarıyla geçiştirdiğini iddia etti. Açıklamasını, “Hatay’ın ve Hataylıların hakkını size yedirmem. Unutulmasın ki, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” sözleriyle sonlandırdı.