Savaş’tan 16 Nisan yorumu:

Savaş; Siyasetçi değil Akademisyen kimliğiyle yarınki Referandumu değerlendirdi… “Tek kişinin hâkimiyeti yerine, çok sesliliği ve demokratik parlamenter sistemi güçlendirmeliyiz” Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, siyasetçi olarak değil, akademik kimliği ile yarınki referandumu değerlendirirken, Türkiye’nin, tek kişinin hakimiyeti yerine çok sesliliği ve demokratik parlamenter sistemi güçlendirmesine ihtiyacı olduğunu söyledi. Savaş, Mazman radyolarına yaptığı açıklamasında şunları […]

Savaş; Siyasetçi değil Akademisyen kimliğiyle yarınki Referandumu değerlendirdi…
“Tek kişinin hâkimiyeti yerine, çok sesliliği ve demokratik parlamenter sistemi güçlendirmeliyiz”

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, siyasetçi olarak değil, akademik kimliği ile yarınki referandumu değerlendirirken, Türkiye’nin, tek kişinin hakimiyeti yerine çok sesliliği ve demokratik parlamenter sistemi güçlendirmesine ihtiyacı olduğunu söyledi.
Savaş, Mazman radyolarına yaptığı açıklamasında şunları kaydetti:
“Öncelikle, bu referanduma gerek var mıydı, bunu sorgulamak lazım. Yanı başımızda devam eden savaşlar, işsizlik ve ekonomik sıkıntılar gibi sorunlarımız varken, böyle aceleyle gerçekleşen bir referanduma gerek yoktu. Anayasalar, bir toplumun milli mutabakat metnidir. Olabildiğince geniş kitlelerle tartışılarak karara varılmalıdır. Hızlı bir şekilde tasarlandı ve Meclis’ten geçti. Pazar günü Cumhurbaşkanı, Başbakan ya da Hükümet seçmeyeceğiz. Pazar günü, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini seçeceğiz. Bundan sonraki yönetim biçimimizi oylayacağız. Parlamenter demokratik sistemi nasıl daha iyi hale getirebiliriz, onu düşünelim. Partili bir başkanın ülkeye faydası mı daha fazla olur zararı mı, bence oturup bunu düşünmeliyiz. Olası bir durumda halkın seçmediği bir başkan yardımcısının ülkeyi yönetmesi ne kadar doğru olabilir? Yasama görevi olan Meclis’in tüm yetkileri elinden alındıktan sonra milletvekili sayısının 550’den 600’a çıkarılmasının ne anlamı kalır? 18 yaşındaki ebeveynlerine muhtaç, eğitimini tamamlamamış bir gencin milletvekili olmasının ülkeye nasıl bir faydası olabilir? İki yılın sonunda hangi partinin nerede olacağını hiçbirimiz bilemeyiz. Ancak çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir geleceği kurgulayabiliriz. Çocuklarımıza; toplumsal huzurun sağlandığı, bilimin ve evrensel hukuk değerlerinin hüküm sürdüğü bir ülke bırakmalıyız. Tek kişinin hâkimiyetinden ziyade çok sesliliği, demokrasiyi ve demokratik parlamenter sistemi güçlendirmeliyiz.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version