Demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulandığı ülkelerde demokratik cumhuriyet rejiminin var olduğu söylenir.
Bu nedenle bir ülkede demokratik cumhuriyet rejiminin uygulanmakta olduğunu söyleyebilmek için eksiksiz demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulanması zorunludur.
Nedir demokrasinin tüm kurum ve kuralları?
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin tam olarak uygulanması.
Laiklik ilkesinin herhangi bir tartışmaya yer vermeyecek şekilde özümsenip yaşama geçirilmesinin sağlanması.
Hukukun üstünlüğü ilkesinin herhangi bir tartışmaya mahal vermeyecek bir şekilde uygulanır olması.
Yargı bağımsızlığının net bir şekilde uygulanması.
Haktan, hukuktan, adaletten, liyakatten herhangi bir sapma yapılmaksızın uygulanmasının sağlanması suretiyle bu ilkelerin var olduğunun tartışmasız kabul edilmesi….
Bu doğrultuda daha çok şey yazılabilir, söylenebilir, ifade edilebilir.
Ama bu yazdıklarımız dahi konunun netliğe kavuşabilmesi için yeter de artar bile.
Bu nedenledir ki dünya genelinde, tek adam rejimi yerine, demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulandığı güçlendirilmiş parlamenter sistemin var olması benimsenmekte ve bu doğrultuda adımlar atılmaktadır.
Ülkemizde de güçlendirilmiş parlamenter rejimin tam anlamıyla uygulanabilmesi yolunda, özellikle muhalefet partilerinin bir araya geldiklerini ve bu doğrultuda atılacak adımları tespit edip yaşama geçirilmesi yolunda açıklamalarda bulundukları görülmektedir.
Altı siyasi partinin başta genel başkanları olmak üzere çeşitli kademelerde görev üstlenmiş olanlarının bir araya geldikleri toplantılarda, eksiksiz demokrasinin tam anlamıyla uygulanabilmesi ve bunun için de güçlendirilmiş parlamenter sistemin yaşama geçirilmesi yolunda karar almaları ve açıklamalarda bulunmaları büyük bir çoğunluk tarafından dikkat ve takdirle izlenmektedir.
Demokrasinin var olduğu ülkelerde, olmazsa olmazlar arasında yer alan ilkelerin ilk sıralarında seçim sandıklarının geldiğini unutmamak gerekir.
Bu nedenle en geç 2023 yılı Haziran ayında yapılması gereken Cumhurbaşkanlığı ve parlamenter seçim tarihlerinin gittikçe yaklaşmakta olduğunu unutmamak gerekir.
Sayılı günler çok çabuk geçer. Birde bakmışız ki seçim tarihi gelmiş ve seçmenler sandığa gitmek suretiyle oylarını kullanmaya başlamışlar.
Şu husus hatırdan uzak tutulmamalıdır: Yapılacak seçim sadece Cumhurbaşkanı ve parlamento üyelerinin seçiminden ibaret değildir. Aynı zamanda demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile yaşama geçirilmesi doğrultusunda bundan sonra atılacak adımların da belirleneceği ve buna göre seçmenlerin oylarını kullanacakları bir seçim olacaktır.
Sandığa giden seçmenler ya tek adam anlayışı ile ülkenin yönetilmesi yolundaki var olan sistem için ya da güçlendirilmiş parlamenter sistem için oylarını kullanacaklardır.
Seçim sonuçları seçmenin bu iki seçenekten hangisini tercih ettiğini ortaya koyacak ve bundan sonra atılacak adımlar bu doğrultuda şekillenecektir.
Bunun içinde sandığa, sandığa atılan oylar ile sandıktan çıkan oylara sahip olmak gerekir.
Bunun içinde sandık ve seçim güvenliğinin sağlanması ve bu doğrultuda gereken adımların atılması zorunludur.
Eğer sandık güvenliği sağlanamaz ve sandığa atılan oylar ile sandıktan çıkan oylar arasında şüpheyi doğuracak bir farklılık olduğu düşüncesi kamuoyunda hakim olursa, o takdirde seçmenin iradesinin tam olarak yansımadığı söylentisi ortaya çıkabilir.
Bu ihtimalleri göz önünde bulundurarak iktidar ve muhalefet partilerinin gereken hassasiyeti göstermeleri, herhangi bir tartışmaya mahal bırakmayacak bir seçimin yapılması için gereken kararları almak, gereken adımları atmak suretiyle kendilerine bir yol haritası çizmeleri gerekir.
Böyle olduğu takdirde, hakimiyetin kayıtsız şartsız ulusta olduğu ilkesi doğrultusunda eksiksiz demokrasinin tüm kurum ve kuralları ile uygulandığı gerçeği ortaya çıkar ve bu nedenle de herkes gönül huzuru içerisinde ülkede uygulanan rejimin demokratik cumhuriyet rejimi olduğunu söyleme imkanını bulur…..
nabiinal@hotmail.com