Sebep Olduğumuz Krizin Faturasını…

Sığınmacılara Kesmeyelim! Çalışkan: “Ülkenin pek çok sorununun olduğu bir dönemde mülteci krizi yeniden revaçta. Birileri Türkiye halkının sinir uçlarıyla oynayacak ve tahrik edecek şekilde sosyal medya hesapları üzerinden Suriyelilerin yaptığı herhangi bir insani hareketi bile ısrarla servis ediyor/ettiriyor.” Son dönemde, Hatay’dan Ankara’ya en fazla tartışılan konunun Suriyeli sığınmacılar olduğunu söyleyen, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu […]

Sığınmacılara Kesmeyelim!

Çalışkan: “Ülkenin pek çok sorununun olduğu bir dönemde mülteci krizi yeniden revaçta. Birileri Türkiye halkının sinir uçlarıyla oynayacak ve tahrik edecek şekilde sosyal medya hesapları üzerinden Suriyelilerin yaptığı herhangi bir insani hareketi bile ısrarla servis ediyor/ettiriyor.”

Son dönemde, Hatay’dan Ankara’ya en fazla tartışılan konunun Suriyeli sığınmacılar olduğunu söyleyen, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi, Partinin Hatay’daki önemli ismi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Gizli bir el sanki düğmeye bastı. Ülkede kaos çıkarma gayreti midir? Yoksa, seçimin ayak seslerinin duyulduğu bir dönemde, yeni bir beka sorunu oluşturma çabası mıdır, bilmiyoruz” tespitinde durdu.

-U DÖNÜŞÜ!-

Sosyal medya hesapları üzerinden, Suriyelilerin yaptığı herhangi bir insani hareketin bile ısrarla servis edildiğini dile getiren Çalışkan, Ankara’nın söylem değişikliğini de eleştirdi. Bir süredir muhalefetin gündemindeki “geri dönüş”e karşın, iktidar cephesinin her ne pahasına olursa olsun mevcut durumu sahiplendiğini söyleyen Çalışkan, “Anketlerde, Türkiye’nin en büyük sorununun mülteci krizi olduğu ortaya çıkınca, birden ağız değiştirildi. ‘Derhal, en kısa sürede, güvenle ve onurla ülkelerine göndereceğiz’ söylemlerine başlandı” dedi.

-FATURA KİME?-

Suriye’de yaşananların başlangıcını hatırlatan Çalışkan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Zihinlerimizde canlandırıp, krizin ana başlangıcını kısaca hatırlayalım… Sınır hattındaki mayınları temizleyip, telleri kaldırıp, sınırları açtığımız, milyonlarca insanın ülkemize gelmesini sağladığımız yerden bahsediyoruz! Hani o, fitne ateşini fitillediğimiz Arap Baharı’nda gazladığımız Beşşar’ın karşısındaki herkesi desteklediğimiz, ‘Şam’da Cuma kılacağız’, ‘Humus kırmızı çizgimizdir’, ‘Halep içişlerimizdir’ deyip, eğit-donat projesiyle müdahil olduğumuz ülke! Şimdi bütün bu yaşananları bir kenara bırakıp, şu kadar yıl sonra ‘haydi ülkenize’ deyip, sebep olduğumuz krizin faturasını, kendini bir anda komşularının basiretsizlikleri sonucunda ateş çemberinin ortasında, uluslararası hesaplaşmanın içinde bulan sığınmacılara kesmeyelim.”

-ŞAM/ANKARA-

Sorunun çözümü noktasında, Suriye Hükümeti ile perde arkasında, gayri resmi olarak, Rusya üzerinden yürüyen ilişkinin resmi hale getirilmesini, alenileştirilmesi gerektiğini de aktaran Çalışkan, “Dönüş şartlarını oluşturacak somut adımlar atılmalıdır” dedi ve ekledi:

“Özetle temel sorun şu: Nasıl oldu da Türkiye, bu kadar kısa süre içerisinde mültecilerin toplama kampına dönüştü? Son birkaç yıllık kısa sürede, dünyada uyuşturucu trafiğinin merkez üssü, kara para aklamanın odak noktası olduğu gibi!”

Tamer Yazar

Exit mobile version