Seçmen iradesi…

Seçim tarihi yaklaştıkça siyasi tansiyon yükseliyor ve buna bağlı olarakta karşılıklı söylemlerde bulunuluyor. Bir tarafta iktidar kanadı, öte yanda muhalefet kanadı. Her iki kanatta bulunan siyasi partiler seçimden başarılı çıkmak, seçmen oyunu alabilmek için çeşitli yol ve yöntem arayışı içine giriyorlar. Seçim anketleri iktidar kanadını memnun etmediği için bu kanatta sinirler gittikçe geriliyor ve buna […]

Seçim tarihi yaklaştıkça siyasi tansiyon yükseliyor ve buna bağlı olarakta karşılıklı söylemlerde bulunuluyor.

Bir tarafta iktidar kanadı, öte yanda muhalefet kanadı.

Her iki kanatta bulunan siyasi partiler seçimden başarılı çıkmak, seçmen oyunu alabilmek için çeşitli yol ve yöntem arayışı içine giriyorlar.

Seçim anketleri iktidar kanadını memnun etmediği için bu kanatta sinirler gittikçe geriliyor ve buna bağlı olarakta söylemler ağırlaşıyor.

İstendiği kadar sinirler gerilsin, ağır söylemlerde bulunulsun, bunun seçmen iradesine fazlaca bir etkisinin olmadığı görülüp anlaşılıyor.

İktidar kanadının seçmen nezdinde gittikçe oy kaybettiği ve aşağı doğru gidişin hızlandığı bir gerçek olarak kendini gösteriyor.

Böyle olunca da demokrasilerde yapılması gerekenlerin hatırlanması ve bu doğrultuda bir yol izlenmesi gerekliliği kamuoyu tarafından ortaya konuluyor ve bu yolda adım atılması isteniyor.

Muhalefet kanadı da seçim anketlerinin sonuçlarına bakarak iktidarı elde edebilmek için, seçmen çoğunluğunu alabilme yolunda yeni taktikler, projeler, planlar ortaya koyuyor ve bu doğrultuda adımlar atma yoluna gidiyor.

Rejimin adı demokrasi olduğuna göre, seçmen iradesine saygı göstermek gerekliliği gözden ırak tutulamayacağı içinde, hâkimiyetin kayıtsız şartsız millete olduğu ilkesi doğrultusunda sandıktan başarılı çıkabilmek için gerek iktidar, gerekse muhalefet partileri her türlü çabayı gösterme, her türlü yola başvurmayı deneme ve her türlü yasal adımları atma yoluna giriyorlar.

Sandıktan çıkacak olan seçmen iradesine bütün siyasi partilerin saygı göstermesi ve seçmenin iradesi doğrultusunda hareket etmeleri yasal zorunluluktur.

Bu zorunluluğa zoraki uyma söz konusu olamaz.

Seçmen iradesine uyma demokrasinin bir gereğidir.

Seçmenler belli bir dönem için kendilerini yönetecek olanları belirlemek üzere sandığa gider ve oylarını kullanırlar.

Tartışma kabul etmeyecek bir tarafsızlık yöntemi uyarınca yapılacak olan seçimlerde sandıklar açılır, oylar sayılır ve böylece seçmen iradesi belirlenir.

Belirlenen seçmen iradesi doğrultusunda da tek başına ya da koalisyon halinde iktidar ile muhalefet hangi partileri temsil edeceği belli olur.

Hiç kimse ve hiçbir şekilde ben bu iradeyi tanımam, bu iradenin belirlediği partilerin iktidar olmasına izin veremem diyemez. Zira demokrasinin vazgeçilmez kuralı şaibesiz bir seçim yapılması, oyların seçmenin gerçek iradesini belirleyecek şekilde sandığa atılması ve sandığa atılan oyların da aynı şekilde sayılması suretiyle ileriki dönem için iktidar ile muhalefet görevini yerine getirecek partilerin belirlenmesinin sağlanmasıdır.

İşte bu doğrultuda hareket ederek seçmen iradesinin belirleneceği günler giderek yaklaşıyor.

Seçim tarihi yaklaştıkça siyasi partilerdeki hareketlilik giderek artıyor.

Siyasi partilerdeki hareketlilik ile birlikte siyasi tansiyonda zaman zaman yükseliyor, bunun sonucu olarakta söylemler sertleşiyor.

Böylesi bir ortamda, sağduyunun egemen olması ve herkesin sağduyunun gösterdiği yolda adımlar atması, söylemlerde bulunması gerekir.

Bu kurala uyulduğu takdirde, gelecek günlerin daha aydınlık, daha güzel ve daha başarılarla dolu geçeceği inancındayız.

Bu nedenle özelikle siyaset sahnesinde rol ve görev üstlenmiş bulunanların söylemlerine, atacağı adımlara, çizecekleri yol haritasına çok dikkat etmeleri ve tarih sayfalarında, adlarının hayırla anılmasını gerektirecek bir tutum içinde olmaları gerekir.

Eğer böyle bir yol izlenir ve böyle olumlu bir tutum sergilenirse, demokrasi tarihimizde altın harflerle isimleri yazılır ve ileriki zaman dilimi içinde hayırla yad edilirler.

Bunun içinde, demokrasinin gereklerini yerine getirme yolunda herkesin kendine düşeni yapması gerekir.

Zira uyanış başladı. Genç seçmen ilke kez sandığa gidecek. Bu gerçek unutulmasın…

nabiinal@hotmail.com

Exit mobile version