Sağlıklı Yaşam Alanları İçin Bilim ve Akıl Önceliği
TMMOB’a bağlı Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilciliği, depremin 2. yıldönümünde yayımladığı mesajda, sağlıklı ve dayanıklı yaşam alanları kurarken bilim ve aklın esas alınması gerekliliğine bir kez daha vurgu yaptı.
Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilcisi Serkan Koç ile üyeler Zehra Güngördü ve Nevfel Yanaray imzalı mesajda, 6 Şubat depreminin 2. yıldönümünde Türkiye’de güvenli, dirençli ve sağlıklı yaşam alanları için gereken adımların neden atılmadığı sorusu gündeme getirildi.
Şehir plancılarının açıklaması özetle şöyle:
**“Bu felaketin ardından başlatılan yeniden yapılaşma süreçlerinde, maalesef bilimsel ve etik ilkeler göz ardı edildi; tüm yetkiler merkezi otoriteye ve TOKİ’ye devredildi. Sayılara indirgenmiş konut ve yapılaşma vaatleriyle kentlerimiz parsel parsel projelendirilirken, toplum odaklı katılımcı süreçler hiçe sayıldı. Kentlerin tüm tarihsel ve kültürel birikimi silindi. Barınma hakkı, sağlıklı ve güvenli çevre hakkı, eğitim ve sağlık hizmetleri ise geri plana itildi.
Unutulmamalıdır ki tarihsel birikimlerinin üzerinden yeniden kuracağımız kentler, bundan sonraki süreçte yüzyıllar boyunca yaşamımızı sürdüreceğimiz mekânlar olacaktır. Kısa vadeli, parçacıl, bilim, teknik ve şehircilik ilkelerini yok sayan yöntem ve uygulamalarla uzun vadede kentlerimizde bambaşka sorunlar yumağı yaratma ihtimali gözden kaçırılmamalıdır.
Deprem gerçeğiyle yüzleşmek ve gereken önlemleri almak ertelenemez bir sorumluluktur. Sağlıklı, güvenli ve dayanıklı yaşam alanlarının aklın ve bilimin öncülüğünde planlanarak, temel barınma ve yaşam hakkının öncelenmesi ve toplumsal güvenin oluşturulması, deprem bölgelerinin en önemli ihtiyacıdır.
Benzer acıların, hataların ve ihmallerin bir kez daha yaşanmaması için tüm yetkilileri ve halkımızı uyarıyoruz: Artık bilimin ve ortak aklın rehberliğinde kararlılıkla harekete geçme zamanı. Geçmişten ders alarak, İstanbul başta olmak üzere tüm Türkiye’de bilim ve teknik rehberliğinde güvenli bir gelecek inşa etmeliyiz. Türkiye’nin geleceği, yasalarla güvence altına alınmış önlemler, titiz uygulamalar ve etkin denetimlerle sağlanabilir.
Bu süreçte, şehir plancıları olarak tüm kurumlarla iş birliğine hazır olduğumuzu ve doğa olaylarının afete dönüşmemesi için yaşanabilir, dirençli kentler kurmak amacıyla mesleki sorumluluğumuzun bilinciyle hareket edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyurur, tüm canları saygıyla anıyoruz.”**