Şekil (A) da Görüldüğü gibi…

Geçtiğimiz günlerde medyaya düşen bir haber, gündemi takip edenler için oldukça dikkat çekici olarak görüldü ve hemen not edildi. Ancak gündemi dikkatlice takip etmeyenler veya gelecekteki tehlikeleri yeterince anlayamayanlar içinde fazla önemsenmemiş, üzerinde durulmadan geçiştirilmiştir. Ne idi o haber?.. Haber bizim ülkemiz ile ilgili değildi. Medyaya yansıyan ve dikkatli kişiler tarafından not düşülen haber Azerbaycan […]

Geçtiğimiz günlerde medyaya düşen bir haber, gündemi takip edenler için oldukça dikkat çekici olarak görüldü ve hemen not edildi. Ancak gündemi dikkatlice takip etmeyenler veya gelecekteki tehlikeleri yeterince anlayamayanlar içinde fazla önemsenmemiş, üzerinde durulmadan geçiştirilmiştir.

Ne idi o haber?..

Haber bizim ülkemiz ile ilgili değildi.

Medyaya yansıyan ve dikkatli kişiler tarafından not düşülen haber Azerbaycan Cumhurbaşkanının aldığı bir karar ile ilgili idi.

Hatırlanacağı üzere bir süre önce Azerbaycan’da anayasa değişikliği yapılmıştı. Bu değişiklik halkoyuna sunulmuş ve belleğimiz bizi yanıltmıyorsa %86 civarında bir kabul oyu ile yasalaşmış idi.

İşte bu anayasa değişikliği sonucu Azerbaycan Cumhurbaşkanına, dilediği kişiyi Cumhurbaşkanı yardımcısı seçme hak ve yetkisi tanımıştır.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’de Cumhurbaşkanı 1. yardımcısı olarakta karısı Mihriban Aliyev’i seçmiştir.

Yani İlham Aliyev cumhurbaşkanı, karısı Mihriban Aliyev’de Cumhurbaşkanı 1. yardımcısı olarak görev yapacaklar.

Bilindiği gibi Azerbaycan’da şekli bir demokrasinin olduğu medyaya yansıyan haberlerden ve Azerbaycan tarihini bilenler tarafından yapılan açıklamalardan anlaşılmaktadır.

Şekli bir demokrasinin olduğu bu ülkede, tek adam yönetiminin egemen olduğu görülüp anlaşılmaktadır. Nitekim Cumhurbaşkanlığı bile babadan oğula geçmiştir. Gerçi bu geçiş bir seçimle olmuş ise de, o ülkedeki seçim sistemi, özgürlüklerin kullanılabilme şekli göz önünde tutulduğunda, sonucun aksi olmasının hiçbir şekilde mümkün olamayacağı peşinen belli idi.

Bunlar elbette ki kardeş Azerbaycan’ın içişleri ve sorunlarıdır. Çözümü de Azerilere aittir.

İlham Aliyev’in karısını Cumhurbaşkanı 1. yardımcısı olarak ataması, ülkemizdeki bir kısım medya tarafından eleştirilmiş ve tek adam anlayışının sonuçlarının neler olabileceği yolundaki tehlikelere de dikkat çekilmesine neden olmuştur.

Bu bağlamda Fox tv de haber programı yapan Fatih Portakal, Azerbaycan Cumhurbaşkanının bu atamasını eleştiren bir haber yapmış idi. Haberin Fox tvde yayınlanması üzerine, Azerbaycan yetkilileri hemen harekete geçmiş ve fox tv’nin Azebaycan’daki yayınını durdurma kararı almışlardır.

İşte bu kararda Aliyev’in eşini Cumhurbaşkanı 1. yardımcısı seçmesi kadar önemli ve dikkat çekicidir.

Özgürlükçü, çoğulcu ve eksiksiz demokrasilerde, siyasilerin tutum ve davranışları, aldıkları kararlar, attıkları adımlar, dikkatle izlenir ve eleştiri konusu yapılabilir. Buna hiçbir siyasi karşı çıkmaz. Yapılan eleştirilerin dozu fazla olsa bile bunu hoşgörü ile karşılar.

Ancak şekli demokrasinin uygulandığı ülkelerde ise bu hoşgörünün ve tahammülün zerresine bile rastlanmaz. Hemen konuşanın, eleştirenin sesinin kesilmesi için gereken yollara başvurulur.

Bu gerçekler bilindiği içinde cuma günkü yazımızda da belirttiğimiz gibi, yeni ABD Başkanı Donald Trump’un basına karşı tutum ve davranışlarının giderek sertleşmesi ve bu doğrultuda basın özgürlüğüne olan tahammülsüzlüğün göstergesi olacak nitelikte konuşmalar yapması üzerine , ABD’nin Cumhuriyetçi senatörü McCain’nin çıktığı bir televizyon programında basın özgürlüğünün önemine dikkat çekerek şu uyarıda bulunmuş idi. McCain’in bu uyarısını hatırlatma bakımından bir kez daha sütunlarımıza alıyoruz.

McCain şu uyarıda bulunmuştur: “Demokrasiyi korumak istiyorsanız, özgür ve çoğu zaman muhalif basınınız olmalı. Aksi halde korkarım ki bireysel özgürlüklerimizin çoğunu zamanla kaybederiz. Diktatörler işe özgür basını ezerek başlar…”

Geçtiğimiz günler içerisinde Azerbaycan’daki gelişme ve Amerikalı senatörün, başkan Donald Trump’u uyarmak için yaptığı konuşma bir ders niteliğindedir.

Bu ders dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, siyasiler ve bireyler için geçerlidir.

Bu dersi anlatırken de “şekil A’da görüldüğü gibi” demek suretiyle olası tehlikelere dikkat çekmek ve ayrıca tarihe not düşmek her bireyin görevi olmalıdır.

Bu nedenledir ki bizde dikkat çekmek ve “şekil A’daki gibi” demek suretiyle hatırlatma görevimizi yerine getirmek istiyoruz. Çünkü bu görev yerine getirilmez, uyarılardan yeterli ders alınmaz ise, bu durum sadece gerçekleştiği ülkede değil dünya genelinde büyük zararların ve tehlikelerin oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle de uyarılara, olası tehlikelere kulak vermek ve mühim değil, bişey olmaz dememek suretiyle, gereken dersi çıkarmak zorunludur. Bu yapıldığı takdirde, bunu yapanlar tarihe düşülen notlarda doğru hareket eden, doğru kararlar veren doğru adımlar atan kişiler olarak yer alırlar. Aksine hareket edenlerin ise tarihe düşülen notta, iyi bir yer almayacakları bilinmelidir…

nabiinal@hotmail.com

Exit mobile version