Tutuklu eski ve yeni eş başkanlarının serbest bırakılmasını istedi
Yargılanan; sağlık hakkı ve kadın mücadelesidir
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hatay Şube Hukuk Sekreteri Nilgün Aşkar, tutuklu eski ve yeni eş başkanlarının serbest bırakılmasını istedi, davayla sağlık hakkı, sendikal haklar ve kadın mücadelesinin yargılanmak istendiğini vurguladı.
Sendikalarının 4 dönem eş genel başkanları / genel başkanlıklarını yapmış, önceki dönem MYK üyeleri ile önceki dönem Ankara şube Eş Başkanı ve MYK üyelerine yönelik 25 Mayıs 2021 tarihinde bir sabah operasyonu ile başlayan ve önceki dönem eş genel başkanı Gönül Erden’in tutuklu diğer yöneticilerin adli kontrol ile yargılandığı davanın 2. Duruşmasının 4 Temmuz 2022 günü görüldüğünü söyleyen Aşkar, duruşmayı izleyen uluslararası heyet ile çok sayıda kurum temsilcisinin de gördüğünü, aslında yargılanan sendikal faaliyetleri, kadın mücadeleleri ve demokrasi mücadeleleri olduğunu bildirdi, iddia edilen suçlamalara dair hiçbir delillerinin olmadığını iddia etti.
Sendikal faaliyetler dava konusu oldu …
Yöneticilerinin sendikal eylem ve etkinlikler ile ilgili şube/temsilcilik yöneticileri ile yaptıkları görüşmelere dair tapeler ve pandemi döneminde yapılan açıklamaların tamamının dava konusu yapıldığını söyleyen Aşkar, hatta pandemi döneminde ek ödemeler ile ilgili yapılan açıklama bile sanki bir yerlerden talimat alınmış da yapılmış gibi gösterilmeye çalışıldığını savundu.
Aşkar, açıklamasında şunlara yer verdi: “Tanıklar mahkemeye getirilmediği için tutuklu yargılanan eski Eş Genel Başkanımız Gönül Erden hakkında tanık dinlenmesi olmadığı için tutukluluğuna devam edilerek süreç kasıtlı olarak uzatılmış ve tedbir amaçlı olması gereken tutuklama cezalandırmaya dönüştürülmüştür. Eş Genel Başkanımız Selma Atabey’in ise bu duruşmada tutuklanmasına karar verilmiştir.
SES tarihi emekçilerin ve toplumun sağlık hakkı mücadelesinin tarihidir. Bu davayla sağlık hakkı, sendikal haklar ve kadın mücadelesi yargılanmak istenmektedir. Salgın döneminde hakları verilmeyen sağlık emekçileri için aktif mücadele eden sendikamızın faaliyetlerinin dava konusu yapılmasını kabul etmiyoruz. İktidarın yapması gereken salgınla mücadele etmek ve sağlık emekçilerinin haklarını vermektir.
Emekçiler itibarsızlaştırılmaya çalışıldı …
Yüzlerce sağlık emekçisinin ve binlerce insanın yaşamına mal olan pandeminin kötü yönetildiğini, bu ölümlerin alınmayan tedbirler nedeni ile olduğunu, her bir ölümün vebalinin siyasi iktidarın üstünde olduğunu bizler anlattıkça sendikamızı kriminalize etmeye, toplumda ve emekçiler içinde itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Bu dava da bu eğilimin bir parçasıdır.
Asılsız iddialarla yıpratılmaya çalışılan sendikamız dün olduğu gibi bugün de sağlık emekçilerinin hak ve hukuk mücadelesini ısrarlı bir şekilde sürdürmeye devam edecektir. Tutuklu eski ve yeni eş başkanlarımız serbest kalıncaya kadar da arkadaşlarımız için özgürlük taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz.”
-Haber/Mehmet ÖZGÜN-