Ülkemiz, iki yıllık süreçten birçok açıdan hırpalanarak çıktı. 2021 yılını geride bırakırken, orman yangınları, sel, deprem felaketlerine bir de döviz, faiz gibi ekonomik kriz sözcüklerini ekledik.
İzmir’de yaşadığımız depremde yitirdiğimiz canları birinci yıldönümünde andık. Ancak, bu sürecin birçok mağduru hala ortada. Sorunları henüz çözülmedi.
Geçtiğimiz yıl, en büyük vurgunu COVİD hastalığı ile birlikte yedik. Bu kriz ile birlikte kapanma dönemlerinde işlerini aşlarını, kaybedenler, işyerini kapattığı için iflaslara sürüklenenler oldu. Kişi olarak sağlığımızdan olduk.
2000 yılından bugüne Mart ayı bizim için kültür sanat açısından hep dolu dolu geçmiştir.
20 Mart- 30 Nisan 2020 tarihlerinde 14. Uluslararası Çukurova Sanat Günleri’ni gerçekleştirecektik.
5 yıldır Altın Defne Edebiyat Ödüllerini Mart ayında veriyorduk. Henüz veremedik.
Altın Defne Genç Şiir Ödülü’nü iki yıllık bir gecikmeyle verebildik.
4. Hatay Kitap Fuarı, İlber Ortaylı, Ahmet Ümit, Enver Aksever gibi ustaların katılımıyla 20 Mart tarihinde başlayacaktı.
Çok zengin bir katılımla 21 Martta Dünya Şiir Günü’nü kutlayacaktık.
Bilinen nedenlerle bu aktivitelerin tümü iptal edildi.
21 Mart Dünya Şiir Günü’nde (2020), üstelik, bir şairimizi, TYS’nin bir dönem başkanlığını yapmış, Mimar, Şair Cengiz Bektaş’ı sonsuzluğa uğurladık. Şükran Soner’in betimlemesiyle “sınır tanımayan insan sevgisi”yle dinlenmeksin çalışıyordu.
Türkiye’nin aydınlanması mücadelesi veren bir şairin “Dünya Şiir Günü’nde yaşamla ilgili şiirlerini okuması beklenirken sonsuzluğa yolculuğu insanı çok üzüyor.”
İnsanlar “Umutlarıyla yaşar”… Umudumuzu öncelikle yitirmememiz gerekiyor. Yitirmeyeceğiz.
Yeni bir yılın başındayız. Bu yıl da dikkatli olmamız gerekiyor. Belki de bu yılı salgının stresiyle geçireceğiz.
Yeni yılımız kutlu ve isteklerimizin gerçekleştiği bir yıl olsun!
Yıllar insana çok şey öğretiyor.
Herkes için barış ve savaşsız yıllar diliyorum 2021 çok kötü geçti. İnşallah 2022 böyle geçmez, umarım herkes mutlu bir yıl geçirir”
Huzur barış ve ekonominin düzelmesini diliyorum.
Daha barışçıl daha düzgün bir dünya, insanların birbirini anlayacağı bir yıl olmasını diliyorum.
Çok hüzünlü geçti 2021 yılı. 2022 yılından beklentim daha çok huzur daha çok ekonomik rahatlık ve sağlık”
Belki yorgun, ama mutlu, umutlu, sevgi dolu nice yıllara.. Sevgiyle, sağlıkla kalın sevgili okurlarım.
Nazım’ın dizleriyle yazımı bitiriyorum.
Bir yılbaşı ağacı karlı bir meydanda Estonya türküleri söylüyor
Telli pullu upuzun bir yılbaşı ağacı
Sen kırmızı sırça topun içindesin
Saçların saman sarısı kirpiklerin mavi
Onu oraya ben astım seni içine koyup
Ak boynun uzundur yuvarlaktır
Kuşkularım kaygılarım sözlerim umutlarım ve okşayışlarımla
koydum seni sırça topun içine
Bütün yılbaşı ağaçlarına, bütün ağaçlara,
bütün balkonlara, pencerelere, çivilere,
hasretlere astım kırmızı sırça topu seni içine koyup
Bağışla beni öleceğim seni bırakıp orda