Sevgi en yüce iletişim biçimidir

      Geçtiğimiz hafta, 23 Ocak Cuma günü, öğretmen ve öğrencilerimiz 2. Yarıyıl tatiline girdi. Öğrenci ve öğretmenler, 6 Şubat Pazartesi günü yeniden okullarıyla buluşacaklar.       MEB’in son açıkladığı örgün eğitim istatistiklerine göre “Haziran 2022 itibariyle Türkiye’de örgün eğitimde (resmi + özel) 19 milyon 155 bin 571 öğrenci bulunmaktadır. Öğrencilerden 15 milyon 839 bin 140’ı resmi, […]

      Geçtiğimiz hafta, 23 Ocak Cuma günü, öğretmen ve öğrencilerimiz 2. Yarıyıl tatiline girdi. Öğrenci ve öğretmenler, 6 Şubat Pazartesi günü yeniden okullarıyla buluşacaklar.

      MEB’in son açıkladığı örgün eğitim istatistiklerine göre “Haziran 2022 itibariyle Türkiye’de örgün eğitimde (resmi + özel) 19 milyon 155 bin 571 öğrenci bulunmaktadır. Öğrencilerden 15 milyon 839 bin 140’ı resmi, 1 milyon 578 bin 233’ü özel ve 1 milyon 738 bin 198’i ise açık öğretim kurumlarında eğitim görmüştür. 2021 yılında 1 milyon 452 bin 331 öğrencinin açık öğretimde okuduğu dikkate alındığında”, her geçen yıl daha fazla öğrencinin örgün eğitim dışına çıkmak zorunda kaldığı anlaşılmaktadır.

      Daha önce, Kasım ayında bir hafta tatil yapılmıştı, Nisanın üçüncü haftasında da bir hafta tatil daha yapacaklar.

      2019- 2020 eğitim ve öğretim yılında başlayan bu uygulamayı değerlendirmek elbette eğitimcilere, psikologlara düşer.

      Çocukların tatile girmeleriyle birlikte, çocuklarımız için farklı farklı tatil önerileri yazılıp çiziliyor.

      Doğal olarak, çocuklar, tatilleri büyük bir heyecanla bekler. Özellikle çalışan ebeveynler için ara tatilde ailece bir tatil planı yapmak, yaz tatiline göre daha zor olduğundan ara tatili çocuklar için eğlenceli hale getirmek de zor.

      En önemlisi, çocuğunuzla birlikte vakit geçirmeye özen gösterin;

      “Okul dönemlerinde dersler, sınavlar, yoğun ödevler nedeniyle çocuğunuzla birlikte geçireceğiniz zamanlar genellikle sınırlı. Bunun yanında kış döneminde çocukların aktiviteleri de kısıtlandığı için ruhsal olarak içe kapanma ve sadece internette zaman geçirme de artmaktadır. Tatil dönemleri çocuklarınızla birlikte vakit geçirmek, onları daha iyi tanımak ve paylaşımda bulunmak için çok iyi bir fırsat.” Bu zaman dilimini birlikte geçirmek için planlayabilirsiniz.

      Tatiller çocukların daha serbest oldukları bir dönemdir; fakat belli kuralların korunması çok önemlidir. Çocukların çok geç saatlerde yatmaması uyku düzenlerine dikkat edilmesi, okuma alışkanlıklarını devam ettirmeleri ve en önemlisi uzun saatler televizyon ve internet başında kalmamalarına çok dikkat edilmelidir.

      Bence her zaman olduğu gibi bu tatilde de başta, çocuklarımızı televizyon ve tartışmalardan, cep telefonlarından ve tabletlerden uzak tutmak gerek.

      Annelerimiz, ev işlerine fazla odaklanmamalı tatil boyunca. Çocuklara bol bol zaman ayırmalı, çocuklarla oyun dahi oynamalı. Çünkü oyun, çocukların hem fiziksel hem zihinsel hem de ruhsal gelişimine katkı sağlayacaktır.

      Sevgili anneler! Çocuklarınızı sık sık açık havaya çıkarın, hiç olmazsa haftada bir kez sinemaya gidin, kitapçıları ziyaret edin, çocuklar kitaplara dokunsunlar ve kentteki kültür sanat aktivitelerini birlikte izleyin.

      Çocukların seçeceği kitapları dikkatlice inceleyin, resimli ise kitaplar, resimleri dikkatlice inceleyin.

      Çocuklar için temel kitap sayılan İki Yıl Okul Tatili’ni, Küçük Prens’i, Sait Faik’in Son Kuşlar’ını, Robinson Crusoe’yi okumalarını sağlayın. Kitap okuma, her çocuk için yaşamsal bir gereksinimdir. Eğer bir insan okuma alışkanlığı kazanamamışsa bunda hem aile hem de okul sorumludur. Evde anne-baba, okulda öğretmen bu konuda iyi örnek olmalıdır.

      Çocuklarımız, kültürel- sanatsal etkinliklerle haşır neşir olsunlar: Müze, sinema, sergi, çocuk oyunları, konser… Seçimlerinizi çocuklarla birlikte yapın.

      “Sanat düşünmeyi, eleştirmeyi, yorumlamayı, değerlendirmeyi öğretir insana… Bu değerler hiyerarşisi içinde insan yalnız kendi kişiliğini değil, içinde yaşadığı toplumun da düzeyini geliştirirken bütün bunların bir yaşam biçimine dönüştüreceğini bilir. Bugün yaşadığımız beğeni yozlaşması, çarpık yapılanmalar, demokrasinin yerleşememesinde ve cehaletin yüceltilmesinde sanat eğitiminin eksikliğini görüyoruz.”

      Yaşam, okudukça anlam kazanır. Yaşam, sanatla güzelleşir.

Exit mobile version