Sıcak havalarda gündem “Kene Mücadelesi”

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı bir hayvan hastalığı değildir. Hastalık etkeni hayvanlarda bulunmakla birlikte herhangi bir belirtiye sebep olmamaktadır. Hastalık etkeni taşıyan kenelerin insanla teması durumunda, insanlarda hastalık görülmektedir. Hastalık özellikle havaların ısınmasına paralel olarak Mart-Ekim ayları arasında önemli bir halk sağlığı problemi olmaya devam etmektedir. Hastalık; virüslerin neden olduğu ateş, cilt içi ve […]

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı bir hayvan hastalığı değildir. Hastalık etkeni hayvanlarda bulunmakla birlikte herhangi bir belirtiye sebep olmamaktadır. Hastalık etkeni taşıyan kenelerin insanla teması durumunda, insanlarda hastalık görülmektedir. Hastalık özellikle havaların ısınmasına paralel olarak Mart-Ekim ayları arasında önemli bir halk sağlığı problemi olmaya devam etmektedir. Hastalık; virüslerin neden olduğu ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden kene kaynaklı bir enfeksiyondur. Hastalığın tedavisinde spesifik bir ilacın olmaması, etkinliği kanıtlanmış bir aşısının da bulunmaması, korunma önlemlerinin alınmasını ve hastalığın bulaştırıcısı olan kenelerle mücadeleyi ön plana çıkarmaktadır. Hastalıktan korunma ve kenelerle mücadele için aşağıdaki tedbirler alınmalıdır:

1- Kenelerin herhangi bir mücadele yöntemi ile tamamen yok edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle kenelere karşı kişisel korunma en etkili yöntemdir.

2- Kenelerin bulunabileceği yerlerde, bacakları kapatan kıyafetler tercih edilip uzun kollu giysiler giyilmeli, pantolonlar çorapların içine sokulmalı ve kapalı ayakkabılar giyilmelidir. Ayrıca açık renkli kıyafetler kene tespitini kolaylaştıracağından tercih edilmelidir.

3- Vücudun açıkta kalan yerlerine böcek uzaklaştırıcı maddeler sürülmesi yararlı olmaktadır.

4- Günlük aktiviteler sırasında vücut (koltuk altı, kulak içi, ve çevresi, göbek deliğinin içi, dizlerin arkası, saç ve kıllı bölgelerin içi ve çevresi, bacak arası, bel bölgesi başta olmak üzere) kene yönünden sık sık kontrol edilmeli; akşam eve dönüşlerinde mutlaka ayrıntılı bir vücut muayenesi yapılmalıdır. Ayrıca çocuklarda kene tutunması yönünden anne babalar tarafından günlük olarak kontrol edilmelidir.

5- Kene tespiti yapılmış ise; vücuda tutunan kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riski de o ölçüde azalacaktır. Bu nedenle kişinin keneyi vakit kaybetmeden çıplak elle dokunmadan (bir pensle sağa sola oynatarak, ezmeden, çivi çıkarır gibi) kendisinin çıkarması veya çıkarttırması, kendisinin çıkaramadığı/çıkarttıramadığı durumlarda hızla en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerekmektedir;

a) Kenenin uzaklaştırılmasından sonra eller su ve sabunla yıkanmalı, kenenin tutunduğu bölge tentürdiyot, kolonya veya deterjanlı su ile temizlenmelidir.

b) Vücuduna kene yapışan kişiler 10 güne kadar ani başlayan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, bulantı ve kusma gibi şikayetler yönünden kendilerini izlemeli, böyle bir şikayetin olması durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

c) Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla üzerlerine sigara basmak, kolonya veya gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır.

6-Özellikle dağlık, ormanlık alanlarda hastalığın yaygın olduğu göz önünde bulundurularak çiftlik hayvanları, kene kaynağı olabilecek diğer yabani hayvanlardan ( yaban tavşanı, kirpi, domuz, deve kuşu ve bazı kuşlar ) uzak tutulmalıdır.

7- Özellikle riskli bölgelerde mera hayvancılığı yapılan işletmelerde Mart-Ekim ayları arasında hayvanlar üzerinde mutlaka kene kontrolu ile tespiti halinde hayvanlarda ve ahırlarda kene mücadelesi yapılmalıdır.

a)Hayvanların ilaçlanmasında mümkün olduğu ölçüde bu ilaçların uzun süre etkili olanları tercih edilmeli, ilaçlama ilacın prospektüsüne uygun olarak yapılmalıdır. Sığırlar birinci ilaçlamadan 4 hafta sonra yeniden ilaçlanmalıdır.

b)Hayvanların mümkün mertebe kapalı alanlara alınarak ilaçlanması ve ilaçlamadan sonra bir-iki saat bekletilmesi gerekmektedir.

c)Barınaklar için yerde ve duvarlarda uzun süre kalabilecek akarisidler buharlaşma etkisi de dikkate alınarak püskürtme-pülverizasyon şeklinde kullanılmalıdır. Mümkün olduğu ölçüde bu ilaçların uzun etkili olanları tercih edilmelidir.

8- Görev nedeni ile risk grubunda yer alan kişiler, hayvan veya hasta insanların kan ve vücut sıvıları ile temastan kaçınmalı; temas edilecekse mutlak eldiven, önlük, gözlük, maske vb. koruyucu önlemler alınmalıdır. – Meriç Demiray-

Exit mobile version