PEN Türkiye Yazarlar Derneği 2019 yılı Şiir Ödülü’ne Şair Süreyya Berfe’yi layık gördü.
Her yıl 21 Mart Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni Türkiye PEN Şiir Ödülü verilen şair hazırladığına göre bu yılın Dünya Şiir Günü Bildirisi’ni Süreyya Berfe hazırlayacak.
Berfe, Şiir ödülü Ödül Töreni, 6 Nisan’da TÜYAP İzmir Kitap Fuarı’nda yapılacak.
PEN Türkiye’den yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Ey şiirin her zaman genci, ey şiirin gececisi, ey hiç kimseye olmadığı kadar ona yakışan huysuzluğun sahibi, ey artık yedilere, kırklara karışır gibi şiire karışan, ey saçı sakalı kırışan ama sözü her zaman dimdik ayakta duran, ey şiirin yerini bilen madenci, ey kendine hem gölge hem fener olan, ey egelerin egesi…
“PEN 2019 Şiir Ödülü için ondan iyisini mi bulacaktık, verdik gitti, affetsin bizi!”
PEN Türkiye Şiir Ödülü 2018’de Cengiz Bektaş’a, 2017’de Egemen Berköz’e, 2016’da Güven Turan’a, 2015’te Afşar Timuçin’e verilmişti
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Dünya Şiir Günü’nü layıkıyla kutlayacağız.
Antakya’da şiirin bir alt yapısı vardır.
Kentimiz, Ali Yüce, Sabahattin Yalkın, Süleyman Okay, Adil Okay, Burhan Günel, Arif Berberoğlu, Orhan Tüleylioğlu…. gibi önemli şairler yetiştirmiştir.
Her ay kentimizde şiir kitapları yayımlanıyor.
Emeğiyle yaşamını sürdüren Metin Altınöz’ün ilk şiir kitabı, Düşler Firarda adını taşıyor.
Emek kokan, insan sıcaklığı kokan şiirler.
Baba/bir dünya/ çiz/herkese/ eşit osun/ insanlar/kucak kucak/ rengi/ne olursa/ olsun” diyor, Baba Bir Dünya Çiz adlı şiirinde
Ve Ferhat Zidani’nin beklenen yapıtı “Aşkın Mührü” bugün okurla buluşacak. Ferhat Zidani, özgün senaryoları (Hasan Fisso) ve şiirleriyle önemli bir yere sahip.
Geçmişten günümüze kadar binlerce şiir tanımı yapılmıştır: Her yazarın veya her şairin kendisine göre bir şiir tanımı vardır:
TDK Sözlüğü şiiri: “Zengin sembollerle, ritimli sözlerle ve seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimidir” şeklinde tarif eder. Osmanlı döneminde genel olarak “mevzun ve mukaffa söz” yani “vezinli ve kafiyeli söz” tanımı kabul görmüştür.
Yahya Kemâl’e göre “şiir musikidir, fakat bildiğimiz musikiden farklı bir musikidir.”
Cahit Sıtkı’ya göre, “Kelimelerle güzel şekiller kurma sanatıdır.”
Ahmet Haşim şiiri, “Söz ile musiki arasında olan fakat sözden ziyade musikiye yakın olan bir lisan” olarak tanımlar.
Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya göre “şiirler, nereden geldiği belli olmayan, tanımı yapılamayan, bütün yaşamımızı etkileyen boyutları evrence süren ateş böcekleridir.”
“Pasternak’a göre şiir, kişinin ayağının altındaki otlar, çiçekçiklerdir, onu koparmak, eline almak için biraz eğilmek yeter. Brodski öyle düşünmüyor. Ona göre şiir” göklerle bir iletişim olanağıdır. Meleklerle iletişim kurarsınız. Bu iki tanımın ardındaki somut gerçeği düşündüm.
Arif Damar’a göre, “Şiir depremdir, şiir ayaklanmadır, şiir başkaldırıdır. Şiir şimşektir, yıldırımdır, gök gürültüsüdür şiir. Şiiri, yani yıldırımı hiçbir siper-i saika durduramaz. Şiir korkunçtur, güzeldir. Hiçbir kapı, hiçbir duvar önünde duramaz. Kapı tunçtan, demirden, çelikten de olsa önünde duramaz.”
Yazanı çok ama okuyanı azdır bizim ülkemizde şiirin.
Yerel yönetimlerin sanata, kültüre, edebiyata biraz daha destek vermesini diliyorum.
“Şiirin çökmesi, ruhun, imgenin de yok olması demektir. Hepimiz şiirin yücelmesi için çabalamalıyız.” diyor Doğan Hızlan.
Evet şiirin yücelmesi için çaba sarf etmeye devam edeceğiz.
Diyorum ki, kitapçılar raflarında şiir kitaplarını bulundurmazsa da sizlerin devamlı olarak başucunuzda şiir kitapları olsun.
“insanlığımızın özüdür.” diyor Cengiz Bektaş
Şiirle kalın