Sımsıkı Sarılmak

Yaklaşan yerel yönetimler seçimleri ve yaşanan ekonomik sıkıntı ve yaşam mücadelesi verme zorunluluğu içinde; çağdaş eğitim ve laik bir yaşam içinde yaşama yolunda yürünmesi için yapılması gerekenler ikinci plana itilmiş görünüyor. Oysaki, çağdaş eğitim yolunda ilerleme ve laik bir yaşam çözülmesi gereken sorunların ilklerinden olmalı idi. Ama bir yandan yaklaşam seçimler, öte yandan yaşam mücadeleleri […]

Yaklaşan yerel yönetimler seçimleri ve yaşanan ekonomik sıkıntı ve yaşam mücadelesi verme zorunluluğu içinde; çağdaş eğitim ve laik bir yaşam içinde yaşama yolunda yürünmesi için yapılması gerekenler ikinci plana itilmiş görünüyor.

Oysaki, çağdaş eğitim yolunda ilerleme ve laik bir yaşam çözülmesi gereken sorunların ilklerinden olmalı idi.

Ama bir yandan yaklaşam seçimler, öte yandan yaşam mücadeleleri ve ekonomik sıkıntı; bu sorunun ikinci plana itildiği izlenimini verdiği için bu konuya da değinmek ve konuyu gündeme taşımak gereğini duyduk.

Hatırdan uzak tutulmamalıdır ki; çağdaş bir yaşam için çağdaş bir eğitim, çağdaş bir eğitim için de çağdaş bir beyinle yetişmiş öğretmenler ve öğrenciler gerekir.

Bunun için de çağdaş bir beyin ve görüş ile laik bir yaşam tarzını benimsemiş insanlara ihtiyacımız vardır.

Oysaki etrafımıza baktığımızda bunlardan adım adım uzaklaşılmaya başlandığını görüyoruz.

Gördükçe de üzülüyor ve endişeye kapılıyoruz.

Eğitimdeki geriye gidişi gördükçe de geleceğimize duyduğumuz endişe giderek artıyor.

ÇEDES projesi doğrultusunda, küçük yaştaki öğrencilerin beyinlerine doldurulmak istenen laiklik karşıtı görüşlere şöyle bir bakın ve gelecekte olabilecekleri düşünün.

Yeni yıl kutlamalarının yapılmaması yolunda atılmak istenen adımlara bakınız.

Öğrencilere dini görüşlerin aşılanmak istenmesi yolunda alınan kararlar ve atılmak istenen adımlara şöyle bir bakınız.

Bunların hepsini bir araya getirdiğimizde geleceğimizin pek de aydınlık olmadığını görür ve anlarız.

Onun için de çağdaş bir eğitim ve laik bir yaşam tarzından uzaklaşılmaması için yapılması gerekenleri vakit geçirmeden yapmalıyız.

Zararın neresinden dönülürse kardır.

Eğer tehlikeyi erkenden görüp önlemlerini alırsak, uğranılan zararı da daha kolay telafi etmemiz mümkün olur.

Ulus devlet anlayışı bunu gerektirir.

Ulus devlet anlayışı içinde yaşayacaksak, eğitimi de yaşam tarzını da buna göre belirlememiz gerekir.

Anayasamızın ilk dört maddesi bunun için düzenlenmiştir.

Anayasamızın ilk dört maddesine bu nedenle sımsıkı sarılmalı ve onların gerçek anlamda koruyup kollanması için aydınlık beyinlerin yetişmesine çaba göstermeliyiz.

Hatırlatıyor ve uyarıyoruz…

Exit mobile version