Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sismik Aktivite Büyük Depremin Habercisi Olabilir mi?

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) öğretim üyesi Prof. Dr. Semir Över,

İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) öğretim üyesi Prof. Dr. Semir Över, Ege Denizi’nin orta kesiminde, Santaroni-Amorgos adaları arasında 26 Ocak 2025’te başlayan ve devam eden deprem hareketliliğini gündeme taşıdı. AFAD verilerine göre, derinlikleri 5-25 km arasında değişen yüzlerce deprem meydana geldiği bildirildi. Prof. Dr. Över, bu depremlerin, Helenik dalma zonunun merkezindeki Helenik volkanik yayında yer aldığını belirtti.

Volkanik Aktivite mi, Tektonik Hareketlilik mi?

Prof. Dr. Över, depremlerin tektonik kökenli olduğunu ifade etti. Yüzlerce deprem, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda normal faylar üzerinde meydana geldi. Volkanik aktivitelerle ilişkilendirilebilecek gaz çıkışı ve su sıcaklıklarındaki artış gibi belirgin belirtiler şu ana kadar gözlemlenmedi. Ayrıca, volkanik bir hareketlilik beklenirken, deprem mekanizmaları tektonik etmenlerle açıklanıyor.

Büyük Depremin Habercisi Olabilir mi?

Büyük bir depremin olup olmayacağına dair kesin bir tahmin yapmak zor olsa da, Prof. Dr. Över, 2017’deki Biga Yarımadası’nda yaşanan sismik aktiviteyi hatırlatarak, benzer bir durumda büyük bir depremin yaşanmadığını belirtti. Ancak Santaroni-Amorgos havzasında geçmişte yaşanan büyük depremler, bu bölgedeki sismik aktivitenin potansiyel risk taşıdığını gösteriyor.

Türkiye İçin Doğrudan Bir Tehdit Var mı?

Prof. Dr. Semir Över, bu depremlerin doğrudan Türkiye kıyılarını etkilemeyeceğini ancak büyük bir depremin meydana gelmesi durumunda şiddetli sarsıntıların ve tsunami riskinin ortaya çıkabileceğini ifade etti. Ege Denizi’nin güneyinde Afrika levhasının kuzeye doğru dalması, bölgedeki tektonik hareketliliği ve normal faylanmaların oluşmasına neden oluyor. Bu durum, 1956 yılında yaşanan 7.4 büyüklüğündeki depremin odak mekanizmasıyla benzerlik gösteriyor.

Datça ve Bozburun Yarımadaları’nda Artan Risk

Prof. Dr. Över, Datça ve Bozburun Yarımadaları’ndaki sismik hareketlerin arttığını ve bu bölgelerdeki tektonik etkilerin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. Yapılan saha çalışmaları ve fay analizlerine göre, bu bölgelerdeki “sismik boşluk” olarak adlandırılan alanlarda deprem riski devam ediyor.