“Skolyoz ilerlemesi durdurulabilir bir hastalıktır”

“Skolyoz önlenemez ancak ilerlemesi durdurulabilir bir hastalıktır” Medicana International Ankara Hastanesi Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alpaslan Şenköylü, “Skolyoz özellikle kız çocuklarında adet görmeye başlamadan hemen önceki hızlı boy atma döneminde ortaya çıkıyor. Bu dönemde verilecek olan korse belki ameliyata gidişi engelleyebilir. Skolyoz, önlemez ancak ilerlemesi durdurulabilir bir hastalıktır.” bilgisini verdi. Şenköylü yazılı açıklamasında omurganın […]

“Skolyoz önlenemez ancak ilerlemesi durdurulabilir bir hastalıktır”
Medicana International Ankara Hastanesi Omurga Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alpaslan Şenköylü, “Skolyoz özellikle kız çocuklarında adet görmeye başlamadan hemen önceki hızlı boy atma döneminde ortaya çıkıyor. Bu dönemde verilecek olan korse belki ameliyata gidişi engelleyebilir. Skolyoz, önlemez ancak ilerlemesi durdurulabilir bir hastalıktır.” bilgisini verdi.
Şenköylü yazılı açıklamasında omurganın göğüs ve bel bölgesinde yana doğru eğrilmesi olarak tanımlanan Skolyoz hastalığına ilişkin bilgi vererek, uyarılarda bulundu.
Hastalığın genelde ergenlik başlangıcındaki kız çocuklarında görüldüğünü ve oluşumunda genetik ve çevresel nedenlerin gösterildiğini aktaran Şenköylü, eğri oturmanın ya da okul çantasını asimetrik taşımanın Skolyoz’a değil sırt ağrısına neden olabildiğine dikkati çekti.
Şenköylü, “Skolyoz özellikle kız çocuklarında adet görmeye başlamadan hemen önceki hızlı boy atma döneminde ortaya çıkıyor. Bu dönemde verilecek olan korse belki ameliyata gidişi engelleyebilir. Skolyoz, önlemez ancak ilerlemesi durdurulabilir bir hastalıktır.” ifadesini kullandı.
Omurganın ön-arka düzlemden bakıldığında dümdüz olduğunu ve herhangi bir dönüklüğünün bulunmadığını belirten Şenköylü, “Skolyoz dediğimiz rahatsızlık, ön arka planda omurganın S ya da C şeklinde olması ve beraberinde dönüklük olması durumudur. Belirtileri omuz asimetrisi, bel kavisinin asimetrisi ve kaburga kamburluğudur. Doğuştan olan olgularda omurlarda oluşum veya ayrılma sorunları görülebilir. Nöromuskuler olgular kas hastalıkları ya da sinirsel hastalıklara bağlı olabilir. En sık görüleni, nedeni belli olmayan tiptir.” bilgilerini verdi.
– Ergenliğe giren çocukların kontrolü önemli
Bu dönemde verilecek olan korsenin ameliyata gidişi engelleyebileceğini belirten Şenköylü, “Erken tanı için ebeveynler, ergenlik dönemine girmek üzere olan veya ergenliğe henüz girmiş olan çocukların sırtında asimetri olup olmadığını ayda bir kontrol etmeli. Skolyoz’un tanısı için öne eğilme testi kullanılır. Eğer asimetri varsa Skolyoz olduğu düşünülür. Ama daha sağlıklı bilgi alabilmek için bir deformite cerrahına başvurmak gerekir. Skolyoz en çok ergenlik çağında 10-14 yaş aralığında görülüyor.” değerlendirmesini yaptı.
Şenköylü, ileri eğrilikte tercih edilen cerrahide 3D teknolojilerin kullanımının başladığını ifade ederek şöyle devam etti:
“İleri eğriliklerde yani 45 derecenin üzerinde cerrahi tedavinin öneriliyor. Cerrahi tedavi, omurlara yerleştirilen vidalar ve bunları birleştiren çubuklarla yapılır. Skolyoz ameliyatında risk, bu işte uzmanlaşmış cerrahlar tarafından yapıldığında azalmaktadır. Ayrıca gelişen teknoloji de bu konuda biz cerrahlara, önemli imkanlar sunuyor.
Omurga ameliyatlarında artık vidaların doğru yerleştirilmesiyle, çevredeki hayati dokulara zarar verilmesini önlemek amacıyla üç boyutlu yazıcı teknolojisinden faydalanıyoruz. Her Skolyoz tipinin ameliyat sonrası bakımı farklıdır. İlk 2 ya da 3 gün hasta kontrollü ağrı kesme yöntemi uygulanır. Her şey olağan seyrederse ameliyat sonrası ortalama 4. günde hastaneden çıkılabilir. Hastalar ortalama 15-20 günde okula tekrar başlayabilir. Genelde ameliyat sonrasında korse kullanmaya gerek yoktur.”
-AA-

Exit mobile version