Belediye, Milli Emlak, Tapu, Mahkemeler ve Vatandaş Arasında Geçen İbretlik Bir Hikaye
Sinan Seyfittinoğlu
Bugün sizlere, ilginç, ilginç olduğu kadar dersler çıkarılması gereken yaşanmış bir hikayeyi yorum katmadan aktarmaya çalışacağız. Bu hikaye, DEVLET ve VATANDAŞ ilişkileri zinciri içinde, Devletin; vatandaşının haklarını koruyucu, kollayıcı ve kolaylaştırıcı yönünü düşünmemizi gerektiriyor. Çünkü hepimiz biliyoruz ki; Devletin temel amacı, Anayasa’da da yer ettiği üzere; Türk Milleti’nin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyet’i ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Hikayemiz, Defne ilçesi içerisinde yer alan Bedevi Mıntıkası, 258 sayılı parsel ile ilgili. Bu parseli, hikayemizin bundan sonraki bölümünde SOĞANLIK olarak tanımlayacağız.
NEDEN “SOĞANLIK”?
Sümerler Mahallesi’nde Cemil Şükrü Çolakoğlu (Sümerler) İlkokulu hemen bitişiğinde bulunan bu parsel yıllardır boş durduğundan, eskiden köyden gelen pazarcı hemşerilerimiz burada “Soğan” tezgahı açıp, çuval çuval soğanlarını burada satışa çıkarırmış. Hal böyle olunca, zaman içinde bu boş parsel mahalle sakinlerince “SOĞANLIK” olarak anılmış.
İşin aslı ise, yıllardır boş duran bu arsanın sahipleri ve hissedarlarının büyük kısmı Türkiye Vatandaşı olmadığı gerekçesiyle, hak sahiplerinin arsalarına (bu parselin de dahil olduğu) devletin el koyarak, okul ve yeşil alan kullanımı şartıyla tahsis yaptığı bilinmekteydi. Oysa bu bölgedeki arsaların hissedarlarının çocukları Türkiye’de yaşamakta, TC vatandaşı olarak sorumluluklarını yerine getirmekteydi. Ancak okul ya da yeşil alan tahsisi ile el konulmuş bu parselleriyle ilgili bir hak arayışında bulunmamışlardır.
MİRASÇILARA İLK ŞOK!
Mirasçılardan N.G.S., 1988 yılında bir gelişmeyi tesadüfen fark ediyor. “Soğanlık” olarak bilinen bu arsa, o dönemin Antakya Belediyesi Encümeni kararıyla imara açılıyor. Bu da yetmezmiş gibi, imara açılan bu parsel, Antakya Belediyesi tarafından, sanki mülkiyeti Antakya Belediyesi’ne aitmiş gibi “KAT KARŞILIĞI” inşaat yaptırılmak üzere ihale ediliyor.
Mirasçı N.G.S., dönemin başarılı avukatlarından birine başvurup, hukuki haklarının peşine düşüyor. Böylelikle mirasçılar adına Antakya Belediyesinin bu haksız uygulamasına yönelik dava açarak “Kat Karşılığı İnşaat” ihalesinin iptalini mahkeme kararı ile sağlıyor.
1993 yılında sonuçlanan bu dava kararıyla, söz konusu Soğanlık’ın haksız yere Antakya Belediyesi adına yapılmış mülkiyeti iptal ediliyor ve bu hak, davacı mirasçılar adına, hisseleri oranında tapuya tesciline karar veriliyor. Mirasçılar, dedelerinden yadigar bu parsele resmen sahip olduklarını ispatlamış oluyor.
1999 yılında, aile büyüklerinin tamamı vefat eden mirasçılar, sahip oldukları gayrimenkulleri değerlendirmek üzere ve Soğanlık ile ilgili paylaşımı yapabilme adına tapu kayıtlarını istiyor. Ancak ilginç bir durum ortaya çıkıyor. Tapu kayıtlarında, Bedevi Mıntıkası 258 sayılı parsel, mahkeme kararı neticesinde, mirasçılardan biri olan A.S. adına kayıtlı görünüyor. Bir yerde hata yapıldığı anlaşılıyor. TC vatandaşı olan hak sahiplerinin toplam payı %32.5, Hazine payı ise %67.5 olması gerekirken, bu parselin tamamı, mirasçılardan A.S.’ye ait olarak kayıt altına alınmış görünüyor.
Yani o gün, mirasçılar bu hatanın avantajını kullanıp, A.S. üzerinden parselin satışını yapıp kendi aralarında paylaşsa, bu hikaye o yıl son bulacak. Ancak mirasçılar bunu yapmıyor ve kendilerine ait olmayan bir hakkı paylaşmanın etik olmayacağı düşüncesiyle, hatanın düzeltilmesi yönünde ilgili makama başvuruda bulunuyor. Nitekim bu başvuru sonrası hata hemen düzeltiliyor.
ARTIK İŞ, SOĞANLIĞI PAYLAŞMAYA KALDI!
Mirasçılar, 2010 yılında parselin satış aşamasına gelerek, 66 yıldır dedelerinden kalan Soğanlık haklarını paylaşmak istiyor.
MİRASÇILARA İKİNCİ ŞOK!
Mirasçılar, satış aşamasında şok bir gelişme ile karşılaşıyor. Milli Emlak, Soğanlık için Tapu İptal davası açıyor. Bu davayla, 258 sayılı Soğanlık parselinin tapu kaydının iptal edilerek, Hazine adına tescili talep ediliyor. Bu davada Milli Emlak’ın ortaya koyduğu gerekçe ise; parselin ana sahibi merhum B.S.’nin (Mirasçıların annesi) Suriye uyruklu olduğu ve bu sebeple haklarının hazineye devredilmesi gerektiği iddiası oluyor.
Mirasçılar, hem şok yaşıyor hem de rencide ediliyor.
Ama yargıya duydukları saygı ile biraz daha sabredip, davanın sonuçlanmasını bekleyerek, mahkemede babaannelerinin Suriye uyruklu olmadığını kanıtlamaya çalışıyor. Nitekim mahkeme, 2014 yılında, davalı B.S.’nin 1944 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile TC Vatandaşlığına alındığını ve daha öncesinde de, B.S.’nin herhangi bir vatandaşlığının bulunmadığını karara bağlıyor. Bu sayede mirasçılar, tartışmasız bir şekilde TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI olduklarını ispatlamış oluyor.
ANCAK MİLLİ EMLAK ISRAR EDİYOR
2014’te, bir kez daha dava kazanan mirasçılara karşı, Milli Emlak bu kez mahkeme kararına itiraz ediyor. Mirasçılar, bir şok daha yaşıyor. Üstelik bu itirazın gerekçesini de öğrenemiyorlar. Ancak süreç, Devletin, vatandaşının hayatını kolaylaştırmaktan öte zorlaştırıcı bir boyut içermeye başlıyor.
BİR KEZ DAHA MİRASÇILAR KAZANIYOR
Bir süre daha beklemek zorunda kalan mirasçılar, 2018 yılında Yargıtay’ın, kazandıkları mahkeme kararını ONAMASI ile rahat bir nefes alıyor. Milli Emlak’ın karara yaptığı itiraz reddediliyor. Milli Emlak, yine pes etmiyor ve bu kez Karar Düzeltme talebinde bulunuyor. 2019 yılında Yargıtay, Milli Emlak’ın karar düzeltme talebini de RED ediyor.
Nihayet karar artık kesinleşiyor.
VE ARTIK BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA
Mirasçılar, 28-11-2019 tarihinde, Soğanlık ile ilgili haksız yere konmuş şerhin kaldırılması için dilekçe veriyor. Ancak bu talebe RED cevabı alınıyor. Milli Emlak, kazanılan mahkeme kararına rağmen şerhi kaldırmıyor ve bunu da şöyle açıklıyor: “Mahkeme kararında şerhin kaldırılmasıyla ilgili bir husus belirtmemiştir.”
El İnsaf! Adeta bir yılan hikayesi…
Mirasçılar, şimdi, yani bu dava süreçleri başladığından 33 sene sonra, yeniden Soğanlık ile ilgili yeni bir hukuk dehlizinin içine girmek durumunda kalıyor. Milli Emlak Müdürlüğü’nün, hukuki bir dayanak olmadan koyduğu şerhi kaldırması için bir mahkeme kararı aldırmak için yeni bir dava sürecine girilecek. Bakalım o karar kaç yıl sonra çıkacak.
Varın siz düşünün, mirasçıların nasıl onlarca yıl zaman kaybettiğini… Bir ömür tükeniyor.
MİRASÇILAR NE DİYOR?
E.Ö. : Gelişmeler, bizim açımızdan çok üzücü. Mirastan doğan haklarımıza, hukuk dehlizine takılıp onlarca yıl ulaşamamak, hem yargının yavaş işlediğini gösteriyor hem de bazı durumlarda vatandaşlara kolaylık sağlanmadığı anlamına geliyor.
S.N. : Benim bildiğim kadarıyla, biz, bu davalarda bugüne kadar haklılığımızı kanıtlayabilmek için avukatlara vb. çok paralar harcadık. O harcadığımız paralar, belki de bir parsel fiyatı yapar.