Koronavirüs nedeniyle insanların yaşadığı karantina hali, baharın gelmesiyle çiçek açan doğanın güzelliklerini cömertçe sunmasını engellemiyor. Baharın Antakya’sı ise, ona pencereden bakan hüzünlü gözleri selamlıyor.
“Uzun geçen zorlu kışın ardından baharın gelmesi ve havaların ısınmasıyla beraber, piknik alanları doldu taştı…” demek iyi olurdu ama! Şimdilik biraz sessiz, biraz hüzünlü, ama her şeye rağmen rengârenk bir bahar var dışarıda. Antakya, ona pencereden bakanları selamlıyor, tüm coşkusuyla.
Açan çiçeklerin görsel bir şölen sunduğu kentin içinde iş zorunluluğu nedeniyle bulunmak durumunda olanların bir diğer beklentisi ise, yaşanan sıkıntılı sürecin, gelen bahar ve artan sıcaklarla beraber yerini umuda bırakması. Zira her şey yolunda giderse, yeni koronavirüsün (SARS-CoV-2), grip virüsü gibi davranması olasılık dahilinde. Bahar aylarıyla birlikte artan sıcaklıkların, COVID-19’un yayılmasını ve patojenleri (hastalık oluşturan mikropları) azaltması bekleniyor. Böylelikle koronavirüs salgınının, her yıl yaşanan nezle salgınları gibi, kış aylarından sonra sona ermesi beklentisi oldukça yaygın.
SARS-CoV-2’ın, grip virüsü gibi hareket edeceğini kesin olarak söyleyebilmek için henüz erken olsa da, Antakya’nın çiçek açan bahar görüntüsü için konuşan bir Antakya Gazetesi okurunun tespiti, umudu paylaşıyor:
“Virüs, bağışıklık sisteminin gücüne karşı direnemiyor, bu kesin. O nedenle, tedbiri elden bırakamamak gerekiyor. Bunun için de, hem bedenimize hem ruhumuza iyi geleni keşfetmek çok önemli. Bence ne yapın, biliyor musunuz? Balkonunuzdan, pencerenizden dışarıya, açık havaya çıkın, yüzünüzü güneşe dönün ve derin bir nefes alın, ki bırakın dolsun o bahar içinize, hatta aksın damarlarınızda.” Tamer Yazar