Türk Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Ömer Solğun, öğretmenlerin tamamının yarıyıl tatilinde aşılanmasının önemine vurgu yaptı.
Sendika olarak açıklamalarında eğitim çalışanlarının aşılamada öncelikli meslek grupları arasına alınmasını talep ettiklerini söyleyen Solğun, bu çağrıları üzerine Sağlık Bakanlığı’nın öğretmenlerin aşılamada 2. aşamada 7. sırada öncelikli meslek mensupları arasında yer alınacağını bildirdiğini ifade etti, ancak zamanın hem eğitimcilerin hem de öğrencilerin aleyhine işlediğine dikkat çekti.
Türk Eğitim-Sen olarak taleplerinin; eğer 15 Şubat sonrasında yüz yüze eğitime başlayabileceksek yarıyıl tatilinin iyi değerlendirilerek, mutlaka bu süreçte eğitim çalışanlarının tamamının aşılanması olduğunu belirten Solğun, “Hükümetimiz aşı temini noktasında her türlü tedbiri almalıdır. Bu sürecin fazla uzamaması, öğretmenlerimizin öğrencilerimizle yüz yüze eğitime geçmelerinin sağlanması devletimizin öncelikli görevi olmalıdır. Okullarımızın açılması durumunda da hijyen, maske, mesafe kurallarına sıkı sıkıya riayet etme konusunda MEB’in titiz davranması, okulların eksikliklerini tamamlaması hayati öneme sahiptir” dedi.
100 bin kadrolu atama istiyoruz …
İkinci yarıyıl döneminde bir diğer beklentilerinin öğretmen atama sayılarının artırılması olduğunu belirten Solğun, ülkemizde ücretli öğretmenliğin neredeyse asal istihdam modeli halini aldığını bildirdi ve şunlara değindi: “Sendikamızın geçtiğimiz yıl yaptığı araştırmaya göre ülkemizde ücretli öğretmen sayısı 80 bin 583’tür. Üstelik ücretli öğretmenlerin 10 bin 837’si yüksekokul mezunudur. Yani pedagojik formasyonu olmayanlar da ücretli öğretmen olarak görev yapabilmektedir. Üstelik ücretli öğretmenlerin sigortaları eksik yatmakta, girdiği ders başına ücret almakta, hiçbir özlük hakka sahip olamamaktadır. Biz bu şekilde eğitimde arzu ettiğimiz başarıyı yakalayamayız.
Öte yandan sadece ücretli öğretmenler değil bir diğer sorunumuz da sözleşmeli öğretmen istihdamıdır. Sözleşmeli öğretmenlerimiz de tıpkı kadrolu öğretmenler gibi görev yapmakta, ancak özlük haklarında farklılıklara maruz kalmaktadır. Örneğin bu öğretmenlerimiz kadrolu öğretmenler gibi tayin hakkına sahip olmadığından, eşlerinden, çocuklarından ayrı yaşamak zorunda kalmaktadır. Öğretmenlerin eş ile iş
2014 atamaları iptal edilmeli …
Kısacası aynı okullardan mezun olan, aynı işi yapan öğretmenlerin öğretmenler odasında bölük pörçük olması içimizi kanatmaktadır. Bu noktada yapılması gereken tüm öğretmenlerin sadece kadrolu olarak atanmasıdır. Sözleşmeli, ücretli gibi istihdam yöntemleri eğitime yarardan çok zarar vermektedir. Sendika olarak talebimiz 2021 yılında 100 bin atama yapılması ve bu atamaların tamamının kadrolu olmasıdır. En azından ücretli öğretmen görevlendirmesi kadar yani 81 bin atama ve bunun üzerine yapılacak 19 bin atama eğitim-öğretimimize nefes aldıracaktır. 100 bin atama talebimizden vazgeçmeyeceğiz.
İl içi tayinlerde 50 kilometre sınırı getirilmelidir.
MEB, Gerek iller arası, gerekse il içi tayin talebi karşılanmayan öğretmenlerimize mutlaka il/ilçe emri hakkı tanımalıdır.
Unutulmamalıdır ki; aklı, fikri çocuklarında, ailesinde olan bir öğretmenin verimli olmasını beklemek mümkün değildir. Bu nedenle öğretmenlerimizi aileleriyle birleştirerek hem anayasanın gereğini yerine getirirsiniz hem de eğitimde motivasyon sağlarsınız.
Öte yandan; MEB’in mahkeme kararını uygulayarak, 1709 şube müdürü atamasının iptal etmesini istiyoruz. Yapılması gereken; 2014’te yapılan tüm atamaların iptal edilerek, yazılı ve mülakat puanlarının aritmetik ortalamasına göre 1709 şube müdürü atamasının yeniden gerçekleştirilmesidir.” Mehmet ÖZGÜN