İyi günler sevgili okuyucu.
31 Mart 2019 yerel seçimler öncesi son viraj olarak tanımlayabileceğimiz kritik sürece girildi. Bu hafta, seçim öncesi son günleri, son çabaları izleyeceğiz ve seçmen, özgür iradesiyle Pazar günü huzur içinde sandığa gidip oyunu kullanacak.
Bir gazeteci olarak, bu dönemde ilimizde yaşanan propaganda döneminin saygın ve düzeyli bir şekilde seyrettiğini görmek bizi mutlu etti. Partilerimizin adayları, tanıtım ve reklam çalışmalarında ağırlıklı olarak seviyeyi düşürmedi, kaba saba ve hakarete varan bir seçim çalışması olmadı. Adaylar, birbirlerine ve seçmene karşı olabildiğince saygılı bir duruş ortaya koydu.
Önümüzdeki beş yılın aktörlerini belirleyeceğiz.
Adaylar, proje sunumlarını ve bu konudaki vaatlerini son günlere sakladılar. İşin başında, daha çok isim olarak ve künye olarak seçmene sunumlar yapılırken, şimdilerde Büyükşehir ve ilçe belediyeleri için adayların kafasındaki projeleri de işitir olduk.
Hemen dikkatimi çeken bir iki konuyu paylaşacağım. Büyükşehir için gerçekleşen propaganda yarışında, yaygın medyanın adaylara sunduğu imkanlar ve programlar son derece etki yarattı. Parti Genel Başkanlarının, zaman zaman birden fazla sayıda ilimize çıkartma yaparak adaylarının arkasında durması iz bırakırken; İl ve ilçe örgütlerinin, kadın kollarının, gençlerin coşkun çabaları dikkat çekti.
Defne Belediyesi’nde de düzeyli bir yarış söz konusuydu. Örneğin, bir gün ara ile CHP adayı ile DSP adayı aynı yerde halk toplantısı yapıp seçmenle buluştu. Akdeniz Mahallesi’nde tanık olduğum tablo şu idi: Dr. Atıf Seyfettinoğlu Parkı’nda yer alan Akdeniz Mahallesi Defne Evi’nde, önce CHP’liler bayraklarla büyük bir buluşma gerçekleştirdi. Şölen alanı gibi süslenen park, bir gün sonra bu kez DSP adayına bırakıldı ve CHP bayrakları indirilerek DSP bayrakları asılıp, eşit koşullarda adayların seçmene ulaşması sağlandı. Bence demokrasi kültürümüzün olgunluk kriteri açısından çok güzel bir tablo idi.
TİP Milletvekili Barış Atay’ın DSP adayı lehine tavır koyması ve seçim çalışmalarına katkı vermesi, HDP’li seçmende alerji yarattı. Bu konuda açıklama yapma ihtiyacı duydular ve Barış Atay’ın HDP seçmenini temsil etmediğini, verdiği desteğin sadece kendisini bağladığını ifade ettiler. Bu konuyu yazıma alıyorum, çünkü bana bu hassasiyet fazla abartılı geldi.
En önemli konu ise; İlçelerde farklı partilere oy veren seçmen, Büyükşehir için ortak bir tavır peşinde. Yani DSP Defne adayı, gittiği her yerde partisine oy isterken, Büyükşehir Belediyesinde ise CHP Adayı Doç. Dr. Lütfü Savaş’a oy istedi. Benzer bir yaklaşımın sağ seçmende de vücut bulduğuna tanıklık ettik. İlçe başkanlığında sağ partiye oy verip Büyükşehir Belediyesinde oyunu farklı bir adaya verecek olan seçmen, Büyükşehir Belediyesinin kaderini belirleyecek.
Son günlere girdiğimiz seçim yarışının, bugüne kadar ki düzeyi bozmadan, yine saygın bir duruş içinde seyretmesini diliyoruz.
Sonuçları merak içinde beklerken herkese bu yarışta başarılar dileriz.
İyi çalışmalar.