Sonuç Hüsran Olabilir… 

      Yasal olarak 2023 yılı Haziran ayı içerisinde yapılması gereken seçimler nedeni ile siyasi partilerde büyük bir hareketlilik izlenmektedir.       İktidar kanadını oluşturan cumhur ittifakı ve ona destek veren partiler bir dönem daha aynı anlayışın iktidarda kalabilmesi için adımlar atıyor, söylemlerde bulunuyor, yetkili konumda bulunanlar ise aldıkları kararları uygulamaya koyuyorlar.       Elbette ki böyle bir […]

      Yasal olarak 2023 yılı Haziran ayı içerisinde yapılması gereken seçimler nedeni ile siyasi partilerde büyük bir hareketlilik izlenmektedir.

      İktidar kanadını oluşturan cumhur ittifakı ve ona destek veren partiler bir dönem daha aynı anlayışın iktidarda kalabilmesi için adımlar atıyor, söylemlerde bulunuyor, yetkili konumda bulunanlar ise aldıkları kararları uygulamaya koyuyorlar.

      Elbette ki böyle bir karar alınıp uygulamaya konulduğunda, seçmen de doğal olarak şu soruyu sorma zorunda kalıyor: Yaklaşık 20 yıldır tek başına iktidarsınız. Neden bugüne kadar bu kararları almadınız, neden bugüne kadar bu adımları atmadınız?

      Şimdi böyle bir karar alıp uygulamaya geçirmekle veya kısa süre içerisinde bunu uygulamaya koyacağız demekle samimi olunmuyor.

      Elbette ki bu alınan kararların, bu atılan veya atılacağı söylenen adımların, seçmenden oy alabilmek için yapıldığı gün gibi açıktır.

      Bu nedenle alınan kararlara, atılan veya atılmak istenen adımlara şüphe ile bakılıyor. Bu konuda inandırıcı olmak gerekir.

      İktidar da olanların söylemlerine, aldıkları kararlara, atacakları adımlara karşı seçmenin verdiği ve vereceği yanıt budur.

      Buna karşılık iktidara talip olan millet ittifakı, ya da altılı masa ve bu partilere destek veren diğer muhalefet partileri de iktidara geldiklerinde neler yapacaklarını, hangi kararları alacaklarını, hangi konuda olumlu adımlar atacaklarını, şuandaki iktidarın yapmış olduğu yanlışları ne şekilde düzelteceklerini belirten konuşmalar yapıyorlar, açıklamalarda bulunuyorlar.

      İşte iktidar kanadı ile iktidara talip olan muhalefet kanadını oluşturan siyasi partilerde durum bu merkezde.

      Her ne kadar kamuoyu yoklamaları iktidarın oy oranında hızlı bir düşüşün yaşanmakta olduğunu göstermekte ise de, kesin sonuç belli oluncaya yani sandığa atılan oyların sayımı yapılıp seçim sonuçları açıklanıncaya kadar durumun net olmayacağı görülmektedir.

      Özelikle kararsızlıların ya da seçime katılmamak suretiyle iktidar ile muhalefeti protesto edeceklerini belirten seçmenlerin sayılarının oldukça fazla olduğu göz önünde bulundurulduğunda, iktidara talip olan muhalefet partilerinin söylemlerine çok dikkat etmeleri ve yapamayacakları hususları yapacağız, edeceğiz tarzında söylemlerle seçmen önüne çıktıkları takdirde bunda sandığa gidecek seçmeni inandırma oranının oldukça zor olduğunu bilmeleri gerekir.

      Elbette ki büyük bir çoğunluk bugünkü tek adam sistemini, yani bugünkü iktidar anlayışının değişmesini istemektedir.

      Kuvvetler ayrılığı ilkesinin tam olarak uygulandığı, yargı bağımsızlığının sağlandığı, demokratik laik sosyal hukuk devletinin tüm kurum ve kuralları ile yaşama geçirildiği, gerçek bir demokratik rejimin var olduğu bir sistem arzulanmakta ve beklenmektedir.

      Ama bunun ne şekilde yapılacağını da inandırıcı bir yöntemle seçmene anlatmak ve kararsız seçmenler ile sandığa gitmemek suretiyle iktidarı da muhalefeti de protesto etme kararlılığında olan seçmeni de bu anlayışlarından vazgeçirmek için gereken çaba sarf edilmelidir.

      Eğer bu inandırıcı tutum ve davranış içine girilmez ve yapacağım, edeceğim gibi tek adam yönetiminde olan söylemlerin benzeri söylemler de bulunulmak suretiyle bir yol haritası izlenmeye devam edilirse, önümüzdeki seçimlerin sürpriz bir şekilde sonuçlanması da söz konusu olabilir.      

      Bunun içinde herkesin başını elleri arasına koymak ve uzun uzun düşündükten sonra yapabileceklerini söylemek,  süreye bağlı olarak yapılması gereken işleri de, bunların uzun süre sonunda gerçekleşebileceği yolunda konuşmalar yapmak suretiyle, tüm seçmenlerin inandırılması ve sandığa atılan oyların bu oluşacak inanç doğrultusunda olmasının sağlanması gerekir.

      Bir yıl uzunca bir süre değil. Göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçer. Birde bakmışız ki sandıklar kurulmuş ve oy kullanma günü gelmiştir.

      Bu nedenle daha önümüzde zaman var, birçok şeyi düzeltiriz, seçmeni inandırırız anlayışı ile hareket edildiği takdirde sonucun hüsran olabileceğini hatırdan uzak tutmamak gerekir.

      Eğer sonuç hüsran olursa, elbette ki muhalefet partileri bundan zarar göreceklerdir. Ama asıl zararı ulusça hepimiz göreceğiz.

      Bunun böylece bilinmesinde ve buna göre hareket edilmesinde sayılamayacak kadar çok yararlar vardır.

      Hatırlatıyoruz…

                                                                                              nabiinal@hotmail.com

Exit mobile version