Söylenenler güzel de…

Sorunu Çözdük mü? 2021 Haziran ayı itibariyle, dağ ceylanlarının Türkiye’de yaşadığı tek alan konumundaki, Hatay’ın Kırıkhan ve Reyhanlı ilçelerini kapsayan bölgenin bir taş ocağı nedeniyle küçültüldüğü haberlerini tartıştık. Bölgeden gelen son bilgi, Hatay’da dağ ceylanlarının sayısında yüzde 20 artış beklendiği yönünde! Peki, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle alınmış ‘taş ocağı açılabilir’ kararında neredeyiz? Geri adım attık mı? Daralttığımız […]

Sorunu Çözdük mü?

2021 Haziran ayı itibariyle, dağ ceylanlarının Türkiye’de yaşadığı tek alan konumundaki, Hatay’ın Kırıkhan ve Reyhanlı ilçelerini kapsayan bölgenin bir taş ocağı nedeniyle küçültüldüğü haberlerini tartıştık. Bölgeden gelen son bilgi, Hatay’da dağ ceylanlarının sayısında yüzde 20 artış beklendiği yönünde! Peki, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle alınmış ‘taş ocağı açılabilir’ kararında neredeyiz? Geri adım attık mı? Daralttığımız bölgedeki artan popülasyon için bir projemiz var mı?

Geçtiğimiz günlerde paylaşılan bir haber, “Nesli tükenme tehlikesinde olduğu için koruma tedbirleri uygulanan Hatay’daki Gazella Gazella türü dağ ceylanlarının, geçen yıl 1280 olarak belirlenen sayısında, 2022 sonunda yüzde 20 artış hedeflendiği” yönünde oldu.

Bu konuda Antakya Gazetesi’ne konuşan bir doğasever Antakyalı, 2019’da “Hatay Dağ Ceylanı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası” olarak ilan edilen yaklaşık 13 bin hektarlık alanın önemli bir parçasının ‘taş ocağı’ açılması karşılığında, Cumhurbaşkanlığı kararıyla bölgeden ayrıldığına ve bu tehlikeli çalışmadan da resmi anlamda geri adım atılmadığına işaret ederken, “Bizler, olası bir taş ocağı tehlikesini unutmuş gibiyiz, mutlu mesut haberler paylaşıyoruz!” dedi.

Bilindiği gibi bölgenin 8 kilometrekarelik, yani 700 futbol sahası büyüklüğünde bir kısmı, 5 Haziran 2021 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile koruma sahasının dışına çıkarılmıştı. Konuya dair en net tepki ise Hatay Tabiatı Koruma Derneği’nden gelmiş, “Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilan edilirken, yoğun bilimsel çalışmalar yapıldı. Alan daraltılırken ise hiçbir bilimsel çalışma yapılmadı ve görüş alınmadı. Dağ ceylanının bölgedeki sayısı artıyor ve bundan sonra daha da geniş yaşama alanlarına ihtiyacı olacak. Yapılması gereken şey, yaşama alanını daraltmak değil, genişletmeye çalışmak” denilmişti.

Hataylı çevreciler ve doğaseverler, alınmış karar hakkında bugüne kadar aksi bir açıklama yapmayan Ankara noktasında beklentilerini ve umutlarını muhafaza etmeye devam ediyorlar. Zira “olabilecekler” hem Dağ Ceylanları hem de Hatay’ın doğası adına ‘alarm’ veriyor.

-NE OLUR?-

Hatay dağ ceylanları, taşlık bir alanda yayılış gösteriyor. Küçültülen alanda yapılacak faaliyetler, sadece bahse konu 8 kilometrekarelik alan içinde kalmayacak. Bölgede dinamit patlatılacak. Toz çıkacak ve hayvanlar, o bölgeye artık yaklaşamayacak. Dağ ceylanlarının kullanamayacağı alan, sadece 8 kilometrekare ile sınırlı kalmayacak. Daha önce Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile koruma altına alınan bir alan yine Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile küçültülüyorsa; üçüncü, dördüncü, beşinci kararnamelerle benzeri şekilde benzer ocaklara da izin verilebilir. İşte asıl büyük tehlike de burada!

Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’ndan çıkarılan bölge, ayrıca bozkır ötleğeninin ürediği önemli bir alan ve Türkiye’deki yegane kışlama alanı. Bu alan ayrıca; çizgili sırtlan, uzunkulaklı çöl kirpisi, kayalık gerbili, saz kedisi, kuyruksüren, oklu kirpi gibi oldukça nadir türlerin de yaşam alanı. Alınan kararla, bu türlerin de nesli tükenme tehlikesine girecek.

-Tamer Yazar-

Exit mobile version