Stadyumu yıkıp, rezidans!

Eldeki tek Park’a ise bina! 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra hızlı bir şekilde depreme hazırlık çalışmalarına sahne olan İstanbul için konuşan İstanbul Valisi Vasip Şahin, kentte olası bir deprem anında toplanılması için 2 bin 285 alan belirlendiğini belirtmiş.Peki, birinci derecede deprem bölgesinde yer alan Hatay’ın Antakya’sında bunun için’kaç alan’ belirledik? Cevaplar net değil, ama […]

Eldeki tek Park’a ise bina!

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nden sonra hızlı bir şekilde depreme hazırlık çalışmalarına sahne olan İstanbul için konuşan İstanbul Valisi Vasip Şahin, kentte olası bir deprem anında toplanılması için 2 bin 285 alan belirlendiğini belirtmiş.Peki, birinci derecede deprem bölgesinde yer alan Hatay’ın Antakya’sında bunun için’kaç alan’ belirledik? Cevaplar net değil, ama net olan iki şey var!

Antakya kent merkezinde süregelen iki tartışma var! İlki… Yıkılacak şehir stadyumu yerine ‘rezidans’ ya da benzeri bir inşaat yapılması planı! İkincisi ise… Eldeki tek büyük yeşil alan konumundaki Antakya Atatürk Parkı’na yapılaşma onayı veren bir yerel idare işlemi! Birinci derecede deprem bölgesinde yer alan Hatay’ın Antakya’sında tüm bu yaşananları ve bitmeyen tartışmaları izleyenleri ise 1-7 Mart Deprem Haftası sebebiyle önemli bir toplantı bekliyor… Bu toplantı, İstanbul Valisi Vasip Şahin tarafından son dönemde dile getirilen, ‘kentte olası bir deprem anında toplanılması için 2 bin 285 alan belirlendi’ ifadesinin gölgesinde ilerliyor.
-HAZIR MIYIZ?-
‘Depremi Tanı Hayatını Koru’ başlığında Hatay Büyükşehir Belediyesi uhdesinde bugün gerçekleşecek olan Sempozyum, ‘Hatay’ ve ‘Deprem’ başlıklarını masaya yatıracak. İnşaat Mühendisi Prof. Dr. Yasin Farhan, Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Afet Yönetimi Uzmanı Özden Işık, Jeofizik Mühendisi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu’nun katılımıyla gerçekleşecek olan bu önemli buluşma, ‘Depreme ne kadar hazırız?’ sorularına da cevap arayacak!
-BİRİKEN SORULAR!-
Peki, toplantıyı düzenleyenlere de, sunum yapanlara da bizler de birkaç soru soralım mı? Özellikle de, Antakya özelinde, deprem anında toplanma ve barınma alanlarının ne halde olduğunu soralım! Sorarken de, bu konuda son dönem konuşan ve “İstanbul’da 2 bin 285 toplanma alanımız var. Bu 2 bin 285 alanımız, hem ilçe belediyelerimiz hem de İstanbul Büyükşehir Belediyemiz tarafından koordineli bir şekilde belirlenmiş ve haritalara işlenmiştir. Onun ötesinde de 156 konteyner ya da çadır kent kurulacak alan belirlenmiş, bunun 100’ü Avrupa Yakası’nda, 56’sı da Anadolu Yakası’nda olacak. Bunlar bir milyon 120 bin kişiyi barındırabilecek kapasitede…” diyerek, ‘Bizde durum ne?’ sorusunu Hatay adına gündeme taşıyan İstanbul Valisi Vasip Şahin bağlamında eldekileri tekrar edelim mi? Tekrar ederken de, 1950 yılında yapılmış Türkiye’nin en eski stadyumlarından bir tanesi olan Antakya Atatürk Stadyumu’nun yıkım kararı sonrasında oluşan ‘bu alan inşaata açılacak’ tartışmalarını hatırlayalım mı? Hatırlarken de, kentin ender nefes alanlarından biri olan Antakya Atatürk Parkı içindeki atıl bir alanın imara açılması çabasını sorgulayalım mı?
-BETON MU YEŞİL Mİ?-
1-7 Mart Deprem Haftası sebebiyle ‘deprem’ başlığının bir kez daha hatırlandığı Hatay benzer riskleri masaya yatırmaya hazırlanırken, konuyu uzmanlar eliyle tartışacak. Ancak, ‘iğne-çuvaldız’ hikayesini unutmadan, ‘yapılan yanlışları’ da konuşmanın zamanı gelmedi mi? Özellikle de, olası bir depremde açık alanlarının neredeyse hepsini ‘kentleşme’ başlığı altında betona teslim eden bir şehirde son tartışmalı alanları da kaybetmeye bu kadar yakınken…  -Tamer Yazar-

Exit mobile version