İyi günler sevgili okuyucu.
Gelişmiş ve demokratik ülkelerde, sivil toplum örgütlerinin fazlalığı, o ülkedeki sosyal yaşamın da bir göstergesi oluyor. Birlik, vakıf ya da derneklerin varlığı, bu alanlardaki ilginin birlikte dayanışmasını ve söz konusu alanda sosyal bilinç oluşturma çabasını beraberinde getiriyor. Hemen her ilgi alanında bir dernek, vakıf ya da birlik kurmak, bu kurum etrafında birleşmek ve yaratıcı projeler geliştirmek mümkün.
Hatay, sivil toplum örgütlerinin nicelik açısından yoğun olarak faaliyet gösterdiği illerden biridir. Hatay insanı, ticarette ortaklık kültürünü ve birlikte hareket etme alışkanlığını yeterince ve başarılı bir şekilde uygulayamasa da, sosyal alanlarda duyulan birçok ilgi konusunda bir araya gelmeyi başarmakta. Hatay’daki STK’ların çeşitliliği göz kamaştıracak boyutlara varmıştır. Hobi, spor, meslek grupları, yardımlaşma, dayanışma ve akla gelebilecek birçok farklı kulvarda sosyal yaşamın vazgeçilmezi haline gelen STK’lar, kimi zaman da bir tabela kuruluşu olarak cılız bir etkinlik alanında boy göstermekte.
Ancak, Hatay’daki bu çeşitlilik oldukça sevindirici. Bu STK’lardan bazılarının oldukça faal olduğunu söylemem gerek. Sıklıkla basında boy gösteren bu kurum ve kuruluşları neredeyse hepimiz ezbere öğrendik.
Ben, sesi soluğu az duyulan, ancak varlığını devam ettiren bazı ilginç dernek, birlik ya da vakıflara bir göz attım. Bakalım siz bu birbirinden farklı STK’ları duydunuz mu?
(…) Hatay Süt Üreticileri Birliği, Hatay Kırmızı Et Üreticileri Birliği, Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi, Dünya Doktorlar Derneği, İnsani Destek ve İnsani Bağış Derneği, Hayata Destek Derneği, Hatay Arı Yetiştiricileri Derneği, Hatay Gözlükçüler Derneği, Hatay Toplumsal Huzur ve Güvenlik Gönüllüleri Derneği, Hatay İli Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Derneği, Sığınmacılar Göçmenlerle Dayanışma Derneği, Hatay Yardımeli Derneği, Bir Tebessüm Bin Mutluluk Vakfı, Dünya Kardeşlik Birliği ve Evrensel Birleşim Derneği, Antakya Avcılkar ve Atıcılar Derneği (…)
Bu örnekleri misliyle arttırmak mümkün.
Benim tavsiyem, ilgi ve uğraş alanında kurumsal bir yapıya bürünmeyi başaran bu dernek, birlik ve vakıfların yerel medyayı daha faal kullanmalarıdır.
Sahip oldukları üye profiline yönelik kapalı bir faaliyet programı içine giren birçok STK daha fazla dışa açılmalı ve basın ya da medya aracılığı ile kendini tanıtmalıdır. Bu kapsamda sıklıkla faaliyet raporlarını yayınlamalı, etkinlikleriyle ilgili yerel medyayı daha çok bilgilendirmelidirler.
Böyle olduğu zaman, hiç beklenmedik bir alanda hiç beklenmedik bir kesimin ilgisi kazanılmış olabilir. Ayrıca yeni üyeler kazanmak, daha geniş bir alanda etkin olmak da mümkün.
Buradan sayısı her geçen gün artan STK temsilcilerine seslenmek istiyorum. Lütfen ‘bizim uğraş alanımız dar bir kesimi ilgilendiriyor’ diye düşünmeyin. Antakya Gazetesi’nin sayfaları size açıktır. Bize ulaşın ve kuruluşunuzu tanıtın.
STK’ların toplumsal kalkınmada öncü rol üstlendiğini unutmadan, daha sosyal bir yaşam için haydi siz de kendinizi tanıtın.
İyi çalışmalar.