AK Parti milletvekillerinin imzasıyla hazırlanan İklim Kanunu Teklifi, 20 Şubat 2025’te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunuldu. 24 Şubat’ta Çevre Komisyonu üyelerine dağıtılan teklif, 26 Şubat’ta komisyonda hızla görüşülerek onaylandı. Yakın zamanda Genel Kurul’da ele alınması beklenen yasa teklifi, çevre örgütlerinin sert tepkisine neden oldu.
Ekoloji Birliği ve İklim Adaleti Koalisyonu öncülüğünde bir araya gelen 100’den fazla ekoloji örgütü, İklim Kanunu’nun doğayı korumaktan çok ticari çıkarları gözettiğini belirtti. Çevreci kuruluşlar, halkın katılımı olmadan hazırlanan bu teklifin iklim adaletini hiçe saydığını ve çevresel sorunlara çözüm sunmadığını vurguladı.
“Bu Kanun Ticaret Kanunu”
Sivil toplum kuruluşları, mevcut yasa teklifinin toplumun değil, büyük şirketlerin çıkarlarına hizmet ettiğini savunuyor. Konunun kamuoyunda yeterince tartışılmadan, hızla meclis gündemine alındığını belirten çevreciler, halkın sürece dahil edilmesi gerektiğini ifade etti.
Ekoloji örgütleri ve aktivistler, “Bu kanun bizim kanunumuz değil, bir ticaret kanunu” diyerek tepki gösterirken, TBMM’ye çağrıda bulunarak teklifin geri çekilmesini istedi.
STK’lardan Ortak Mücadele Kararı
28 Şubat’ta Ekoloji Birliği ve İklim Adaleti Koalisyonu’nun çağrısıyla geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. 80’den fazla ekoloji, kadın ve sivil toplum örgütü bir araya gelerek teklifin içeriğini değerlendirdi ve ortak mücadele kararı aldı. Kampanya sürecini yürütmek üzere bir çalışma grubu oluşturuldu.
STK’lar, Halkın İklim Kanunu’nun oluşturulması gerektiğini belirterek, toplumun tüm kesimlerini bu sürece dahil olmaya davet etti. Kampanya metni ve imza kampanyası, kamuoyunun desteğiyle büyütülmeye çalışılıyor.
Kampanya ve ortak bildiri için imza kampanyasına şu bağlantıdan ulaşılabilir: change.org/dogaiciniklimkanunu