Su Bilinci

Modern toplum, hemen her şeyle ilgili gün tanımlaması yaparken, kendi kısa vadeli yaşamına yamadığı doğayı hızla tahrip eder… 22 Mart Dünya Su günü olarak kabul edilmiş edilmesine lakin doğadaki kirlenme günümüzde daha da genelleşmiştir: bu kirlenmeden dolayı yeraltı suları, dereler, ırmaklar, denizler ve dolayısıyla soluduğumuz hava, yediğimiz yiyecek bile bu durumun kasvetli çemberine hapsolmuştur. Ormanların […]

Modern toplum, hemen her şeyle ilgili gün tanımlaması yaparken, kendi kısa vadeli yaşamına yamadığı doğayı hızla tahrip eder…

22 Mart Dünya Su günü olarak kabul edilmiş edilmesine lakin doğadaki kirlenme günümüzde daha da genelleşmiştir: bu kirlenmeden dolayı yeraltı suları, dereler, ırmaklar, denizler ve dolayısıyla soluduğumuz hava, yediğimiz yiyecek bile bu durumun kasvetli çemberine hapsolmuştur.

Ormanların tahribi

Bilinçsiz avlanmayla denizlerin yoksullaştırılması

Tarım alanların aşınması

ve betonlaşmaya terk edilen devasa şehirler…

Çıkar ve insanın hırsları ortaklaştıkça, çevreye ve yeşile verilen tahribat katlanarak büyümeye devam ediyor.

Dünya nüfusu hızla büyürken, doğa aynı oranda kirleniyor.

Su kaynakları, artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.

Nehirler, göller ve yer altı su kaynakları kullanılamayacak kadar kirleniyor…

Buna bağlı olarak biyolojik çeşitliliğimiz gün geçtikçe azalıyor.

Gündem elbette Koronavirüs…

Ama ne yazık ki, televizyon programları, kendine uzman etiketi iliştirenlerle dolu…

Herkes doktor, herkes beslenme uzmanı…

Oysa akla ve bilime uygun tutum ve önerilerle hareket etmeli…

Bilim insanlarının, sağlık kuruluşlarının ve bu alanda ki yetkililerin önerileriyle…

Dünyanın bütün ülkelerinde ne kadar sağlık kurumu ve çalışanı varsa, gecesini gündüzüne katmış bilimsel verileri değerlendiriyor…

Bir yandan enfekte olmuş hastaları kurtarmak, bir yandan da yayılmasını önlemek amaçlı bilimsel çalışmalar devam ediyor…

Sağlıklı ve doğru kararlar alacak bilim insanları yetiştirmenin önemi her alanda vurgulanmalı…

İnsanlık, doğaya ve olaylara karşı bakış açısını değiştirerek bu çalışmalara katkı sunabilir…

Temastan kaçınarak…

Sosyal mesafeyi koruyarak…

Doğanın, canlılığın ve suyun geleceği ile ilgili kaygıları bilimsel verilerle değerlendirerek…

Canlılığın hep birlikte yarattığı insancıl değerleri büyüterek…

Bireyin, canlılığın ve doğanın huzur içinde yaşayabilmesini esas alan sistemler için çalışarak…

Bu gibi salgınlarla mücadelede doğadan yana modeller geliştirerek…

Bilime güvenerek,

Öngörülemeyen yeni dertlere ve hatta felaketlere karşı hazırlık yaparak

Suyun ulaşmadığı kıtalara kulak vererek…

Evet 22 Mart Dünya Su Günü

Suyun doğa yaşamındaki yeri ve önemi hakkında gerekli bilince ve bilgiye sahip olmanın tam zamanı…

Birleşmiş Milletler verilerine göre; Dünya’da 748 milyon kişinin gelişmiş bir su kaynağına, 2,5 milyar insanın ise gelişmiş bir sıhhi tesisata ulaşım imkanı yok.

Su kıtlığı çeken yaklaşık 1,9 milyar insan sayısının 2050’de 3 milyara çıkması bekleniyor.

Gelişen ülkelerde tüm hastalıkların %80’i su ve temizliğin yetersiz olmasından kaynaklanıyor.

Duşta bir dakikada harcadığımız su (15 Litre), Sahra altı bölgesinde yaşayan insanların içme ve temizlik için kullandığı sudan (7-10 Litre) daha fazla.

20 yıl sonra dünya nüfusunun 1/3′ü şiddetli su sıkıntısı çekecek.

Yeni koronavirüs tedavisinde etkili olan Interferon Alfa 2B ilacını bulan Kübalı doktor Luis Herrera’nın dediği gibi; “Dünya sağlığın bir ticari mal değil, aksine bir temel hak olduğunu anlama fırsatına sahip…”

Murad Demirkol

Exit mobile version