Vakıf İşhanı ve dün hikayesi…
Asi Nehri kıyısındaki, eski Roma’dan kalma “Su Kemerleri” için konuşan Arkeolog Kenan Yurttagül, “Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu alanda bir çalışma yapmamıza izin vermedi” derken, Vakıf İşhanı için “yeniden yapılabilir” kararı veren Hatay Anıtlar Yüksek Kurulu için de, “Merak ediyorum, hangi düşünce ve mantıkla bu alanın üzerine bina yapılmasını söylüyorlar” tespitinde durdu.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın Kültür Danışmanı, Kültür Varlıkları ve Müzeler eski Genel Müdürü Kenan Yurttagül, Antakya kent merkezinde, Asi Nehri kıyısında, eski Roma’dan kalma su kemerlerinin sahipsizliği konusunda Büyükşehir olarak devreye girdiklerini, ancak cevap alamadıklarını söyledi.
-HERKES NOT ALDI!-
“Bu konuda Büyükşehir Belediyesi’nin bir talebi olduğunu ben biliyorum” diyen Yurttagül, şunları söyledi:
Su kemerlerinin olduğu yerde, restorasyon ve peyzaj çalışması yapılarak, Antakya’ya gelen ziyaretçiler için bir destinasyon yaratılmasının önemli olduğuna işaret eden Yurttagül, gündeme aldıkları bir diğer konunun ise Antakya’daki çeşmeler olduğunu söyledi. “Bu konuda Antakya Defne Rotary Kulübü olarak bir çaba sarf edildi ve Vakıflarla görüşüldü” diyen Yuttagül, “Vakıflar, belirlenen 20 kadar çeşmenin sadece 4 tanesine sahip olduğunu ifade etti. ‘Bu 4 taneyi de zaten biz yapıyoruz’ dediler. Ama aradan 3 yıl geçti ve o çeşmeler sahipsiz!” tespitinde durdu, bir şeyin de altını özenle çizdi. “Umarım, birileri bu projeye sahip çıkar!”
-HANGİ MANTIK!-
2017’den bugüne ‘yıkımı’ konusunda hem kurumsal hem toplumsal tartışma konusu olan Vakıf İşhanı için de konuşan Yurttagül, Arkeolog kimliği ile konuyu değerlendirirken, bu alanın önemli bir kazı alanı olabileceğine işaret etti, Hatay Anıtlar Kurulu’nun Vakıf İşhanı için ‘yeniden yapılabilir’ tespitine ise katılmadığını dile getirdi.
“Buradaki asıl mesele, bu yapının bir en evvel ortadan kaldırılması ve bu alanın açılması, ki Büyükşehir Belediyesi’nin de isteği bu yönde. Belki bir parka dönüştürülmesi, hatta burada bir arkeolojik kazı yapıp, burasının bir arkeoparka dönüşmesinde yarar var.
Tabi, Hatay Anıtlar Yüksek Kurulu’nun burada bir İşhanı projesini onaylaması kararını kendilerine sormak gerekiyor. Gerçi merak ediyorum, hangi düşünce ve mantıkla, bu alanın üzerine bina yapılmasını söylüyorlar! Buna dair raporu ben de okumak isterim. Zira burası, eski Antakya’nın, antik çağ Antakya’sının liman girişi. Muhtemelen aşağıda, limana bağlı bir takım dükkanlar çıkacaktır diye düşünüyorum. Bu, geçmiş dönemlerdeki arkeologların bir tespiti. Yani burada bir bina yükselirse, bu, kent adına çok büyük bir kayıp olacaktır.”
-Tamer Yazar-