Suriye ve Türkiye

Şimdilik 23 yıllık akp yönetimi sürecinde Türkiye’nin başına gelmedik bela kalmadığı gibi, ýiğit askerlerimiz, hiç de yurt çıkarımızla ilgisi bulunmayan olayların içine çekildi. Yayılmacılık süsü verilerek Suriye toprağında çatışmalara çekildi, şehit düşmelerine neden olundu, olunuyor. Filmi az geri saralım. Binlerce cihatçı ülkemizde eğitildi, donatıldı, Esat rejimine karşı Suriye’ye gönderildi. Maaşları halkımızın emeğinden ödenmekte olan bu […]

Şimdilik 23 yıllık akp yönetimi sürecinde Türkiye’nin başına gelmedik bela kalmadığı gibi, ýiğit askerlerimiz, hiç de yurt çıkarımızla ilgisi bulunmayan olayların içine çekildi. Yayılmacılık süsü verilerek Suriye toprağında çatışmalara çekildi, şehit düşmelerine neden olundu, olunuyor.

Filmi az geri saralım. Binlerce cihatçı ülkemizde eğitildi, donatıldı, Esat rejimine karşı Suriye’ye gönderildi. Maaşları halkımızın emeğinden ödenmekte olan bu kafa kesen güruhlar gün oldu Hatay meydanında Alevi doğrayacaklarını höykürdü, gün oldu kamyon sürücülerimizin başlarını kesti. Suriye’yi ise mahvettiler.

Oysa bir bilim alanı stratejiye göre Türkiye’nin ve Suriye’nin çıkarları toprak bütünlüklerini korumaktan, gerektiğinde bu amaçla birşikte operasyon yapmaktan, dayanışmaktan geçiyor. Ne ki yapılan her uygulama bu gerçekle taban tabana zıt. Akp hükümeti aymazca, siyasi güdüyle İslamcı rejim ihracına çalıştı. 1 Aralık 2024’te yeni htş, öso saldırı başlatılırken akp yine öso-htş destekçisi açıklama yaptı. Halep’i ele geçirdiği bildirilen cihatçı güçler, kısa sürede bu bölgeleri pkk-ypg güçlerine bırakacaklardır. Geçmişte de böyle oldu.

Hep yazdık, bu operasyonlar açıkça ABD ile İsrail’in yararınadır. Açık ve net. Gazze’de hâlâ kıyım yapan İsrail’e, sorgusuz destekçisi ABD yayılmacılığı için çalışmak Türk halkına yakışmaz. Bu tutumu kimi yurtseverler bir yerde protesto etse, zındana atılacağı gündür.

İmralı suçlusu bu ortamda görevli kılınıyor. Dem parti açıklamasız izlerken Suriye’de PKK bölgeleri için hiçbir zaman ses çıkarmıyor.

Birkaç güne kalmaz, cihatçıları temizledi, korosuna katılır. Musul da, Kerkük’te nüfus belgelerinin PKK tarafından yakıldığını herkes unuttu. Sol geçinen kanallarda bile çubukluların ne dediğini anlayabilene aşk olsun.

Ama bu siyaset sürdürülemez. Demek monşerler işlerini biliyor, doğru yapıyorlarmış.

Bunlar olup biterken Ege’de, Kıbrıs’ta ne oluyor? İster istemez kimi kafaların habire yumurtladığı “gündem değiştirmek” savını düşünmek gerek. Şu olaylarla kim kimin gündemini nasıl değiştiriyor? Unutmayanlar için Narin kızın öldürülmesi, para için bebelerin öldürülmeleri, Çayırhan Madencilerinin direnişi, etki ajanlığı tuzağı, teğmenlerimizin başlarına getirilenler…belleklerdedir. Unutmayana kim unutturabilir?

 

 

 

 

Exit mobile version