Tahliye Sınırları ‘Kimleri’ Kapsamalı?

“Depremlerdi, şehitlerdi, orman yangınlarıydı, kasırgalardı, çekirge-karınca istilasıydı, salgın hastalıklardı derken, insanlık, neye uğradığını şaşırdı” diyen Doç. Dr. Necmettin Çalışkan’ın da gündeminde İnfaz Yasası var. “Son dönemdeki gelişmeler herkesin malumu. 2020, tüm insanlık için birçok bela, musibet ve felaketler ile başladı. Bunların tümünden dünya etkilenmese de, hemen her insan, sorumluluk hissetmesini gerektirecek şekilde yaşananlardan haberdar oldu” […]

“Depremlerdi, şehitlerdi, orman yangınlarıydı, kasırgalardı, çekirge-karınca istilasıydı, salgın hastalıklardı derken, insanlık, neye uğradığını şaşırdı” diyen Doç. Dr. Necmettin Çalışkan’ın da gündeminde İnfaz Yasası var.

“Son dönemdeki gelişmeler herkesin malumu. 2020, tüm insanlık için birçok bela, musibet ve felaketler ile başladı. Bunların tümünden dünya etkilenmese de, hemen her insan, sorumluluk hissetmesini gerektirecek şekilde yaşananlardan haberdar oldu” tespitinde bulunan Doç. Dr. Necmettin Çalışkan’ın da gündeminde İnfaz Yasası var. Saadet Partisi’nin Hatay’daki etkili ismi Çalışkan, çıkacak infaz yasasıyla beraber, birçok mahpusun koronavirüs salgını gerekçe gösterilerek tahliye edileceğine işaret etti, ama ‘adalet’ noktasında da durdu.
Çalışkan’ın açıklaması ara başlıklar halinde şöyle:
-YANLIŞ!-
İnsanlara zulmetmiş, başkasının hakkına girmiş kişiler tahliye edilirken, en azından devlete karşı suç işlemek isnadıyla tutuklu bulunanların da bu yasadan yararlanması önemli bir adım olabilir. Hatta devlet, vatandaşa karşı işlenen suçları değil de, öncelikle kendine karşı işlenen bu suçları affetmelidir.
Saadet Milletvekili Karaduman’ın Milletvekillerine gönderdiği mektubunda belirttiği gibi; ‘Olağan süreçte; BDDK’nın denetim ve gözetimi altındaki bankaya para yatırmayı terör suçu saymak, Milli Eğitim Bakanlığı’nca faaliyetine izin verilen okul ya da dershanede eğitim görmek ve buralarda çalışmış olmayı terör suçu saymak son derece yanlıştır.’
Aynı şekilde; tatbikata götürülmek üzere otobüslere bindirilen ve hain darbe kalkışmasına dair en ufak bir malumatı olmayan askeri lise öğrencilerinin müebbet hapis cezasına çarptırılması büyük bir yanlıştır.
-DÜŞÜNCE SUÇU-
Yargı düzenlemesi, silahlı terör örgütü üyesi olduğuna dair haklarında somut delil bulunmayan, şiddete bulaşmadığı halde tutuklanan ve hüküm giyen kişileri de kapsamalıdır. Terör kapsamına alındığı için, katil-cani ve tecavüzcüler kadar muamele görmeyen bu insanların çektikleri sıkıntıların hesabını kim verecektir? Görünen o ki, Cenâb-ı Hak, tüm ülkelerde yapılan zulümlerin cezasını ahirete bırakmayacak (İsrâ 17/58).
Zaman kaybetmeden; ülkesi aleyhine faaliyet göstermeyen, kimi 28 Şubattan beri mağdur, ister sağcı, ister solcu, ister dindar, hangi görüşten olursa olsun, siyasi suçlardan ve düşünce suçlarından tutuklu bulunanların da bu infaz yasasından yararlanmaları, şu zor günlerde birlik ve beraberliğin sağlanması adına önemli bir fırsat olabilir. Tamer Yazar

Exit mobile version