Tanrıverdi’nin son kitabı

Antekeli Deli Hösün… “Antekece konuşmaktan çekinmeyin. Bu, bizim kültürümüz.” 1961 Antakya doğumlu, şimdilerde kendisini tamamen Antakya yemek ve toplum kültürü konularına adayan Jeoloji Mühendisi Mehmet Tanrıverdi’nin son kitabı, “Antekeli Deli Hösün” oldu. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Antakya’da tamamlayıp, 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan, asli mesleğinden emekliye ayrıldıktan sonra […]

Antekeli Deli Hösün…

“Antekece konuşmaktan çekinmeyin. Bu, bizim kültürümüz.”

1961 Antakya doğumlu, şimdilerde kendisini tamamen Antakya yemek ve toplum kültürü konularına adayan Jeoloji Mühendisi Mehmet Tanrıverdi’nin son kitabı, “Antekeli Deli Hösün” oldu.
İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Antakya’da tamamlayıp, 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan, asli mesleğinden emekliye ayrıldıktan sonra Antakya Gastronomi Derneği’ne başkan olarak hizmet eden Mehmet Tanhrıverdi, kendini tamamen Antakya yemek ve toplum kültürü konularına verdi, bu yönde çalışmaları oldu, bu konuda kitaplar yayınladı.
Halen Antakya Gastronomi Derneği Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Tanrıverdi, Gazetemize ziyaretinde, muhabirimize son kitabını hediye ederken, “Yayınlanan kitaplarımdan en önemlileri, ‘Çok Kültürlü Bir Geleneğin Mutfağı Antakya Yemekleri’ ve Antakya ağzı ile yazılmış hikayelerden oluşan ‘Antekeli Deli Hösün’dür” bilgisini verdi.
70’Lİ YILLARA KADAR
8 yıl süren yayın hayatında, Hatay Keşif Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmenliğini de yapan ve birçok makalesi yayınlanan Mehmet Tanrıverdi, son kitabı ‘Antekeli Deli Hösün’ adlı eserinin önsüzünde şu dikkat çekici mesajlara yer verdi:
“Antakya ağzı ya da Antakyalıların deyimiyle, Antekece, 70’li yıllara kadar Antakya’da iletişim aracı, konuşma diliydi. Bundan ötürü kimse kimseyi yadırgamaz, yerel ağızla konuştuğu için kimse kimseyi ayıplamazdı. Çünkü hemen herkes öyle konuşur, herkes birbirinin ne dediğini anlardı.
Yerel bir kitap olmasına rağmen, gördüğü ilgi karşısında ikinci baskıyı, kitapta bazı düzenlemeler ve birkaç ilave hikaye yazarak yapmaya karar verdik. Bu kitabı sadece, Antakya ağzını dile getiren bir kitap olarak değil, eski Antakya’nın güzelliklerinin, insanlarının yaşamlarını anlatan bir kitap olarak görün ve Antekece konuşmaktan çekinmeyin. Bu, bizim kültürümüz.” -Cemil Yıldız-

Exit mobile version