Hatay’ı derinden sarsan 6 Şubat depremlerinde yerle bir olan tarihi Meclis Binası, aslına uygun şekilde yeniden inşa ediliyor. Hatay Valisi Mustafa Masatlı, çalışmaların aralıksız sürdüğünü belirterek, binanın 23 Temmuz’da ziyarete açılmasının hedeflendiğini açıkladı.
1927 yılında Fransız mimar Leon Benju’nun tasarımıyla inşa edilen ve Hatay Devleti döneminde Meclis binası olarak hizmet veren yapı, yalnızca mimarisiyle değil, taşıdığı tarihsel anlamla da Hatay’ın sembollerinden biri olarak kabul ediliyor.
200 kazıkla yükselen tarih
Depremlerde tamamen çöken yapının enkazından kurtarılan taşlar tek tek numaralandırılarak özel koruma altına alındı. Ardından, yapı temeline 24 metre uzunluğa ulaşan 200 kazık çakıldı. Vali Masatlı, bu titiz sürecin bir arkeolojik kazı hassasiyetinde yürütüldüğünü vurguladı.
“Hatay, barışın ve hoşgörünün şehridir. Bu bina ise tarihimizin, kültürümüzün önemli bir parçasıdır. Enkazdan kurtardığımız özgün taşları tek tek ayrıştırıp, depoladık. Binayı, röleve projelerine sadık kalarak yeniden inşa ediyoruz,” dedi.
Masatlı, temele inşa edilen betonarme yapının dış yüzeyinde orijinal taşların kullanılmakta olduğunu belirterek, yapının geçmişiyle birebir uyumlu olmasına büyük özen gösterildiğini ifade etti.
Açılış tarihi anlam yüklü: 23 Temmuz
Vali Masatlı, Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne katıldığı tarih olan 23 Temmuz’un, binanın ziyarete açılması için özel olarak seçildiğini dile getirdi.
“23 Temmuz, Hatay’ın Cumhuriyet’e katılışının yıldönümüdür. Bu anlamlı tarihte Meclis Binamız yeniden halkla buluşacak. Gençlerimiz buraya geldiklerinde atalarının bu topraklarda yazdığı tarihi görecek, Hatay’ın medeniyet mirasını hissedecekler,” diye konuştu.
Hatay yeniden ayağa kalkıyor
Depremler sonrası büyük yıkım yaşayan Hatay’ın, hem fiziksel hem kültürel mirasını ayağa kaldırma hedefiyle yürütülen çalışmalar sürüyor. Meclis Binası gibi sembol yapıların ihyası, şehrin kimliğinin korunması açısından büyük önem taşıyor.
Vali Masatlı, “Şehrimizi eskisinden daha güçlü, daha sağlam inşa ediyoruz. Sadece binaları değil, geçmişi de yeniden ayağa kaldırıyoruz,” diyerek restorasyon sürecinin yalnızca fiziksel değil, tarihsel bir bütünlük taşıdığını vurguladı.