Samandağ’a geldiniz ve Titus Tüneli için yolunuzu Çevlik sahilinden yukarı mı çevirdiniz? Tarih merakı için gelip de lezzet yolculuğu için mola verenlere katılmaya hazır olun o zaman… Çünkü tam da o yerdesiniz…
Binlerce yıllık bir geçmişe sahip toprakların ev sahipliğindeki Samandağ, gelen misafirleri için yarattığı mola noktalarıyla da ayrıcalıklı bir yere sahip, ama en çok da, ‘misafirperverlikleri” ile gelenlerin kalplerinde gülümseyen izler bırakan yöre insanı noktasında.
-DURMAK GEREK-
Bereketli toprakların tarihi kadar keyif veren bu mola noktaların birinde, bahçelerinde yetişen turunçları kullanarak tamamen geleneksel usullerle hazırladıkları turunç reçeline davet eden Fatma Yurdagül, gelen misafirlerin kalplerine gülümseyen izler bırakan isimlerden sadece bir tanesi.
Akdeniz’in havası, suyu ve tabi ki Samandağ’ın mis kokulu turunçlarının muhteşem karışımıyla ortaya çıkan bu reçellerin lezzetine lezzet katan bu samimiyet, eldeki ‘markaya’ ayrı bir değer katıyor. Özellikle de, son yapılan çalışmalarla yöre insanının bu satış alanlarına getirilen düzen sonrasında…
Mevsiminde dalından toplanan bu turunçların, annelerin geleneksel tarifleri ile ortaya çıktığını söyleyen Fatma Yurdagül, Samandağ Belediyesi-Samandağ Kaymakamlığı ve DOĞAKA işbirliğinde yapılan çalışmalar çerçevesinde yenilenen satış noktalarının geldiği son halden fazlasıyla memnun olduklarını söylerken, raflara dizdiği ürünlere işaret etti.
“Kurutulmuş baharatlardan salamura zeytinlere, kavanoz kavanoz reçellerden ev yapımı nar ekşisine ve biber salçasına kadar her şey, bizden” diye ekleyen Yurdagül, şimdilerde misafirlerin de turistlerin de az olduğunu, ama yaza doğru artacak kalabalıklardan umutlu olduklarını dile getirdi.
Tarihi alanda yapılan çalışmalarla her şeyin daha düzenli hale geldiğini de söyleyen Fatma Yurdagül, havaların henüz yeterince ısınmaya başlamaması nedeniyle, en çok talep gören ‘gözlemelere’ henüz başlamadıklarının da altını çizdi. “Ama o da yakında” demeyi ihmal etmedi.
-15 YIL OLDU-
’15 yıldır buradayız’ diyen Yurdagül, “Kaymakamımız sağ olsun. Burada gerçekleştirdiği her şey için kendisine çok teşekkür ediyoruz. Şimdilerde daha rahatız. Kış ortamında burada olmak artık zor gelmiyor. Ne yağmur, ne de başka bir şey etkilemiyor. Bir de daha düzenli oldu… Sattığımız ürünler için raflarımız bile var” şeklinde konuştu.
İşlerinin iyi gittiğini anlatan Fatma Yurdagül’ün ‘satışlar nasıl’ sorumuza eklediği ise, aslında beklenen ve olması gerekene işaret etti:
“İşlerimiz Allah’a şükür iyi. Bir de işini dürüst ve temiz yaparsan, niye sorun yaşayasınız ki?”
-TURUNÇ HAZIRLIĞI-
Bir taraftan konuşurken, diğer taraftan yapacakları turunç reçeli için hazırlıklarını sürdüren Yurdagül’ün son mesajı, Titus ve Beşikli için gelecekler için oldu:
“Tarih için de gelsinler ama, şunu da bilsinler… Bizler de buradayız ve ev yapımı-anne yapımı her şey tüm lezzetiyle onları bekliyor. Salçasından nar ekşisine kadar hepsini kendimiz yapıyoruz. Gelsinler ve bir kez denesinler. Pişman olmazlar…”
Fiyatlar mı? Bir kavanoz Ayva Reçeli, 10 TL… 2 Kiloluk kavanozlarda salamura edilmiş zeytinler de aynı fiyattan satılıyor. Bir şişe nar ekşisi ise 25 TL.
-REÇELİN YOLCULUĞU-
Hep dedikleri gibi… Turunç ağacı öyle bir ağaçtır ki, ne ile aşılarsanız size onu verir. Limon, portakal, greyfurt… Yani hepsinin annesi turunçtur. Buna rağmen turuncun meyvesi hiç lezzetli olmaz, ekşidir, çok acıdır, yenmez. Ama turunçtan öyle şahane bir reçel yapılır ki, yapması çok zahmetli ve uzun sürmesine rağmen, sonuç kesinlikle buna hep değmiştir.
-Tamer Yazar-