Tasarı, kadınlar ve çocuklar için bir tehdit

Kadın Dayanışması’ndan Müftülüklere nikah yetkisine sert tepki Antakya Kadın Dayanışması bileşenleri, dün SES Hatay Şube binasında bir araya geldi, hükümetin Müftülere nikah kıyma yetkisi veren tasarısını sert bir şekilde tepki gösterdi. Kadın Dayanışması adına konu ile ilgili basın açıklamasını okuyan SES Hatay Şube Kadın Sekreteri Meryem Avcı, önceki yıllarda da birkaç kez gündeme getirilip geri […]

Kadın Dayanışması’ndan Müftülüklere nikah yetkisine sert tepki

Antakya Kadın Dayanışması bileşenleri, dün SES Hatay Şube binasında bir araya geldi, hükümetin Müftülere nikah kıyma yetkisi veren tasarısını sert bir şekilde tepki gösterdi. Kadın Dayanışması adına konu ile ilgili basın açıklamasını okuyan SES Hatay Şube Kadın Sekreteri Meryem Avcı, önceki yıllarda da birkaç kez gündeme getirilip geri çekilen tasarının, kadınlar ve çocuklar için önemli bir tehdit olduğuna vurgu yaptı.
Konuşmasında AKP’yi uyardığını belirten ve “Müftülere resmi nikâh yetkisini aklınızdan bile geçirmeyin!” mesajını ileten Avcı, şunlara değindi: “Hükümet, meclisin resmen tatile girmesine üç gün kala Nüfus Hizmetleri Kanunu ile ilgili bazı değişiklikleri kapsayan yasa tasarısını Meclis’e sundu. Bu tasarı ile evlendirme yetkisi olanlara il ve ilçe müftülükleri de eklendi. Bu durum öncelikle laik devlet ilkesinin yok edilmesidir. Medeni kanunla düzenlenmiş alanlar, dini bakış açısı ile yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor. Kadınların kazanılmış haklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan ‘Boşanma Komisyonu Raporu’ parça parça uygulanmak isteniyor.
Önceki yıllarda da birkaç kez gündeme getirilip geri çekilen tasarı, kadınlar ve çocuklar için önemli bir tehdit. Bu tasarı ilk olarak Başbakan Binali Yıldırım tarafından geçtiğimiz ay grup konuşmasında dile getirildi. Tasarı, kadınların temel hak ve özgürlüklerine yönelik bir saldırı olduğu kadar çocuk istismarlarının da önünü açıyor ve kontrolünü zorlaştırıyor.
Bugün açıklanan 2016 Çocuk İstismarı Raporu’na göre son 10 yılda çocuk istismarı vakaları yüzde 700 arttı. Ama aynı dönemde çocuk istismarı vakalarında ‘iyi hal ve saygın tutum indirimi’ rutin uygulama halini aldı. Salgın hale gelen çocuk istismarı vakalarına karşı, cinsel eğitim ve istismardan korunma eğitiminin yaygınlaştırması gerekiyor. Ama iktidar, eğitimi gericileştiriyor. Eğitimdeki dinci gericileşme kadın düşmanlığını daha da tetikliyor. Yine bu tasarıya göre, sağlık personelinin takibi dışında doğan çocukların bildirimi nüfus memurlarına sözlü olarak yapılabilecek. Böylece kız çocuklarının istismardan kaynaklanan hamileliklerinin ve yaptıkları doğumlarını bildirilmesi zorunluluğu ortadan kaldırılmış olacak. Bu durumda kız çocuğunu hamile bırakan istismarcının tespit edilmesi ve dava açılması mümkün değil. Daha önce çocuk istismarcısına örtülü af getiren yasa teklifini tepkiler nedeniyle geri çekmişken, şimdi yeniden bu kılıfla hayata geçirmeye çalışıyorlar.”

‘Erken Evlilikleri Önleme Birimi’ uyumaya devam ediyor …

Türkiye’nin, 18 yaş altında evlendirilen kız çocukları oranında Avrupa’da birinci sırada yer aldığını ve neredeyse her 3 evlilikten birinin çocuk evliliği olduğunu söyleyen Avcı, konuşmasında şunlara vurgu yaptı: “Dini nikâh çocuk evliliklerini yaygınlaştırıyor; çocuk evliliklerinin normalleşmesi, çocuk istismarını ve erkek çok-eşliliği kültürünü besliyor: Erken yaşta evlendirilen kız çocuklarının çoğu ikinci eş, kuma olarak veriliyor. Aile Bakanlığının ‘Erken Evlilikleri Önleme Birimi’ ise uyumaya devam ediyor.
Müftülere resmi nikâh kıyma yetkisi verilmesi, Anayasa Mahkemesi’nin 2015 tarihli resmi nikâh zorunluluğunu kaldırma kararıyla birlikte, kadınların Medeni Kanun’la elde ettiği hakların ortadan kaldırılmasının; dini nikâhın fiilen zorunlu bir kural haline getirilmesinin de önünü açıyor. Ayrıca bu tasarı erkeklerin çok eşliliğinin önünü de açmakta. Bundan sonraki adımın Medeni Kanun’da elde edilen diğer hakların yok edilmesi olacağı da çok açık.
Kısacası, imamlara resmi nikâh kıyma yetkisi verilmesi bu ülkenin kadınlarına, kız ve erkek çocuklarına yönelik yeni bir tehdittir; kadın ve çocuk düşmanlığıdır. Bu açıklama ile yan yana gelişimiz son bulmayacak. Elden ele dilden dile yasa tasarınıza karşı mücadeleyi büyüteceğiz. Sokak sokak bisikletlerimizle, duvar duvar yazılarımızla, canlı yayınlarımızla forumlarımızla yasa yeniden gündeme gelene dek hazır olacağız. Tüm kadınları yeni kadın düşmanı saldırılara karşı uyanık olmaya ve dayanışmaya çağırıyoruz.”
-Mehmet ÖZGÜN-

Exit mobile version