Teğmenlerimiz

Kürede yüzeysel merkez bulunmaz ama Türkiye dünyanın merkezidir, demek hiç de yanlış değil.  İzlemsel (stratejik), enerji, gizilgüç, tarihsel yönlerden böyledir. Sömürgeciliğin, yayılmacılığın (emperyalizmin) sürekli hedefindedir Türkiye. Gerçeğin en yakın kanıtı Bilge Önder Mustafa Kemal Atatürk Bağımsızlık Utkusu ve devrimidir. Tür Devrimi baştan sona sınıfsal etkide devrimdir. İşgalci yayılmacı ordularını yendiği gibi, sarayı, tacı, tahtı yerle […]

Kürede yüzeysel merkez bulunmaz ama Türkiye dünyanın merkezidir, demek hiç de yanlış değil.  İzlemsel (stratejik), enerji, gizilgüç, tarihsel yönlerden böyledir. Sömürgeciliğin, yayılmacılığın (emperyalizmin) sürekli hedefindedir Türkiye. Gerçeğin en yakın kanıtı Bilge Önder Mustafa Kemal Atatürk Bağımsızlık Utkusu ve devrimidir.

Tür Devrimi baştan sona sınıfsal etkide devrimdir. İşgalci yayılmacı ordularını yendiği gibi, sarayı, tacı, tahtı yerle bir etmiştir.

Dolayısıyla her iki utkuyla çıkarlarını yitirmiş ya da çıkarlarının aşındığını görmüş sınıflar, kesimler, katmanlar her fırsatta devrimle savaşa tutuşmuştur. Kılıflar, yaftalar hazırdır: Kemalist diktatörlük halka sormadı, tepeden baktı, dinsiz, gâvur, İslam düşmanı, Kürt düşmanı, asimileci, soykırımcı, ırkçı, vesayetçi…

Biraz geçmişe gidelim; orduya saldırıların yakın tarihi 31 Mart 1325 kıyımına dek gider. Kubilay Kıyımı, Kuvayıinzibatiye ve çete isyanları, Kürt-İslam ayaklanmaları… Ve Ergenekon CIA saldırısı, 15 Temmuz 2016 fetö darbesi, şimdi diğer tarikat ve cemaatlerin orduya sızmaları.

TSK’nin, halkın gözünde saygınlığının aşınmasına yürekten, içtenlikli tepkidir teğmenlerimizin yemini. Fetö yılanları, sarıklı amiral, Ergenekon, casusluk, Kozmik Oda, Ümraniye…zırva ve  hukuksuzlukları TSK’ye zarar vermedi, demek en azından aymazlıktır. Teğmenlerimizin ulusun gönlünde yükseldiği onurlu yer gerçeği açıklıyor.

Efendim, Mustafa Kemal’in askerleriyiz, savsözüne değil “itaatsizlik” konusuna karşılarmış sayın rütbeliler. Hani bir var ya, zekâmızla alay ediliyor.

İtaat ha. 15 Temmuz, Atatürk’ün subaylarının savunmaya elde silah katılmalarıyla püskürtüldü. Çocukları babasız büyüyen bu subayları önce müebbet hapislere çarptırdınız, ardından karar bozulunca emekli ettiniz, orduya geri almadınız. Tutuklu ölen general, subay, aydın da cabası. Ya sarıklı amirale ne yaptınız? O itaatliydi değil mi? Onyıllarca Orduevlerine “başörtüyle” almadılar, yalanıyla aldatanlar, TSK’nin kural, yasa, komuta, itaat yeri olduğunu unutturdular. İtaat! 2023 yılına dek okunan yemin neden kaldırılır? Neresi kimi rahatsız etti? Laiklik en rahatsız eden vurgu olmasın!

Brövelerdeki Atatürk kaldırılırken, Tanrı sözcüğü bile değiştirilirken, depremde asker kışladan çıkarılmazken itaat zedelenmiyor. Teğmenlerimize uzanan ellerin sahipleri bunun altında kalırlar, gelecekte hesap veremezler. Genç komutanların her biri tarihsel kişilik durumu kazanmışlardır.

 

 

Exit mobile version