Erdoğan, çalışan emeklilerde serzenişlere sebep olan sıkıntıyı da gidereceklerini belirterek, “Meclisimizin onayından sonra ilk düzenlemeden istifade edemeyen 4 milyon 689 bin emeklimizin hesabına bir defaya mahsus 5’er bin liralarını süratle yatıracağız.” dedi.
Aile ve Gençlik Fonu’nun kuruluşu ile ilgili yasal sürecin de tamamlandığını dile getiren Erdoğan, “Üniversiteli gençlerimize seçim öncesi verdiğimiz ücretsiz internet ve indirimli teknoloji desteği sözümüzü tuttuk. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yönelik doğal gaz tüketim desteğini, düzenli sosyal yardım programlarımıza dahil ettik. Yıllık 900 ila 2 bin 500 lira arasında olan toplam 8 aylık ödeme miktarını 1500 ila 3 bin 500 liraya yükselttik.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına her ay aktarılan kaynak tutarının da 450 milyon liradan 850 milyon liraya çıktığını belirtti.
10 ay önce yaşanan ve ülke ekonomisine 104 milyar dolar ilave yük getiren deprem felaketine rağmen hiçbir vatandaşı, 85 milyonun hiçbir ferdini ihmal etmediklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Yılbaşında çalışanlarımızın ücretlerinde hem genel ekonomik dengeyi sarsmayacak hem de onların kayıplarını telafi edecek bir artış yapılacak. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına 11 Aralık’ta başlanıyor. İşçilerimizin onayını alacak, işverenlerimizi de yormayacak ve istihdama zarar vermeyecek bir asgari ücret seviyesi hedefiyle bu süreç yönetilecek.”
Önümüzdeki yılı “dengeleri yeniden sağlamlaştırma”, bir sonraki yıldan itibaren olan dönemi ise “atılım süreci” olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası yolunda bıkmadan, usanmadan, durmadan mücadele etmeyi, yürümeyi, adım adım hedeflere ulaşmayı sürdüreceklerini belirtti.
Erdoğan, “Yeter ki 85 milyon olarak birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, huzurumuza, mücadele azmimize sıkı sahip çıkalım. Aramıza fitne fesat sokulmasına izin vermeyelim. Gerisi sadece sabır ve vakit işidir. İnşallah 2028’i siyasi, ekonomik, beşeri ve askeri bakımdan bölgesinin ve dünyanın sayılı güçleri arasına girmiş bir ülke olarak karşılayacağız.” dedi.
“Tek çözüm yolu depreme dayanıklı binalar yapmaktır”
Geçen günlerde Marmara Bölgesinde yaşanan 5,1 büyüklüğündeki nispeten hafif sarsıntının Türkiye’nin deprem ülkesi olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlattığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin Alpler’den Himalayalar’a uzanan kuşak içerisinde en fazla deprem riski taşıyan beşinci ülke olduğunu söyledi.
Toprakların yüzde 66’sının, nüfusun yüzde 71’inin deprem açısından riskli alanlarda yer aldığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye’de son bir asırda 6 ve üzeri büyüklükte 231 depremin meydana geldiğini, bu afetlerde 130 binden fazla canın toprağa verildiğini belirtti.
Erdoğan, 6 Şubat depremlerinde 50 binden fazla insanın yıkıntıların altında kalarak hayatını kaybettiğini anımsatarak, deprem şehitlerine rahmet diledi.
Bu coğrafyada yaşamanın, deprem gerçeğiyle yüzleşmek, karşıdaki tehlikeyi kabullenmek ve ona göre hareket etmek anlamına geldiğini ifade eden Erdoğan, “Önümüzdeki tablonun bize gösterdiği tek çözüm yolu depreme dayanıklı binalar yapmaktır. Yani ‘kentsel dönüşüm’ dediğimiz adımı atmak ve bu adımı attık. Maalesef ülkemiz uzunca bir süre bu toprakların hakkını vermek yerine hakkına giren bir anlayışla yönetildiği için diğer pek çok husus gibi deprem tehlikesi de göz ardı edilmiştir.” dedi.
Büyük yıkıma yol açan 1999 felaketinin bu meselenin yeniden ve güçlü bir şekilde gündeme gelmesine, standartların yeniden belirlenmesine vesile olduğunu ifade eden Erdoğan, bu süreci daha ileriye taşıyarak 2012’de, tarihte ilk defa Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıkarıldığını, Yapı Denetim Kanunu başta olmak üzere konuyla ilgili mevzuatın güncellendiğini, geliştirildiğini anımsattı.
Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıktığı tarihten bugüne kadar hayata geçen projelerde Türkiye genelinde 480 milyar liralık yatırımla 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünün tamamlandığını belirten Erdoğan, halihazırda ülke genelinde yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm sürecinin devam ettiğini kaydetti.
Türkiye’de yaklaşık 31 milyon konut ve 5 milyon ticari alandan oluşan 36 milyon bağımsız bölüm olduğunu aktaran Erdoğan, bunların 6 milyonunun deprem riski altında olduğunu, yaklaşık yarısının da acilen dönüşmesi gerektiğini söyledi. (AA)