” İnsanoğlu, umutsuzluktan umut yaratandır.”
Yaşar Kemal
Bir insan hayatta ne kadar düşmüş olursa olsun, ne kadar dibe çökmüş, dibi görmüş olursa olsun, her zaman umut vardır! Her dibe çöküş bir sıçrayıştır. Bir insan var olduğu sürece umudunu yitirmemeli. Yaşamdaki gerçekliklerden kopmadan daha iyisini daha güzelini hayal edebilmeli. Bunun için de, pes etmeden, vazgeçmeden, ertelemeden, cesaret ve kararlılık göstermek gerekiyor.
Dünya bir doğum sancısı çekiyor ve bütün sıkıntıları geride bırakacağımıza inancımızı yitirmiyecez. Her yeni yılda olduğu gibi bu yeni yılda da beklenti, hayallerimiz ve umutlarımız yüksek. Eskinin bizden aldıkları da oldu bize verdikleri de. Ama temennimiz yeni yılın bize getireceklerinin götüreceklerinden fazla olması. Umutlar, umutsuzluklar, heyecanlar, monotonluklar, hayatımızın her alanında var olmaya devam edecek.
Ernesto Che Guevara’nın dediği gibi;
” Her gün yeni bir gemi kalkar insanın umut limanından; yaşamak için ve fırtınaya inat, ölüme inat…
2021 de maddi/manevi toplumsal çöküntü yaşadık. Gerek pandemi, gerek ekonomi, psikolojik tahribatlar yaptı hepimizde, ama bizler yine de umudumuzu yitirmeden, hayatta/ayakta kalmanın yolunu bir şekilde bulduk. Çünkü hayat engebeli, hiç bir zaman tekdüze değildir, engebeleri aşarak ilerlemek, kendimizi hakir görmeden, umutlarımızı hayata geçireceğimizin farkında olalım. “Karanlığın en koyu olduğu an sabahın en yakın olduğu zamandır”
Umutsuzluğa kapılmayalım. Bir damla sevgi bile olsa hayallerimizi gerçekleştirelim.
2022’nin tüm insanlığa barış ve sevgi getirmesini temenni ediyorum.
Umut, sevgi, barış dolu bir yıl diliyorum…
Bu haftaki kitap tavsiyem:
Marlo Morgan “BİR ÇİFT YÜREK”