Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı verilere göre Türkiye, 2025 Mart ayında son 35 yılın en düşük yağış seviyesini gördü. Ege, Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde tarihi kuraklık kaydedildi
Mart Ayında Yağışlar Çöktü
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yayımladığı verilere göre Türkiye, 2025 Mart ayında son 35 yılın en düşük yağış seviyesini gördü. Ege, Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde tarihi kuraklık kaydedildi.
“Yağışlar Alarm Veriyor: Normalin Yüzde 53 Altında”
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün “2025 Yılı Mart Ayı Alansal Yağış Raporu”na göre, Türkiye geneli mart ayı yağışı sadece 28,8 milimetre olarak kaydedildi. Bu oran, 1991-2020 yıllarını kapsayan normal seviyenin yüze 53, geçen yılın mart ayı yağışlarının ise yüzde 59 altına düştü.
2024 Mart ayında 69,5 mm olan yağış miktarı bu yıl 28,8 mm’ye gerileyerek, Türkiye’yi son 35 yılın en kurak mart ayıyla karşı karşıya bıraktı.
“Ege ve Marmara’da Dramatik Düşüş”
– Ege Bölgesi’nde mart ayı yağışı 13,7 mm ile normali olan 64,5 mm’nin yüzde 79 altında kaldı.
– Marmara Bölgesi’nde 25,7 mm yağış kaydedildi. Bölge normaline göre yüzde 61, geçen yıla göre ise yüzde 59 düşüş yaşadı.
– İç Anadolum(16,2 mm) ve Karadeniz Bölgesi (38,5 mm) de son 30 yılın en kurak mart aylarından birini geçirdi.
– En az yağış Ankara’da 5,1 mm ile kaydedilirken, en fazla yağış 89,2 mm ile Tunceli’de gerçekleşti.
—
“Hatay, İzmir ve Manisa’da Yağışlar Sıfıra Yaklaştı”
Yağış azalışı birçok ilde tehlike sınırına ulaştı:
– *Manisa* yüzde 91 ile yağış normaline göre en fazla azalma yaşanan il oldu.
– *Hatay, **İzmir, **Aksaray, **Denizli, **Ankara, **Eskişehir, **Kırıkkale* gibi iller, son 35 yılın en düşük mart yağışlarını aldı.
“Yağışlı Gün Sayısı da Dramatik Şekilde Azaldı”
Mart ayında Türkiye genelinde ortalama 6,4 gün yağış gözlemlendi. Oysa bu rakamın normal değeri 11,3 gün.
Bazı illerde bu sayı 1 güne kadar düştü. İzmir, Manisa, Hatay, Adana gibi iller bu kuraklıktan en çok etkilenenler arasında yer aldı.
“Gıda ve Su Krizi Uyarısı”
Uzmanlar, bu denli düşük yağış miktarlarının özellikle tarımsal üretimi, içme suyu kaynaklarının yeraltı sularını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtiyor.
Kuraklığın bu seviyede devam etmesi, su kesintileri, gıda fiyatlarında artış ve enerji üretiminde düşüş gibi zincirleme sonuçlara yol açabilir.