Türkmenler’den Hatay arıcılığına destek

Bayırbucak Türkmenleri, Türkiye’de devam ettirdikleri arıcılık meslekleriyle, doğal bal üretiminin yanı sıra, suni dölleme, polen ve kraliçe arı üretimi yaparak Türkiye ve yurt dışına ürün pazarlıyor. Suriye’deki iç savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan Bayırbucak Türkmenleri, eski meslekleri olan arıcılığı sığındıkları Hatay’da sürdürmeye başladı. Yaklaşık 4 yıl önce kendi imkanlarıyla 5-10 kovan arı alarak yeniden arıcılığa başlayan […]

Bayırbucak Türkmenleri, Türkiye’de devam ettirdikleri arıcılık meslekleriyle, doğal bal üretiminin yanı sıra, suni dölleme, polen ve kraliçe arı üretimi yaparak Türkiye ve yurt dışına ürün pazarlıyor. Suriye’deki iç savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan Bayırbucak Türkmenleri, eski meslekleri olan arıcılığı sığındıkları Hatay’da sürdürmeye başladı. Yaklaşık 4 yıl önce kendi imkanlarıyla 5-10 kovan arı alarak yeniden arıcılığa başlayan Türkmenler, bölgenin verimli olması üzerine yavrulama sistemiyle kovanlarını çoğalttı.
Yayladağı Kaymakamlığınca açılan kurslara katılarak “Arıcılık” belgelerini de alan Türkmenler 3 binden fazla arı kovanına ulaştı. Bayırbucaklılar, bal üretiminin yanı sıra suni dölleme, polen ve kraliçe arı üretimi yaparak Türkiye ve yurt dışına ürün satmaya başladı. Kendisi de arıcılıkla uğraşan Bayırbucak Türkmenleri Derneği Başkanı Ahmed Vezir de savaşın uzun sürmesi nedeniyle insanların hayatlarını sürdürme arayışı içine girdiğini hatırlattı.
Ülkelerinde bazı mesleklerde Türkmenlerin çok iyi olduğunu belirten Vezir, Şunları konuştu: “Türkmenlerin iyi olduğu mesleklerin başında arıcılık gelir. Hatay’ın iklimi ve doğası Suriye’den daha güzel. Bunu gören arıcı 100 Türkmen şu an yeniden mesleğe başladı. Başlangıçta yaklaşık 500 olan kovan sayısı 3 yılda 3 bini aştı. Bu yıl 60-70 ton bal satmayı hedefliyoruz. Bu rakam yakın zamanda çok artacak. Balın yanı sıra kraliçe arı, polen, arı sütü ve yavru arı satışı da yapıyoruz. Ürünlerimizi Türkiye’nin 4 bir yanına ve Irak, Katar ve Suudi Arabistan’a pazarlıyoruz. Şu an rakamlar büyük değil ancak kısa sürede önemli seviyelere ulaşacak.”
Özellikle Yayladağı’nda arıcılığın gelişmediğini anlatan Vezir, yerli halka da arıcılık konusunda yardımcı olmak istediklerini bu mesleğin gençler için önemli bir gelir kaynağı olabileceğini sözlerine ekledi.
Yaklaşık 3 yıl önce ailesiyle Türkiye’ye gelen Muhammed Körali, 25 yıldır yaptığı arıcılığın baba mesleği olduğunu söyledi. Türkiye’de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorunda olduklarını kaydeden Körali, “Bizim zaten mesleğimiz arıcılıktı. Burada bir süre mesleği yapamadık. İki yıl önce yeniden başlamaya karar verdik. Hatay’ın ve Yayladağı’nın iklimi arıcılığa çok uygun. Bitki çeşitliği çok. Arılarımız saf ırk. Ballarımız tamamen doğal. Bizlere bu imkanı sağlayan devlet yetkililerine teşekkür ediyoruz ” dedi.
Arıcılık konusunda yerli halka da yardımcı olduklarını aktaran Körali, yalnızca bal üretmediklerini, suni dölleme cihazına sahip olduklarını ve ayrıca polen ile kraliçe arı üretimi de yaptıklarını sözlerine ekledi. -AA-

Exit mobile version