TÜRSAB’ın konuğu ve konusu:

Antakya ve Gastronomi

TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanlığı üyesi Lemye Şahin’in sunumu ile yayınlanan Gastronomi Sohbetleri’nin son konuğu, Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Kenan Yurttagül, konusu da ‘Yerel Lezzetler’ oldu. Mevcut tabloyu değerlendiren Yurttagül, olması gerekenlerin altını özenle çizdi.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’ne (TÜRSAB) bağlı TV’de her hafta canlı olarak yayınlanan “Gastronomi Sohbetleri” programının son konuğu, Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Kenan Yurttagül, konusu da ‘Yerel Lezzetler’ oldu.
Yerel mutfakların peşinde, ülkenin dört bir köşesine keşif gezileri düzenleyen Gastronomi Sohbetleri programına konuk olan Kenan Yurttagül, Antakya’nın zengin gastronomi tarihi, turizm değerleri ve özgün lezzetlerine dair bilgi verdi, TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanlığı üyesi Lemye Şahin’in bu konudaki sorularını tanıtladı.
Şahin, programının açılışını, “Geçmişten günümüze farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşadığı, kadim uygarlıklara ev sahipliği yapmış, barış ve hoşgörü kenti Hatay’ın merkezi Antakya’dan merhaba” diyerek yaptı.
-ORTAK İZLER-
Antakya’nın çok da bilinmeyen tarihine dair detaylı bilgiler veren, Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Kenan Yurttagül, kentin zengin gastronomi kültürünün, birçok uygarlığın izlerini taşıdığını dile getirdi. Hatay’ın, UNESCO tarafından Gastronomi Kenti olarak ilan edildiğini hatırlatan Yurttagül, “600 yemek çeşidi bilinse de, bu coğrafyaya ait, bunların çok azı restoranlarda yapılıyor. Bunun, biraz daha ortaya çıkartılması, restoranların da bu anlamda biraz daha beslenmesi ve Antakya’da yemek yenen yerlerin de mutlaka artması gerekiyor” dedi.
-BAŞKA NELER?-
Hatay Gastronomi Evi’nin avlusunda ‘Kabak Borani’ve ‘Kısır’ın da yapıldığı Program’ın sonunda, TÜRSAB Gastronomi Turizmi İhtisas Başkanlığı üyesi Lemye Şahin’in, “Sürdürülebilirlik adına, kent Mutfağı adına başka neler yapılabilir?” sorusunu da cevaplandıran Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Kenan Yurttagül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu tür mutfakların, yani gelen ziyaretçinin ihtiyacını karşılayacak restoranların açılması lazım. Şu an sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz, ama bu dönemin de biteceğini biliyoruz. Bu anlamda bir hazırlık yapmamız lazım. Şu an bulunduğumuz mekan (Hatay Gastronomi Evi), önemli bir mekan ve çok önemli bir ihtiyacı karşılıyor. Ancak burasının da belli bir kapasitesi var. İşte bu nedenle bu sayının artması lazım. Hatay Gastronomi Evi’nin çabasıyla hayata geçen 300-350 kadar yemeğin reçetesinin yayınlanması, kitaplara dönüşmesi, bununla ilgili workshopların yapılması gerekiyor.”
-FAZLASI-
Yöresel lezzetlerin farklı coğrafyaları için seyahat eden ciddi bir kalabalığın olduğuna da işaret eden Kenan Yurttagül, ancak bunun için yapılması gerekenler olduğunu söyledi ve bir şeyin altını özenle çizdi:
“Hep ifade ettiğim gibi… İnsanlar sadece yemek istemiyor! Bir fiil yemeğin içinde bulunup, yemeği yapmak ve öğrenmek istiyor. Hatay Gastronomi Evi’nin bu konuda deneyimi olduğunu biliyorum, ki bunu çok sık da yapıyor ama… Bunun gibi başka mekanların da açılıp, gelen ziyaretçileri burada birkaç gün konuk etmesi, benzer workshop çalışmalarına ev sahipliği yapması gerekiyor.”
Yurttagül, Hatay’a gelen misafirlerin konaklama sayısının artması için, ifade ettiklerinin hayata geçirilmesinin önemli olduğunu dile getirdi.
-TABLO-
Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Kenan Yurttagül’ün Antakya özelinde altını çizdiği ‘Gastronomi’, Türkiye’de, kentler arasında ciddi bir rekabetin de yaşandığı bir alan.
Hatay’ın 2017’den bu yana Gastronomi Kenti olduğu listeye Türkiye’den son dahil olan şehir, Afyonkarahisar olmuştu. Kaymağı, lokumu, sucuğu, keşkeği, patatesli ekmeği ve daha pek çok coğrafi işaret tescilli lezzetleri ile ünlü Afyonkarahisar mutfağı, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’na Gaziantep ve Hatay’dan sonra dahil olmuş, dünyada şu an için 36 şehrin sahip olduğu bu unvanı şehir kimliğine etiketlemişti.
-POTANSİYEL-
Hatay’ın da içinde olduğu bölgenin potansiyeline işaret eden isim, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya olmuş, bu konuya dair bir açıklamasında hedeflerini paylaşmıştı. Doğu Akdeniz Bölgesi olarak nitelendirilen ‘Mersin, Adana, Antakya, Gaziantep’ illerinde gastronomi ziyaretçisi sayısının yılda 3 milyonu bulduğunu ifade eden Bağlıkaya, bu çerçevede Gastronomi Treni’ni hayata geçireceklerini söylemiş, Gastronomi Treni ve Doğu Akdeniz Gastronomi Rotası gibi turlarla, bölgenin gastronomi ziyaretçi sayısını 3 yılda 3 milyondan 10 milyona çıkarmayı hedeflediklerini kaydetmişti. -Tamer Yazar-