“Ülkemiz, bir partiden daha büyüktür! Bir parti, tek başına ülkenin kendisi olamaz…” diyen Doç. Dr. Necmettin Çalışkan: “Elbette cumhurbaşkanını halk seçmeli. Ancak, ‘denetlenemeyen, kanun ve kararların bir kişinin iki dudağının arasında olduğu tek adam yönetimi’ sorun teşkil ediyor.”
Cumhurbaşkanı seçiminde “Yüzde 50+1” kriterinin tartışmasında duran Ankara’yı gündemine alan, Saadet Partisi Genel İdare Kurulu üyesi, Partinin Hatay’daki önemli ismi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için, “Çoğunlukla kendi elimizle yaptığımız, ‘çok iyi olacak’ diye mücadele ettiğimiz, uğruna herkesi kırıp döktüğümüz, itirazlara kulak tıkadığımız, tehlikelerini görünce de tekrar değiştirmek için çözüm aradığımız bir durum” değerlendirmesinde bulundu.
Yüzde 50+1 tartışmalarının seçime kadar devam edeceği beklentisinde olduğunu söyleyen Çalışkan’ın tespitleri ara başlıklar halinde şöyle:
-TEMEL SORUN-
“Elbette Cumhurbaşkanını halk seçmeli. Ancak, ‘denetlenemeyen, kanun ve kararların bir kişinin iki dudağının arasında olduğu tek adam yönetimi’, sorun teşkil ediyor. Savunanlar da bu durumu bildikleri halde, ‘İlelebet biz seçileceğiz, bizden başka kimse bu göreve gelemeyecek’ edasında olduklarından gözleri hiçbir şey görmüyordu.
Burada, iktidar ve muhalefetin farklı sorunları var. Birinci grup, 50+1’le seçilebilme derdinde. İkinci grubun ise sistemin denetimiyle ilgili kaygısı var. Bu nedenle de ‘yeni model herkes için kriz oluşturuyor’ diyebiliriz.”
-KANDIRILANLAR-
“Durumdan, görüldüğü kadarıyla iktidar da memnun değil. Geçtiğimiz günlerde iktidarın eski bir Vekili, ‘Bizi kandırmışlar, 50+1 aldatmacaymış’ mealinde bir söz sarf etti. Bu sisteme oy veren, kanunun çıkmasına el kaldıranların içinde kendileri de bulunduğuna göre, ‘Acaba siz de mi aldatanlardansınız?’ diye sormazlar mı?
Tabi, aynı Vekillerin, ülkenin geleceğini AK Parti’nin geleceği ile eşitlemeleri de doğru değil. Ülkemiz, bir partiden daha büyüktür. Bir parti, tek başına ülkenin kendisi olamaz!”
Tamer Yazar