Unutmadık ve hatırlatıyoruz…

Bitti mi, Devamı Var mı?

Korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve restorasyonuyla ilgili işlerde uygulanacak ilkeleri belirlemek gibi önemli bir işlev üstlenen Anıtlar Yüksek Kurulu’nun Hatay’da kurulması adına ortaya konan talepleri en yüksek sesle dile getirenlerin elinde kimliğinden çok şey kaybeden Antakya adına söylenebilecek çok şey var.

Hatay’da “Anıtlar Yüksek Kurulu” oluşturulmasını ısrarla bekleyenlerin başında, restorasyon süreçlerinde ciddi bir bürokrasi ve gecikme yaşayanlar geliyor. “Tarihi evlerin, söz konusu ‘yazışmalar’ arasında beklemeye çok fazla hali yok” diyenler bu anlamda haklı! Bu nedenle, başta Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman ve Antakya Belediye Başkanı İsmail Kimyeci tarafından gösterilen özenli bir çabanın karşılığı olarak şekillenen Hatay’da “Anıtlar Yüksek Kurulu” oluşturulması süreci ilgili herkes tarafından yakından izleniyor.
-KATKISI OLACAK MI?-
Bu sürece ciddi bir katkı sunan ve bir açıklamasında, “Bir yandan sahip olduğumuz kültürümüzü yaşatırken bir yandan da tarihi dokuyu korumaya, değerli eserlerimizi, binalarımızı restore etmek bizden sonra gelecek kuşaklara da en güzel şekilde ulaştırabilmek için bunların korunmasını çok önemsiyoruz. Antakya’da tarihi dokuyu ayağa kaldırmakla ilgili yapılacak projeler Adana’daki Antılar Yüksek Kurulu tarafından denetleniyor, ancak projeler çok uzun zaman alıyor. Bunun için Hatay’da yeni bir Anıtlar Yüksek Kurulu kurulması için milletvekillerimizin, teşkilatımızın ve hükümetimizin destekleriyle taleplerimizi ilettik. Talebimiz kabul edildi ve ön onay aldı” diyen Antakya Belediye Başkanı Mimar İsmail Kimyeci tarafından tescilli evler arasına dökülen asfaltın tartışmasında durmaya devam ettiğimizi ve olası bir Hatay “Anıtlar Yüksek Kurulu” ile ne değişeceğini merak ettiğimizi de bu arada dile getirelim mi? Ama ekleyelim de, ki o ek de bir vatandaşın kelimeleriyle olsun:
“Bu Kurul Hatay’da faaliyete geçince bu asfalt ne olacak? Kaldıracaklar mı? Ya da Kurul, ‘kardeşim, siz ne yapıyorsunuz’ diyecek mi? Yoksa olana ‘OK’ verip devamını getirecek mi? Anlamak istediğimiz şu ki, bu şehir bu Kurul ile beraber bir şeyleri değiştirecek mi? Yanlışlara dur diyebilecek mi? Yoksa, yanlışa kaldığımız yerden ‘Kurul’ eliyle devam mı edeceğiz?”   -Tamer Yazar-