UTANÇ HAFTASI (19-26 ARALIK)

 Tarih Bu Katliamı Unutmayacak, Unutturmayacak! Maraş Katliamı, 45 yıl önce, 19 Aralık 1978’de gerçekleşmişti. 1978 yılında Kahramanmaraş’ta Alevi vatandaşlara yönelik günlerce süren saldırılar, 111 kişinin hayatını kaybetmesine, yüzlerce kişinin de yaralanmasına sebep olmuştu. Resmi rakamlara göre yedi gün süren olaylar sırasında 111 insan öldürüldü.  Alevilere ait 200’ün üzerinde ev yakıldı, 100’e yakın işyeri tahrip edildi. […]

 Tarih Bu Katliamı Unutmayacak, Unutturmayacak!

Maraş Katliamı, 45 yıl önce, 19 Aralık 1978’de gerçekleşmişti.

1978 yılında Kahramanmaraş’ta Alevi vatandaşlara yönelik günlerce süren saldırılar, 111 kişinin hayatını kaybetmesine, yüzlerce kişinin de yaralanmasına sebep olmuştu.

Resmi rakamlara göre yedi gün süren olaylar sırasında 111 insan öldürüldü.  Alevilere ait 200’ün üzerinde ev yakıldı, 100’e yakın işyeri tahrip edildi.

Yirmi üç yıl süren davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24 yıl arasında ceza aldı. Katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadı.

Katliamın  üzerinden tam 45 yıl geçti ama hâlâ içimizi acıtıyor, alçakça öldürülen vatandaşlarımızın acısını yaşıyoruz.

45 yıl içinde katliamla ilgili olarak gazetelerde, dergilerde onlarca yazı yazıldı, kınama, anma toplantıları yapıldı.

Katliamla ilgili romanlar yazıldı.  Bir tanesi de sevgili arkadaşım Faruk Demirel’in Maraş Maraş adlı romanı. İbretle okunacak bir yapıt.

Sevgili hemşerimiz Orhan Tüleylioğlu’nun Uğur Mumcu Vakfı Yayınları’ndan çıkan Kahramanmaraş Katliamı adlı yapıtın arka kapak yazısında şöyle yazıyor: “Kahramanmaraş katliamı 12 Eylül darbesine giden kilometre taşlarının sonuncusuydu. Gerici ve faşistlerin iş birliğiyle sahneye konan katliamda hedef, Aleviler ve solculardı. Resmi rakamlara göre 111, araştırmacılara göre çok daha fazla insan, neden hedef seçildiğini bile anlamadan, işkenceyle öldürüldü. Öldürülenlerin arasında çocuklar, yaşlılar, özürlüler, hamileler ve bebekler de vardı.”

Maraş’ta yaşadığımız kırımın üzerinden 45 yılı da geçti, mahkemesi sonuçlandı ama zihinlerde hala tam anlamıyla aydınlatılamadı.

Maraş Katliamı’nın Bir numaralı sanığı vekil oldu, ‘İNSAN HAKLARI KOMİSYONU’ üyeliğine seçildi. Kenger olan soyadını daha sonra Şendiller olarak değiştirdi.

***

Necip Hablemitoğlu’nu, 18 Aralık 2002’de hain bir saldırı sonucu yitirmiştik.

Suikasta ilişkin dava ise 21 yıldır hâlâ sonuçlanmadı.

Akademisyen Necip Hablemitoğlu cinayeti AK Parti iktidarında faili meçhul kalan en büyük cinayetlerden biri olarak kaldı.

Her cinayetin özellikle de siyasi cinayetlerin bir nedeni olur. O halde, Necip Hablemitoğlu neden öldürüldü?

Bu sorunun yanıtını, cinayet soruşturmasını konu alan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede soruşturma savcısının temel dayanağı, Necip Hablemitoğlu’nun ölümünden önce kaleme aldığı ve Fetullahçıların güvenlik bürokrasisindeki etkinliğini ortaya koyan “Köstebek” isimli kitabın yayınlanmasını engellemek olarak ortaya konuluyor.

 

***

Fetö kumpası kurbanı Ali Tatar, 19 Aralık 2009 sabahı yaşamına son vermişti.

Ali Tatar 5 Aralık 2009 tarihinde Amirallere suikast soruşturması çerçevesinde tutuklanmıştır.

Yapılan itirazlar sonucu tahliye edilen Ali Tatar kısa bir süre sonra Savcı Süleyman Pehlivan’ın itirazıyla birlikte hakkında tekrar tutuklama kararı çıktı.

Tüm bu yaşananlardan sonra 19 Aralık 2009 tarihinde ardında bir mektup bırakarak evinde intihar etmiştir.

Açılan soruşturmanın sonucunda tutuklanmasına sebep olan mektupta el yazısı ve imzanın Ali Tatar’a ait olmadığı anlaşılmıştır.

***

23 Aralık 1930 günü, İzmir’in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki şeriat isteyen bir grup tarafından alçakça öldürülmüşlerdi.

UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ..

Exit mobile version