Yerel yönetimler seçimlerinin yasal süresinde yapılacağı artık kesinleşti.
Mart 2019’da yapılacak olan yerel yönetimler seçimleri, Türkiye’nin geleceği açısından çok büyük bir önem taşımaktadır.
Bu seçimlerde muhalefet adayları kazandığında ve hele hele Ankara, İstanbul, İzmir gibi Büyükşehir belediyelerini de muhalefet aldığı takdirde iktidar partisinin aşağıya doğru inişi daha büyük bir hız kazanacaktır.
Eğer bu seçimlerde muhalefet çoğunluğu elde eder, iktidar partisi ile ona savunulamayan nedenlerle destek veren MHP azınlıkta kalırsa, ülkenin üzerindeki olumsuz havanın dağılacağı, güneşli günlerin ülkeyi aydınlatmaya başlayacağı hatırdan uzak tutulmamalıdır.
İktidar kanadı yapılan kamuoyu anketlerinden çıkan olumsuz sonuçlar nedeniyle düşüşü engellemek ve yeniden yerel yönetimlerde iktidarını devam ettirebilmek için her türlü yol ve yöntemleri denemeye devam ediyor.
Kişiye özel yasaların çıkartılması yoluna gitmekten tutunda, iktidar olanaklarının bu seçim nedeniyle değişik bir şekilde kullanılması yoluna gidilmesine kadar…
Bu yazının yazıldığı güne kadar İstanbul Büyükşehir belediyesinin AKP adayı henüz açıklanmamış idi. Bunun nedeni de aday olarak ismi medyada geçen TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın çekimser davranışı ya da bazı koşullar öne sürülmüş olması denilmektedir.
Bunun ne dereceye kadar doğru olduğu bilinmemekle birlikte, şuana kadar ismin açıklanmaması doğruluk payının olabileceği ihtimalini ortaya koymaktadır.
İstanbul’u kazanmak veya kaybetmek.
Bu iki ihtimal hem iktidar hem de muhalefet kanadı için büyük önem taşımaktadır.
Zira İstanbul’u kazanan taraf bilmelidir ki daha sonraki seçimlerde de oldukça etkin bir şekilde hareket etme imkânına kavuşacak, genel seçimlerde de iktidar olma yolunda önemli adımlar atılmasının imkânlarını sağlayacaktır.
Bilindiği gibi Türkiye 24 Haziran seçimleri ile yeni bir sistem uygulamasına girmişti.
Aradan geçen aylara rağmen bu sistem uygulaması bir türlü rayına oturtulamamış, her geçen gün yeni yeni kararlar alınmasına, neredeyse yaz-boz tahtası gibi durumların ortaya çıkmasına neden olan bir vaziyet ile karşı karşıya kalınması gibi bir durum oluşmuştur.
Muhalefet kanadı eğer iktidar olduğu takdirde parlamenter rejimin yeniden yaşama geçirilmesi doğrultusunda gereken adımları atacağını duyurmaktadır.
Buna karşılık iktidar kanadı ise yeni sistemin daha da güçlü bir şekilde yerleşmesi için gereken adımları atmaya devam edeceğini ifade etmektedir.
Bu nedenle Mart ayında yapılacak olan yerel yönetimleri seçimleri Türkiye’nin geleceği açısından hayati bir önem taşımaktadır.
İçinde bulunulan ortam göz önünde tutulduğunda Mart ayında yapılacak olan seçimlerden muhalefet kanadının çoğunluğu elde edecek şekilde galip çıkması gerekir.
Zira ekonomi tamamen çökmüş durumda.
Evlere gelen faturaların yüksekliği insanları kara kara düşünceye sevk edecek boyuta ulaşmıştır.
Tek adam yönetiminin ülkede egemen olmasının sakıncaları içte ve dışta giderek artan bir dozda eleştiri konusu yapılmaktadır.
İçinde bulunulan olumsuz koşulların tamamı birden göz önünde bulunduğunda uyuyan seçmenin uyanması zamanının çoktan geldiği bir ortamın oluştuğu kanısı toplumda yer etmeye başlamıştı.
Bu nedenle Mart ayındaki yerel yönetimler seçimlerinden normal koşullarda muhalefet partilerinin başarıyla çıkmaları gerekir.
Aksi halde oluşacak olumsuz tablo ülke geleceği açısından büyük zararlara neden olacaktır.
Bu nedenle sağduyunun egemen olması, uyuyanların uyanması tüm ülkenin geleceği açısından doğru ve olumlu sonuçlar doğuracak adımların atılması gerekliliğini bir kez daha yinelemekte yarar görüyoruz…
nabiinal@hotmail.com