Vakıflı’dan Gastronomi’ye Hitit Kralı’ndan eldekilere

“Hatay Büyükşehir Belediyesi Gastronomi Evi açılmış, ancak ‘Gastro’ değerlerimizin ortaya konması açısından, amacına uygun faaliyet gösterememektedir” diyen, Hatay Turizm Derneği Başkanı Hakan Boyacı, “Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Valiliğin ayrı ayrı çalışma yapıyor olması da, hedefe giderken bir zafiyet yaratabilir” tespitinde durdu. Kadim toprakların, uzun zamandır nadasa terk edilmiş turizmine canlılık katması beklenen vrhatay.com projesinin mimarı, […]

“Hatay Büyükşehir Belediyesi Gastronomi Evi açılmış, ancak ‘Gastro’ değerlerimizin ortaya konması açısından, amacına uygun faaliyet gösterememektedir” diyen, Hatay Turizm Derneği Başkanı Hakan Boyacı, “Hatay Büyükşehir Belediyesi ve Valiliğin ayrı ayrı çalışma yapıyor olması da, hedefe giderken bir zafiyet yaratabilir” tespitinde durdu.

Kadim toprakların, uzun zamandır nadasa terk edilmiş turizmine canlılık katması beklenen vrhatay.com projesinin mimarı, Hatay Turizm Derneği Hakan Boyacı ile konuştuk. Konuşmakla da kalmadık, Hatay resminin eksik parçalarını omuzlaması gereken kurumsal kimliklerde de durduk.

O zaman, hiç geciktirmeden ilk sorumuzla başlayalım…

Hatay Valiliği koordinasyonunda hazırlığını yaptığınız ve altına imza attığınız “Sanal Tur” Projesi vrhatay.com ile başlayalım mı? Hikâyesi nedir bu uygulamanın?

1.Etap Vrhatay uygulaması, Hatay Günleri için, VR gözlüklerle Hatay’ın gezileceği bir proje olarak; Hatay Valiliği, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası ile Hatay Turizm Derneği destekleriyle start aldı. Hatay Günleri etkinliğinde, Vr gözlükle görevini başarıyla icra etti. Koronavirüs salgını tehdidi sonrasında ise, Hatay’ın tanıtımına katkı verme amacıyla 2. Etap çekimler yapıldı ve internet sitesini de bu kapsamda hızlıca faaliyete aldık. Proje, 3. ve 4. Etap olarak devam ediyor.
Vrhatay Projesi’ndeki görüntüler, drone yardımıyla ve yerden özel kameralarla çekilen 360 derecelik görüntüler. Şimdiye kadar görülmemiş, eşsiz açılarla Hatay’ı gezdirmek bu anlamda ayrı bir değer. İfade etmem gerekirse… Bu proje, sadece bir web sitesi değil, aynı zamanda gelecekte bir sanal istasyon ve sanal şehir teknolojisi olmayı da barındırıyor. Gerçekten, Türkiye’de birçok şehirde olmayan, herkesin hayal ettiği ve büyük takdir toplayan bir projeden bahsediyoruz.

Binlerce yıllık yaşamların birikimine sahip toprakların “tanıtım” sorumluluğunda durmak zor olsa gerek! Dernek, dünden bugüne aynı çizgide mi, yoksa sizle beraber yaşanan bir değişim söz konusu mu?

Derneğimiz, köklü bir dernek ve 46 yılı aşan da bir geçmişe sahip. Geçmiş dönemlerde yapılan başarılı çalışmaları daha ileriye taşımaya çalışıyoruz. Buradan, geçmiş dönemde emekleri geçen başkanlarımıza ve yönetim kurullarımıza, başarılı çalışmaları için bir kez daha teşekkür ederim.
Göreve geldiğimiz günden şimdiye kadar, mesleki deneyimlerimden yola çıkarak, proje üreten ve tanıtıma ağırlık veren bir anlayış içindeyiz. Hatay’ın tanıtımına yönelik birçok proje hazırladık. Bu projelerin hayata geçmesi için yoğun çaba ve emek sarfediyoruz. ‘Son 5 yıldır, ne yazık ki yabancı turist ülkemize ve Hatay’a gelmiyor’ desek, yanlış olmaz. Suriye’deki iç savaşın etkisi ve Hatay’ın sınır ili olması, bir güvenlik sorunu algısı yaratmaktadır. Bu algı, her ne kadar haksız ve yersiz bir algı olsa da, bununla, basında devamlı mücadele ediyoruz. Tabi ki derneğimizin temel hedeflerinden biri bu olsa da, Hatay’ın tanıtımı, mevcut imkanlarla tek başımıza yapabileceğimiz bir şey değil. Mutlaka bir ortak akla ihtiyaç bulunuyor. Kurumların, kendi başlarına dağınık bir şekilde tanıtım yapmaya çalışması, bazen faydadan çok zarar verebiliyor. Hatay Turizm Derneği, Hatay Büyükşehir Belediyesi, Hatay Valiliği, Kültür Turizm Müdürlüğü, DOĞAKA, İlçe Belediyeleri ve diğer paydaşların mutlak surette bir araya gelmesi gerekiyor.

vrhatay.com ile ilgili çok övgü de var, çok eleştiri de. Bu eleştirilerden biri, Vakıflı Köyü için, Türkiye’nin ‘tek Ermeni köyü’ ifadesini kullanmış olması. ‘Son’ demek, neden zor geliyor? Bu tercih, politik bir zorunluluk mu?

Projenin bize gelen yansımaları, %99 olumlu yönde. Ama farklı görüşler ve eksikler de olabilir elbette. “Meyve vermek güzel şey.” Vakıflı Köyümüz; Hatay’ın Samandağ ilçesinde, geçmişte köy, şimdi mahalle olan bir yerleşim alanımız. Resmi olarak mahalle muhtarının, vakıf yönetiminin ve diğer kurumların kullandığı, köyün tanıtımında geçen standart bilgi, “Türkiye’deki tek Ermeni Köyü” şeklinde olduğundan, bizler de o tarifi kullanmaktayız. İnternette araştırma yaptığımızda da; Resmi Kurum siteleri, NTV, Hürriyet, AGOS, Sabah, Tripadvisorvs gibi kurumlarda geçen yazılarda da aynı şekilde tanımlanmaktadır. Bizler de, köyün (mahallenin) turizm açısından tanıtılmasına katkı sağlamaya çalışmaktayız. Farklı bilgi yazmak, paylaşmak, nasıl olacağına karar vermek, ‘tarihçilerin ve diğer kurumların işi’ diye düşünüyorum.

Projeye yönelik eleştiriler noktasında bir ifadeniz var… “Proje, ‘korona tedbirlerine yetişsin’ diye acil olarak, eldekilerden, başlangıç 1. Etap olarak hazırlandı.” Bu aciliyet, korona sürecinde evde kalan milyonların potansiyel seyahat açlığını yakalama isteği mi?

Daha önce belirttiğim gibi, proje, koronavirüsten korunma tedbirleri kapsamında evinde kalan vatandaşlarımızın Hatay’a gelme planlarını diri tutmayı, ilk tatil planlarında Hatay’a gelmelerini teşvik etmeyi hedeflemektedir. Ayrıca Hataylı olup da evinden çıkmayan hemşerilerimize de Hatay’ın değerlerini tanıtmak, turizm potansiyelimiz hakkında bilgi vererek sanal ortamda gezdirmeyi amaçlamaktadır. Bu süreçte evden çıkamayanların seyahat açlığına sanal ortamda cevap vermek de bir öncelik olmuştur. Tüm dünyada sanal gezintiler ön plana çıkarken, bizler de Hatay adına bu eksikliği gidermek üzere yola çıktık.
Vrhatay.com Projesi; içeriğinin geliştirilmesi, tüm dillere çeviri yapılarak yeni mekanların çekimi, editöryal bilgilerin yazılması gibi aşamaların desteklenerek devam etmesi gereken bir projedir. Burada, Dernek Yönetimi ve Başkan olarak, bu proje ile birçok kurumdan ayrışarak, farkındalık yaratmak istedik. Yani zor ve büyük bir proje hayata geçiriyoruz. Öncelikle, böyle bir proje ile Hatay’ın tanıtımına katkı yapmaktan dolayı büyük gurur duyuyoruz. Üretmek, bir şeyler yapmak önemli. Eminim, çok başarılı işler yapan da vardır, ama… Belki biraz rotayı diğer kurumlara da çevirmek lazım, “Siz Ne Yaptınız!” diye…

İçerikte olması gereken başlıklara ve lokasyonlara kim karar verdi?

1.Aşama Proje içerisinde bulunan lokasyonlar, Hatay turizminde kayda geçen temel rotalar üzerine planlanmıştır. İleriki aşamada, tabi ki yeni lokasyonlar eklenebilecektir. Bir ilçedeki en önemli mekanlar öne alınmıştır. Daha sonra 2.ve 3.etapta tekrar o ilçenin yeni mekanları eklenebilecektir. Daha sonra otel, restaurant, hediyelik eşya mekânları da eklenebilecektir.

Antakya’dan, Defne, Samandağ, Payas ve diğer ilçelere… Ciddi bir emek var, detaylı çalışma da… ki hedefte sadece yerli turizm de yok sanırım! Eğer durum buysa, neden sadece Türkçe içerik?

Koronavirüsten korunma tedbirleri kapsamında, evinde kalan vatandaşlarımızı “Türkçe” gezdirerek, iç turizme faydalı olmak amacıyla, proje çalışmaları devam ederken acil bir kararla yayına alındı. Normalde, 2. Etap ile İngilizce dil desteğiyle birlikte 4-5 ay sonra bitmesi planlanıyordu.

Gastronomi, üzerine konuştuğumuz turizm başlığının önemli dinamiklerinden bir tanesi ama… Gastronomi için hazırlanan resmi kurumsal twitter adresi 10 Mart’tan bu yana paylaşımsız, web sitesi ise 25 Şubat’tan bu yana benzer bir halde! En dinamik olunması gereken bir süreçte, eldeki kaynakların yönetimsel zafiyetinden bahsedebilir miyiz?

Hangi kurumun yönettiği site ve hesap bilmiyorum, ama ne yazık ki, kurumlar arasında eşgüdüm olmayınca ve hedefler de net olarak ortaya konamayınca, bu sonuçlar kaçınılmaz. Hatay, UNESCO Gastronomi Şehri seçildikten sonra çalışmalar hız kazanmış, ancak yeterli yol alınamamıştır. Hatay Büyükşehir Belediyesi Gastronomi Evi açılmış, ancak “Gastro” değerlerimizin ortaya konması açısından, amacına uygun faaliyet gösterememektedir. ‘Gaziantep gibi başarılı yapılmış örnekleri incelemek gerekli’ diye düşünmekteyiz.
Gastronomi Evi’nde, Hatay Mutfağı’nın lezzetlerini bilen ziyaretçilerden gelen en büyük eleştiri, Gastro değerlerin aktarılamaması yönünde olmaktadır. Hatay Valiliği Mutfak Sanatları Merkezi çalışması başlamış, ancak orada da, görüş sahibi kurumlardan oluşan bir komisyon marifetiyle çalışmalar yapılamamaktadır. Umarız, güzel ve amacına hizmet eden başarılı bir proje ortaya çıkar. Ancak Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin ve Valiliğin ayrı ayrı çalışma yapıyor olması da, “hedefe giderken bir zafiyet yaratabilir” diye düşünmekteyiz.

Şu dönemin, kent turizmi için ciddi bir hazırlık ve yenileme dönemi olması gerektiğini söyleyenlerle aynı fikirde misiniz? Tam da bu noktada… Neler yapılabilir, tavsiyeleriniz neler olur?

TÜRSAB’ın başlattığı “Evde Kal, Tatilini İptal Etme, Ertele” kampanyasına destek vererek, sektörün daralmasına engel olmaya çalışıyoruz. Değerli Turizmci, TÜRSAB Hatay Başkanı Reşat Mursaloğlu ile de yeni projeler üzerine birlikte çalışmaya başlıyoruz. Hatay turizminin daha ileriye gitmesi için herkes elinden geleni en iyi şekilde yapıyor.
Tabi ki dünyada hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Fuarlar, artık online yapılacak, sosyal medyanın ve dijital teknolojilerin önemi artacak. Ancak korona sonrası günlere hazırlıklarımızı ihmal etmeden tanıtım faaliyetlerine hız vermemiz gerekiyor. Altyapı eksikliklerimizin, bu dönemde bir an önce tamamlanması ve belediyelerimizin de yolların eksikliklerini gidermesi gerekiyor.
Ören yerleri ve müzelerimizin bakımı bu dönemde yapılabilir. Sokaklardaki duvar yazıları silinebilir. Turizm rotları üzerindeki tabela kirliliği son verilebilir. Önemli sokakların taş döşemelerinin ortaya çıkarılması hızlanabilir. Tarihi Antakya sokakları, ferforje demir işçilikli lambalar ile aydınlatılabilir. Tarihi sokaklara yönelik, güvenlik ve kamera konulabilir diye düşünüyorum.

Hitit Kralı’na ait heykelin, “Hatay Günleri” başlığında önce ‘dönerci’ kimliği ile karşımıza çıkmasını, ardından da İzmir’deki Gastronomi kimlikli bir katılım içerisinde ‘dili dışarıda’ haliyle sergilenmesini, Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Kenan Yurttagül, “Sadece Hitit Kralı’nı değil, ama bu kenti de yeterince anlamadık” diyerek eleştirmişti. Sahip olunanları kullanma şeklimizle ilgili siz ne söylemek istersiniz?

Antakya Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Kenan Yurttagül’e katılmamak mümkün değil tabi ki. Hatay’ı daha iyi anlamak gerekli. Sahip olunan değerlerin daha iyi tanıtılması her zaman elzem bir konu olmuştur. Önümüzdeki dönemde, kurumlar arası koordinasyonla farklı çalışmaların ortadan kalkacağını, daha etkili ve değerli tanıtım çalışmaları yapılacağını düşünüyorum.

Son olarak… Dernek olarak, uluslararası açılımlarınız olacak mı?

Hatay Turizm Derneği olarak, 2020 yılı için uluslararası fuar ve tanıtım lansmanı çalışmalarımız bulunmaktaydı. Covid-19 virüsü salgını sonrası, diğer projelerimiz gibi bu planların da bir süreliğine erteleneceği kesin görünüyor. Tüm dünyada ve ülkemizde, uluslararası tanıtım faaliyetleri bir süre dijital platformlara taşınacaktır. Biz de dernek olarak, dijital tanıtım faaliyetlerine hız vereceğiz.
Hatay Turizm Derneği olarak, 2020 yılında büyük projelerin hayata geçirilmesine devam edeceğiz. Buradan söylemek için erken belki, ama yakında büyük sürprizlerimiz olacak. Bu aşamada, sektörümüzün ve kurumlarımızın bize olan güveni çok değerli. Buna layık olmak için hep birlikte çalışacağız.

Teşekkürler

Röportaj/Tamer Yazar

Exit mobile version