Vali Masatlı’nın 10 Aralık’a özel mesajı

Hatay Valisi Mustafa Masatlı, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününe özel bir bülten yayınladı. Masatlı yayınladığı mesajında Dünya İnsan Hakları gününün önemine ve Filistin halkının yaşadığı zulme yer verdi. Masatlı, varoluşun insan için hakların ilk kaynağı olduğunu belirterek mesajına şöyle devam etti: “İnsanlığın; evrensel arayışlardan olan özgürlük, adalet ve eşitlik gibi idealleri yüceltmek adına, tarih […]

Hatay Valisi Mustafa Masatlı, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününe özel bir bülten yayınladı.

Masatlı yayınladığı mesajında Dünya İnsan Hakları gününün önemine ve Filistin halkının yaşadığı zulme yer verdi.

Masatlı, varoluşun insan için hakların ilk kaynağı olduğunu belirterek mesajına şöyle devam etti: “İnsanlığın; evrensel arayışlardan olan özgürlük, adalet ve eşitlik gibi idealleri yüceltmek adına, tarih boyunca verdiği haklı mücadeleler sonucunda “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilmesi ve insan hakları bilincinin tüm dünyada gelişmesi amacıyla “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır.

İnsan, sadece biyolojik bir varlık değil; aynı zamanda düşünen, hisseden, sorgulayan ve kendi özgür iradesiyle hayata dahil olan şerefli bir varlıktır. Bu yönleriyle insan, varoluşunun ona tanıdığı sınırlar içerisinde kendini gerçekleştirme fırsatı bulur. Bunun önündeki tüm engelleri kaldırmak devletlerin ve toplumların sorumluluğundadır.
İnsan haklarının temelinde dili, dini, rengi, uyruğu, cinsiyeti ve toplumsal statüsü ne olursa olsun, bireye saygı ve bireysel özgürlükler yer alır. Toplumsal adalet, vicdan ve huzur ancak böyle tesis edilebilir. İnsanlık, her geçen gün insan hakları konusunda yol katetmesine rağmen günümüzde dünyanın çeşitli coğrafyalarında şu ya da bu sebeple zulme uğrayan, hakkı gasp edilen, vatanlarından sürülen ve öldürülen insanların varlığı da acı bir gerçektir. Bunun en yakın örneği de İsrail devleti tarafından Filistinli kardeşlerimize uygulanan akıl dışı, ahlak dışı, insanlık ve vicdan dışı şiddettir. Özellikle çocuk, kadın ve sivillerin öldürülmesiyle yapılan büyük bir soykırıma şahit olmaktayız.
Büyük Türk Devleti ve asil Türk Milleti olarak kadim geçmişten bugüne, âlemin gözbebeği olan insanın, fitraten elde ettiği haklarını her zaman koruduk ve bu uğurda tüm platformlarda tarihten gelen sorumluluğuyla gerekli mücadeleyi vermekten asla geri durmadık. Öyle ki mazlumların ve masumların ilk sığınağı olduk. Bu yönümüzle her zaman büyük bir fark oluşturduk ve dünyaya ilham olduk.
Millî ve manevi değerlerimizin istikametinde insanımızın yaşama, adalet, eğitim, düşünce hürriyeti, seyahat özgürlüğü, çalışma gibi hakları Anayasamızda değişmez kurallara bağlanarak güvence altına alınmıştır. Türkiye Yüzyılımızda da sahip olduğumuz farklılıklarımızı zenginliğimiz görerek, insanımızın ve tüm insanlığın evrensel değerlerini korumaya devam etmekte ve daha da üst düzeye taşımakta kararlıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 75. Yılında; savaşların olmadığı, gözyaşlarının akmadığı, hiçbir ayrıştırmaya maruz bırakılmadan tüm insanlığın eşit hak ve hürriyete sahip olduğu bir dünya dileğiyle tüm vatandaşlarımızın, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.” -Yusuf Cemil Karaçay-

Exit mobile version