Valilik Devrede

Göç İdaresi de… İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde, 17 Eylül 2018’den bu yana 1 milyon 42 bin sivil yerinden edilirken, İdlib’in güney ve güneydoğu kırsalında yer alan Serakib, Maaretinuman ve Eriha gibi büyük yerleşimlere saldırılması durumunda, yerinden edilen sivil sayısının 1,5 milyona yükseleceğine işaret ediliyor. Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, İdlib ve […]

Göç İdaresi de…

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde, 17 Eylül 2018’den bu yana 1 milyon 42 bin sivil yerinden edilirken, İdlib’in güney ve güneydoğu kırsalında yer alan Serakib, Maaretinuman ve Eriha gibi büyük yerleşimlere saldırılması durumunda, yerinden edilen sivil sayısının 1,5 milyona yükseleceğine işaret ediliyor.

Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini “Gerginliği Azaltma Bölgesi” ilan etmişti. Türkiye ve Rusya, rejim güçlerinin, bu kapsamda başlatılan ateşkes sürecini ihlal eden saldırıları karşısında, söz konusu bölge için ek bir mutabakata varmıştı. Ancak mutabakatın üzerinden geçen yaklaşık 1 yılda artan saldırılar nedeniyle, bölgede yerinden edilen sivillerin sayısı şu ana kadar 1 milyon 42 bini buldu. Ancak asıl korkulan, yaklaşan kış!
-SAYI ARTAR!-
Bu konudaki endişeleri dile getiren isimlerden biri, Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Müdürü Muhammed Hallac. Hallac, yaptığı açıklamada, “Kış mevsiminin gelmesiyle yeni bir insani felaket olacak. İnsanların çoğu barınaksız” dedi. Şam Yönetiminin ve Rusya’nın yeni bir askeri operasyon başlatmasından endişe ettiklerini ifade eden Hallac, İdlib’in güney ve güneydoğu kırsalında yer alan Serakib, Maaretinuman ve Eriha gibi büyük yerleşimlere saldırılması durumunda, yerinden edilen sivil sayısının 1,5 milyona yükseleceğini belirtti ve bunun sonuçlarının ağır olabileceği konusunda uyardı.
-ÖLÜMDEN KAÇMAK-
Yerinden edilen sivillerden biri, Elma Zeydi. “Bombardıman ve hava saldırılarından kaçtık” diyen Zeydi, “Evimiz üzerimize yıkıldı. Kocam öldü. Çalışıp bize yardım eden bir oğlum vardı. O da öldü. Serakib’teki ölümden kaçmak zorunda kaldık” diye konuştu.
Zeydi, barınmaya çalıştıkları şartları ise şöyle aktardı:
“Toprak, toz, sıcak ve yılanlarla günler çok zorlu geçiyor. Geriye kalan bir oğlum var. Çöplerden demir ve bakır toplayıp geçimimizi sağlıyor. Yıkılan evimizden eşya çıkarmamız 3 gün sürdü.”
Diğer bir sivil Mezne Hayem de, Serakib ilçesinden Türkiye sınırı yakınındaki Kelli köyüne göç ettiklerini söyledi. Hayem, “Çadırın içi çok sıcak. Zaten çatısı naylon. Yarın kış gelecek ve branda lazım olacak. Halimiz çok kötü. Sünger, yastık, battaniyeye, her şeye ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.
-SINIRDA ÖNLEM-
Hatay sınırında yaşananlar; Hatay Valiliği, Göç İdaresi ve Türk Kızılayı’nın bu kapsamdaki çalışmalarını yoğunlaştırmasına neden olurken, bahse konu çalışmalar tüm olasılıklar düşünülerek gerçekleştiriliyor. Tam da bu noktada yaklaşan kışın ve ağırlaşacak şartların göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyen, ismini vermek istemeyen bir yardım gönüllüsünün tespiti ise şöyle:
“Şu an bile barınma şartları inanılmaz kötü. Aynı çadırın içinde birçok insan barınıyor, barınmak zorunda kalıyor. Şu an hava inanılmaz sıcak, ama kış olunca buradaki barınma durumu da ortadan kalacak. Çünkü kurulan çadırlar ne yağmuru ne fırtınayı karşılayabilecek durumda. İfade edilen doğru… Eğer çatışma alanları daha da genişlerse, sınıra gelenler daha da artacak. Bu durum çok sesli dile getirilmese de, ki Türkiye’nin ara ara söylediği gibi… Ankara, kapıları ister istemez açmak durumunda kalabilir!”
Tamer Yazar-AA

Exit mobile version