Yalanla bir yere varılamaz…

      Herkes için geçerli olan özdeyiş niteliğindeki bir söz vardır:Ağızdan çıkanı kulak duymalı.       Bu söz özelikle kamu alanında görev yapanlar ve siyaset sahnesinde rol üstlenmiş bulunanlar için daha büyük bir geçerlilik ve önem taşır.       Seçmen önüne sandığın konulacağı tarih giderek yaklaşıyor. Seçim tarihi yaklaştıkça da bu sözün değeri ve önemi daha çok artıyor. […]

      Herkes için geçerli olan özdeyiş niteliğindeki bir söz vardır:Ağızdan çıkanı kulak duymalı.

      Bu söz özelikle kamu alanında görev yapanlar ve siyaset sahnesinde rol üstlenmiş bulunanlar için daha büyük bir geçerlilik ve önem taşır.

      Seçmen önüne sandığın konulacağı tarih giderek yaklaşıyor.

Seçim tarihi yaklaştıkça da bu sözün değeri ve önemi daha çok artıyor.

      Bu nedenle siyaset sahnesinde rol ve görev üstlenenler konuşmalarına, verdikleri sözlere, yapacaklarını taahhüt ettikleri vaatlere çok dikkat etmek ve yerine getiremeyeceği, gerçekleştiremeyeceği sözleri söylemekten kaçınılmalıdırlar.

      Son günlerde bazı siyasilerin dün ak dediğine bugün rahatlıkla kara diyebildiklerini,  ileriki zaman dilimi içerisinde yapacaklarını öne sürdükleri vaatlerin gerçekleşip gerçekleşemeyeceğini hesaplamadan sırf günü kurtarmak ve seçmene şirin görünmek suretiyle onun oylarını kazanabilmek için konuşmalar yaptıklarını, taahhütlerde bulunduklarını ve böylece yanlış bir tutum ve davranış içine girdiklerini görüyor, izliyor ve bundan da büyük bir üzüntü duyuyoruz.

      Kaynak bulmadan, bol keseden atmak suretiyle yapacağım, edeceğim demekle bir yere varılamayacağı açıktır. Belki bu tür söylemlerin seçmene şirin görünmek suretiyle oy kazanılmasını geçicici bir süre sağlaması mümkün olabilir. Ama ülke geleceği açısından bunun ne ülkeye nede söyleyene hiçbir kalıcı yararı olamaz.

      Altılı masanın geçtiğimiz hafta yaptığı toplantılarda bu hususların da göz önünde tutulduğu ve buna göre bir yol haritası izlendiği anlaşılmaktadır.

      Bu yöntemin gelecek için yararlı olacağı kanısındayız. Bunun içinde gelecek için vaatlerde bulunurken, kaynakların neler olacağı ve hangi adımlar atılmak suretiyle verilen sözlerin gerçekleşeceği açıklanmalı, çizilecek yol haritası da bu suretle de belirlenmelidir.

      Yalanla bir yere varılamaz. Meşhur bir söz vardır: Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bu nedenle belli yerlerde kalabilmek veya belli yerlere gelebilmek için yalan söylemeye, yapacağım, edeceğim gibi alt yapısı olmayan vaatlerde bulunmaya gerek yok.

      Bu hususu iktidar kanadının da, muhalefet kanadının da çok iyi anlaması ve buna göre hareket etmesi gerekir.

      Eğer böyle yapılır ve buna göre de söylemlerde bulunulursa, bu hem ülke geleceği açısından, hem de söyleyenler açısından yararlı olur.

      Ancak bu doğrultuda hareket edilmez ve aksine bir yol izlenirse, yani ağızdan çıkan sözü kulak duymazsa,  oluşturacağı zararlar saymakla bitmeyecek kadar çok olur.

      İşte bu nedenledir ki özdeyiş niteliğinde, ağızdan çıkanı kulak duymalı diye bir söz oluşmuştur.

      İster Cumhur ittifakı ve ona destek verenler, isterse millet ittifakı ve ona destek verenler olsun, bu gerçekler görülmeli, bilinmeli, anlaşılmalı ve ona göre tavır sergilenmelidir.

      Sandığın seçmen önüne konacağı tarih yaklaştıkça, çeşitli vesilelerle yurdun muhtelif bölgelerinde açık hava toplantıları düzenlenmeye ve bu toplantılarda konuşmalar yapılmaya başlanmıştır.

      Bu tür toplantıların ileriki günlerde giderek artacağını belirtmek bir kâhinlik olmasa gerek.

      Özellikle bu toplantılarda veya bu toplantı vesilesi ile yapılan açıklamalarda, konuşanların, açıklama yapanların sözlerine çok dikkat etmeleri gerekir.

      Eğer kendilerini toplantının heyecanına kaptırmak suretiyle ölçüsüz konuşmalar yapılır, alt yapısı olmayan seçim vaatlerinde bulunulursa, kısa sürede söylenen sözlerin ve yapılan vaatlerin gerçek olmadığı anlaşılır ve bunu söyleyene yarar değil zarar getirir.

      Tekrar tekrar yazmak, ifade etmek, belirtmek gereğini duyma zorunda kaldığımız, ağızdan çıkan sözü kulak duymalı özdeyişini bir kez daha anımsatmakta yarar görüyoruz.

      Görevde olanlar ve göreve talip olanlar, bu gerçeği iyice anlamak suretiyle hareket ederlerse, ülke geleceği açısından da yararlı adımların atılmasına, yararlı kararların alınmasına vesile olacaklardır.

      Bunu böylece hatırlatıyor ve herkesinde bu kurala uyması gerektiğini istiyor ve bekliyoruz…

                                                                                    nabiinal@hotmail.com

Exit mobile version