Yaşama Dair

Verimli ve üretken bir çalışma hayatının ön koşulu iş sağlığı ve iş güvenliğinden geçmektedir. 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’nü geride bırakmışken dünya genelinde yaşanan salgın bize risk temelli önleyici yaklaşımın önemini bir kez daha hatırlattı. Elbette Dünya ısınıyor… İklimler değişiyor… Buzullar eriyor… Deniz seviyesi yükseliyor… Hayvan türleri tehlikede… Ve bulaşıcı hastalıklara bir […]

Verimli ve üretken bir çalışma hayatının ön koşulu iş sağlığı ve iş güvenliğinden geçmektedir. 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’nü geride bırakmışken dünya genelinde yaşanan salgın bize risk temelli önleyici yaklaşımın önemini bir kez daha hatırlattı.

Elbette Dünya ısınıyor…
İklimler değişiyor…
Buzullar eriyor…
Deniz seviyesi yükseliyor…
Hayvan türleri tehlikede…
Ve bulaşıcı hastalıklara bir yenisi ekleniyor…

Aslında canlılığın mücadele etmek zorunda olduğu sorunlar hep aynı…

Sağlık, beslenme, iklim değişikliği bunların başında. Bunların hemen hepsi dünyayı etkilemeye devam ediyor ve milyarlarca insan, bu sorunlar etrafında ortak bir mücadele verme zorunluluğunda.

Salgın, kuraklık, küresel ısınma, sıcak hava dalgaları, depremler ve çok büyük fırtınalar…

Gezegenimiz daha birçok felaketle karşı karşıya kalabilir…

Tüm bu olaylarda cevap, bilimsel veriler ışığında sorumluluklarımızı yerine getirmek ve doğayı önceleyen süreçleri hayata geçirmek olmalı…

Ama hayat covid19 salgınına rağmen devam ediyor ve devam edecek.

Çalışmak zorunda kalan bireyler için özellikle
Sağlık emekçileri, Eczane Teknisyenleri,

Taşımacılık sektörü çalışanları, Motorlu kuryeler ve kargo dağıtım işçileri

Şehir içi toplu taşıma araçlarında çalışanlar ve daha sayamadığımız birçok alan

Her biri gün içinde insanlarla ve ürünlerle sürekli olarak temas halinde ve en riskli durumda..

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Nisan ayında yaşanan iş kazalarına ilişkin raporunu yayımladı.

İş kazalarının aylara göre dağılımı da şöyle aktarıldı: Ocak ayında en az 114 işçi, Şubat ayında en az 133 işçi, Mart ayında en az 113 işçi ve Nisan ayında en az 220 işçi yaşamını yitirdi.

Buna göre 2020 yılının ilk dört ayında iş kazalarında en az 580 işçi hayatını kaybetti.

İSİG’in Nisan ayı iş kazaları raporundan öne çıkanlar ise şöyle:
Dört çocuk işçi iş kazalarında hayatını kaybetti.
Sekiz göçmen işçi yaşamını yitirdi.
Ölümler en çok tarım, ticaret/büro, sağlık, inşaat, taşımacılık, belediye/genel işler, madencilik, tekstil, metal, konaklama, güvenlik, ve ağaç/kağıt işkollarında gerçekleşti.
Pandemiden önce veyahut sonra…
Artık hiçbir günü birbirinden ayır edemeyiz.

Yarını ve daha ötesini beklemeden hemen her gün bir yaşam kültürü oluşturmalı. Birey olarak hijyen ve güvenliğe olabildiğince uymalı…

Sosyal mesafenin hayati önemde olduğu bir süreçte duyguları paylaşmayı daha çok önemsemeli…

Acıyı ve zorluğu paylaşmalı…

Verimli ve üretken bir çalışma hayatının ön koşulu iş sağlığı ve iş güvenliğinden geçmektedir. 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’nü geride bırakmışken, dünya genelinde yaşanan salgın bize risk temelli önleyici yaklaşımın önemini bir kez daha hatırlattı.

Özellikle yoğun çalışılan kalabalık işyerleri; işçilerin bir arada yakın çalıştıkları, yemek yedikleri, hatta barındıkları yerler hijyen kuralları açısından önem arz etmektedir…

Salgın, kuraklık, küresel ısınma, sıcak hava dalgaları, depremler ve çok büyük fırtınalar…

Gezegenimiz daha birçok felaketle karşı karşıya kalabilir…

Tüm bu olaylarda cevap, bilimsel veriler ışığında sorumluluklarımızı yerine getirmek ve doğayı önceleyen süreçleri hayata geçirmek olmalı…

Murad DEMİRKOL

Exit mobile version