Yaşamak

“O gün düşürdüm cebimden, getirmesin bulanlar O şehirde çektirdiğim son hatıra resmini Artık her yerim üşüyor, o şehir benim için Avcı duvarında asılı ceylan derisi…” Abdülkadir BUDAK Virginia Woolf, “Dalgalar” adlı eserinde. “Artık ayakta değilim, çarpamazlar bana, yıkamazlar beni…” diye fısıldıyor. Bitmek bilmeyen kadın cinayetleri geliyor gözümün önüne… Yazmakla önünü alamadığımız kadına şiddeti Kadın Cinayetlerini […]

“O gün düşürdüm cebimden, getirmesin bulanlar
O şehirde çektirdiğim son hatıra resmini
Artık her yerim üşüyor, o şehir benim için
Avcı duvarında asılı ceylan derisi…” Abdülkadir BUDAK

Virginia Woolf, “Dalgalar” adlı eserinde. “Artık ayakta değilim, çarpamazlar bana, yıkamazlar beni…” diye fısıldıyor.

Bitmek bilmeyen kadın cinayetleri geliyor gözümün önüne… Yazmakla önünü alamadığımız kadına şiddeti

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre Kadın cinayetlerinde bu ay 13 kadının ölümü şüpheli ölüm iken, 12 kadının ölümü tespit edilemedi. Kadınların 6’sı ekonomik nedenlerle, 3’ü kendi hayatına dair karar almak isterken, 2’si boşanmak ve 1’i barışma teklifini reddettiği için öldürüldü.

Nisan ayında 30 kadın cinayete kurban giderken, Mayıs ayında ise sayı 37’ye ulaştı.

Konya’da 69 yaşındaki kadın bir dere yatağında bedeni parçalanmış halde cansız bulundu.

Kars’ta 9 aylık hamile kadın ise, evli olduğu erkek tarafından öldürüldü. Sezaryenle alınan bebeğin yaşam mücadelesi sürüyor. Bu ay içerisinde en çok kadın cinayetlerinin işlendiği iller: Bursa’da 7, Edirne’de 3, İstanbul’da 2

“Kaza geliyorum diyor ama anlayacağımız dilde söylemediği için bize demiyormuş gibi geliyor…” diye ekliyor Doğan Cüceloğlu

Mayıs ayı iş kazaları raporu açıklandı. Rapora göre Mayıs ayı içerisinde en az 166 işçi çeşitli iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin yerel ve ulusal basından, meslek odalarından, sendikalardan, iş güvenliği uzmanlarından ve işçilerin mesai arkadaşlarından derlediği rapora göre 2018 yılının Mayıs ayında en az 166 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 2018’in ilk beş ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçi sayısı en az 754 oldu.

Rapora göre; Ocak ayında en az 144, Şubat ayında en az 128, Mart ayında en az 129, Nisan ayında en az 187 ve Mayıs ayında en az 166 işçi olmak üzere; Türkiye’de 2018 yılının ilk beş ayında en az 754 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi…

Ölümler en çok tarım, inşaat, taşımacılık, konaklama, metal, belediye ve enerji iş kollarında gerçekleşti. Ölenlerin 2’si (yüzde 1,21) sendikalı işçi, 164 işçi ise (yüzde 98,79) sendikasız.

12 Haziran ‘Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Gününü geride bıraktık. ‘İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi çocuk işçiliği verilerine göre ise, 2018’in ilk 5 ayında 27 çocuk, çalışırken yaşamını yitirdi.

“Yoksulluk, cömert tekliflerden yararlanma imkânının olmadığı bir insanlık durumudur…” diye araya giriyor Halldor Laxness

Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi’nin, Mayıs 2018 dönemi için açlık ve yoksulluk sınırı verilerine göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için, günlük 56.21 TL, aylık 1.686 TL’lik harcama yapması gerektiğini rapor ediyor.

Rapora göre, “Dört kişilik bir ailede her ferdin sağlıklı beslenmesi için alması gereken gıdaların maliyeti yaşa ve ürün grubuna göre farklılık gösteriyor. Günlük harcamalarda Mayıs 2018’de en yüksek maliyet grubunu 15.74 TL ile peynir, çökelek vb. ürünler oluştururken, bu ürünleri et, tavuk ve balık 10.81 TL ile takip ediyor. (tırnak işareti nerde bitiyor?)

Süt ve yoğurt için yapılması gereken harcama tutarı 7.25 TL, ekmek için yapılması gereken harcama tutarı ise günlük 3.6 TL. Katı yağ 2.32 TL’lik, sıvı yağ ise 1.25 TL’lik masraf yapılması gereken ürün grupları.

Sağlıklı bir beslenme için dört kişilik bir ailenin sebze ve meyve için ayırması gereken bütçe ise 6.49 TL. Yumurtaya 0.86, şekere ise 0.58 TL harcama yapılması gerekiyor. Mayıs 2018’de bir önceki yılın aynı ayına göre, etin yapılması gereken harcamalardaki payı yüzde 19.8’den 19.2’ye düştü.

Tomris Uyar’ın sözü yankılanıyor o an “Yoksullar, zaten güç kalıyor hayatta hanım kızım, güçlükle büyüyor…”

Ama yaşama umudu hep var ve hep var olacak…

İnsan odaklı kaynak yegâne beklentimiz olmalı.

Hakça gelir dağılımı, adaletli bölüşüm…

Kardeşçe, özgürce bir yaşam…

 

Exit mobile version