İnsan kaçırdıklarını anımsamak istiyor sanki…
Ertelediklerini
Geçmişi ve bulanıklaşan izleri…
Mutluluk barındırmayan bir yerkürenin, geçmişiyle küskün bireyleri için geçmiş ne kadar pembeyse artık…
Çok çabuk tüketilen zamanın, çok çabuk unutulan zikzakları mesela…
Dünya salgınla mücadele etmeye çalışıyor…
Yoğun bakım…
Solunum cihazı…
Hasta sayısı
Entübe…
Sağlık çalışanları
Aşı…
Eğitim
İşyerleri
İşsizler…
Kavramlar birbirine yaslanıyor sanki…
Yaşam bizi acıtarak tekrarlıyor
Bir metnin anlamından çok, algı üzerine çabalayan yığınlara evirildik…
Olmakla olmamak gibi ileri geri işleyen bir sarkaç,
Üstüne üstlük, kötü haberleri hiç yavaşlatmayan, kulağımıza vuran doğrusal bir ritim…
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Ekim 2020 Raporuna göre 21 Kadının Öldürüldüğü rapor ediliyor
İSİG Meclisi, iş kazaları raporuna göre “Ekim ayında en az 207 işçinin iş kazalarında hayatını kaybettiği rapor ediliyor…”
Evrenin taşımakta güçleştiği kentsel yoğunluk
Teknolojinin sunduğu yapay rol modeller
Tüketim çılgınlığını karşılayabilecek üretim ve tanımsız çalışma koşulları…
Haberler acı
Haberler kasvetli
Yadsınamayan o gerçek…
Ne dilde, ne felsefede ne de günlük hayatta kucaklayamadığımız o gerçek…
Su günü
Çevre günü
Çocuk günü
Orman, insan, kadın, işçi, işsiz…
Çünkü modern toplum, hemen her şeyle ilgili gün tanımlaması yaparken, kendi kısa vadeli yaşamına yamadığı gerçeği hızla tahrip eder…
Gün hatırlandığı birkaç makaleyle baş başa kalır…
“Bir ışık arıyorum, bir umut arıyorum uzun zamandır…” diye sesleniyor Nilgün Marmara
Çünkü insanlık umudunu diri tutmaya mecbur…
Çünkü doğa ve canlılık hiçbir boşluğu kabul etmiyor…
Kendine kimim sorusunu dahi sormayan bireyleri hiç…
Gelecek, kuşkuyu sevmez,
Karamsarlığı hiç…
Hatırlanmak ister, hatırlatmak…
Yaşamın bir kırılganlık anı olduğunu bilir.
Bir gölgenin rüyası gibi, bütün renkleri değiştiren sıcak bir mevsim…